2014 Mayokini modelleri...
Bu yaz plajlarda seksi görünmek isteyenlere mayokini modelleri
2014 bathing suit models.
This summer, for those who want to look sexy at the beach bathing suit models
2014 Badeanzug-Modelle.
Dieser Sommer, für diejenigen, die an den Strand Badeanzug Modelle sexy aussehen soll
28 Mayıs 2014 Çarşamba
Türkiyede Tam etkili antibiyotik artık yok
Sağlık Bakanlığı Hastane Enfeksiyonları Bilimsel Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Öztürk: "Antibiyotikleri kaybediyoruz. Elimizde etkili çok az antibiyotik kaldı. Tam etkili antibiyotik artık yok" dedi.
Tam etkili antibiyotik artık yok
Sağlık Bakanlığı Hastane Enfeksiyonları Bilimsel Danışma Kurulu Üyesi ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Öztürk, mikroorganizmaların hastalık yapmaya devam ettiğini ancak tedavi edecek tam etkili antibiyotiğin artık kalmadığını söyledi.
Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) tarafından düzenlenen 5. Türkiye EKMUD Kongresi'ne katılan Öztürk, gazetecilere yaptığı açıklamada, antibiyotiklerin hem tıp hem de veterinerlik ve özellikle çiftliklerde tavuklar için büyüme faktörü olarak yaygın şekilde kullanıldığını belirtti.
Bu durumun antibiyotiklere karşı hem toplumdan hem de hastaneden kazanılan enfeksiyonlarda çok ciddi direnç artışına neden olduğunu dile getiren Öztürk, "Antibiyotik ne kadar çok kullanılırsa o kadar çok direnç gelişiyor, antibiyotiğin etkisi azalıyor" dedi.
Dünya Sağlık Örgütü'nün üye ülkelerdeki antibiyotik kullanımı ve direncine ilişkin verilere dayanarak "Küresel Direnç Felaketi" adıyla bir rapor hazırladığını anlatan Öztürk, antibiyotiklerin etkisini giderek kaybettiğini ve hatta antibiyotiklere karşı oluşan direnç nedeniyle ilaç firmalarının bu konuda Ar-Ge çalışmalarını azalttığını kaydetti.
Artık antibiyotik çağı sonrası bir dönemin başladığına işaret eden Prof. Dr. Öztürk, "Antibiyotikleri kaybediyoruz. Mikroorganizmalar hastalık yapmaya devam ediyor ama elimizde etkili çok az antibiyotik kaldı. Tam etkili antibiyotik artık yok" diye konuştu.
Artık antibiyotik bazı hastalıkları tedavi etmiyor
Prof. Dr. Recep Öztürk, antibiyotiklere karşı direnç oluşmasında en önemli etkenin gereksiz yere kullanım olduğuna dikkati çekti. Antibiyotiklere ihtiyaç duyulmayan hastalıklarda da antibiyotik tedavisinin uygulandığını dile getiren Öztürk, çocuklarda boğaz iltihabının yüzde 35'i, erişkinlerde ise yüzde 15'inin antibiyotik tedavisine gereksinim duyduğunu ifade etti.
Zaman zaman hekim antibiyotik yazmasa bile hastanın baskıcı bir tavır üstlendiğini ifade eden Öztürk, antibiyotiklere karşı hem hekimin hem de hastaların bilinçli yaklaşması gerektiğini belirtti.
Öztürk, antibiyotiklerin etkisini yitirmesi nedeniyle bazı hastalıkların tedavi edilemez konuma geldiğini kaydetti. Daha fazla harcama yaparak antibiyotikleri birleştirmek zorunda kaldıklarını ve bu durumun da hastalara zarar verdiğini öne süren Öztürk, gereksiz antibiyotik kullanımını engellemek için toplumun bilinçlendirilmesi ve eczanelerde reçetesiz antibiyotik satışının yapılmaması gerektiğini vurguladı.
Tam etkili antibiyotik artık yok
Sağlık Bakanlığı Hastane Enfeksiyonları Bilimsel Danışma Kurulu Üyesi ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Öztürk, mikroorganizmaların hastalık yapmaya devam ettiğini ancak tedavi edecek tam etkili antibiyotiğin artık kalmadığını söyledi.
Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) tarafından düzenlenen 5. Türkiye EKMUD Kongresi'ne katılan Öztürk, gazetecilere yaptığı açıklamada, antibiyotiklerin hem tıp hem de veterinerlik ve özellikle çiftliklerde tavuklar için büyüme faktörü olarak yaygın şekilde kullanıldığını belirtti.
Bu durumun antibiyotiklere karşı hem toplumdan hem de hastaneden kazanılan enfeksiyonlarda çok ciddi direnç artışına neden olduğunu dile getiren Öztürk, "Antibiyotik ne kadar çok kullanılırsa o kadar çok direnç gelişiyor, antibiyotiğin etkisi azalıyor" dedi.
Dünya Sağlık Örgütü'nün üye ülkelerdeki antibiyotik kullanımı ve direncine ilişkin verilere dayanarak "Küresel Direnç Felaketi" adıyla bir rapor hazırladığını anlatan Öztürk, antibiyotiklerin etkisini giderek kaybettiğini ve hatta antibiyotiklere karşı oluşan direnç nedeniyle ilaç firmalarının bu konuda Ar-Ge çalışmalarını azalttığını kaydetti.
Artık antibiyotik çağı sonrası bir dönemin başladığına işaret eden Prof. Dr. Öztürk, "Antibiyotikleri kaybediyoruz. Mikroorganizmalar hastalık yapmaya devam ediyor ama elimizde etkili çok az antibiyotik kaldı. Tam etkili antibiyotik artık yok" diye konuştu.
Artık antibiyotik bazı hastalıkları tedavi etmiyor
Prof. Dr. Recep Öztürk, antibiyotiklere karşı direnç oluşmasında en önemli etkenin gereksiz yere kullanım olduğuna dikkati çekti. Antibiyotiklere ihtiyaç duyulmayan hastalıklarda da antibiyotik tedavisinin uygulandığını dile getiren Öztürk, çocuklarda boğaz iltihabının yüzde 35'i, erişkinlerde ise yüzde 15'inin antibiyotik tedavisine gereksinim duyduğunu ifade etti.
Zaman zaman hekim antibiyotik yazmasa bile hastanın baskıcı bir tavır üstlendiğini ifade eden Öztürk, antibiyotiklere karşı hem hekimin hem de hastaların bilinçli yaklaşması gerektiğini belirtti.
Öztürk, antibiyotiklerin etkisini yitirmesi nedeniyle bazı hastalıkların tedavi edilemez konuma geldiğini kaydetti. Daha fazla harcama yaparak antibiyotikleri birleştirmek zorunda kaldıklarını ve bu durumun da hastalara zarar verdiğini öne süren Öztürk, gereksiz antibiyotik kullanımını engellemek için toplumun bilinçlendirilmesi ve eczanelerde reçetesiz antibiyotik satışının yapılmaması gerektiğini vurguladı.
Hamilelikte cinsel ilişkiye girilir mi?
Hamilelikte cinsel ilişki ve güvenli seks
Tıbbi bir engel yoksa hamilelik boyunca cinsel ilişkiyi devam edilmesinde bir sakınca yoktur. Ama tabiki de her pozisyonda değil! Dolayısıyla ilişkiye girerken pozisyonlara dikkat etmek gerekiyor…
Hamilelikte cinsel ilişki
Hamilelik başlayınca seks hayatı sanılanın aksine sona ermiyor. Hatta bırakın sona ermeyi, hamileliğin son zamanlarına doğru libidonuz daha da yükseliyor bile. Genital bölgedeki kanlanma arttığından dolayı daha da kolay uyarılıyor ve daha kolay orgazma ulaşıyorsunuz…
Üstelik hamilelikte yaşadığınız seks ve orgazm, inanılanın aksine, size de bebeğinize de zarar vermiyor. Orgazm sonrası genel bir rahatlama sağlayan endorfin salgısı (mutluluk hormonu) hem sizi hem de bebeğinizi mutlu ediyor.
Misyoner pozisyonuna kısa süreli veda
Misyoner Pozisyonu
Hamilelikte sekse evet. Ama nasıl bir seks? Hamilelik öncesi tercih ettiğiniz sevişme pozisyonlarından bazılarını terk etmek zorundasınız. Örneğin kadının sırt üstü düz uzandığı ve erkeğin üstte olduğu, misyoner pozisyonu denilen duruş, bebek bekleyen çiftlerin yüzde 80’i tarafından terk ediliyor.
Çünkü bu pozisyon, özellikle gebeliğin ilerleyen zamanlarında, karnın yaptığı basınca bağlı olarak hem anneye rahatsızlık veriyor hem de bebeği döl yatağı içinde basınca maruz kalma tehlikesiyle baş başa bırakıyor.
Ayrıca bebekle birlikte büyüyen rahim, siz düz yattığınızda vücudunuza kan dağıtan ve toplayan büyük damarlar üzerine önemli basınç yapıyor ve kan dolaşımını bozuyor. İşte bu nedenle rahme baskı yapmayan ya da en az baskı yapan pozisyonları tercih etmek gerekiyor.
İşte hamilelikte tercih edilebilecek cinsel ilişki pozisyonları:
Kaşık Pozisyonu
1- Kadının gövdesinin yukarıdan itibaren beline kadar olan kısmı ve başı havada kalacak şekilde sırt üstü uzandığı ve dirseklerinden destek alarak doğrulmaya çalışıyormuş gibi durduğu pozisyonda, erkeğin kadının üzerinde oturur şekilde ilişkiye girdiği duruş.
2- Kaşık pozisyonu olarak adlandırılan, kadının ve erkeğin yan yana yattıkları, erkeğin kadının arkasında kalarak ilişkiye girdikleri pozisyon.
3- Erkeğin sırt üstü düz uzandığı ve kadının erkeğin üzerinde oturarak ilişkiye girdiği pozisyon.
4- Çift ayakta iken, erkeğin kadının arkasında kaldığı, kadının belden öne doğru eğilerek ilişki kurduğu pozisyon.
5- Köpek pozisyonu adı verilen, kadının elleri ve dizleri üzerinde durduğu, erkeğin kadının arkasında olduğu pozisyon.
6- Kadın ve erkeğin yüz yüze, kucak kucağa oturarak, kadının bacaklarını erkeğin beline doladığı duruş.
Köpek Pozisyonu
7- Cinsel organlar arasında temas olmadan eşlerin birbirlerini elle tatmin etmek üzere seçtikleri herhangi bir pozisyon.
Hamilelikte hangi durumlarda seksten kaçınmalısınız?
Sizi ve bebeğinizi rahatsız etmeyecek pozisyonları bularak hamileliğinizin başlangıcından bitimine dek düzenli seks hayatınızı sürdürebilirsiniz. Ancak, bazı durumlarda seksten kaçınmak da gerekebiliyor.
* Daha önceden düşük yaptıysanız, ilk 3-4 ayda ilişkide bulunmamanız daha doğru.
* Eğer önceden prematüre doğum yaptıysanız, sevişme esnasında meme uçlarınızın uyarılması erken doğum ağrılarını başlatabiliyor. Bu nedenle erken doğum yapmış olanların hamileliğin son aylarında ilişkiden uzak durmaları gerekebilir.
* Aşağı yerleşimli plasenta (anne ve bebeğe ait iki dolaşım sistemini birbirinden ayıran organ),
* Plasenta previa (plasentanın doğum kanalının girişini tıkaması),
* Serviks (rahim ağzı) yetmezliği,
* Erken doğum tehdidi,
* Açıklanmamış vajinal kanama veya akıntı
* Kadında veya erkekte iyileşmemiş genital herpes (uçuk) lezyonları varsa,
* Sık kramplar yaşıyorsanız, seksten uzak kalmanızda yarar var.
Anne adaylarının, hamilelikteki cinsel ilişki konusunda en sağlıklı bilgileri kendi kadın doğum uzmanından alabilirler. Doktorla bu konuyu açıkça konuşmak, size özel durumları tespit ederek doktorun tavsiyesine göre hareket etmek en doğrusu olacaktır.
GAZETEPORT
Tıbbi bir engel yoksa hamilelik boyunca cinsel ilişkiyi devam edilmesinde bir sakınca yoktur. Ama tabiki de her pozisyonda değil! Dolayısıyla ilişkiye girerken pozisyonlara dikkat etmek gerekiyor…
Hamilelik başlayınca seks hayatı sanılanın aksine sona ermiyor. Hatta bırakın sona ermeyi, hamileliğin son zamanlarına doğru libidonuz daha da yükseliyor bile. Genital bölgedeki kanlanma arttığından dolayı daha da kolay uyarılıyor ve daha kolay orgazma ulaşıyorsunuz…
Üstelik hamilelikte yaşadığınız seks ve orgazm, inanılanın aksine, size de bebeğinize de zarar vermiyor. Orgazm sonrası genel bir rahatlama sağlayan endorfin salgısı (mutluluk hormonu) hem sizi hem de bebeğinizi mutlu ediyor.
Misyoner pozisyonuna kısa süreli veda
Misyoner Pozisyonu
Hamilelikte sekse evet. Ama nasıl bir seks? Hamilelik öncesi tercih ettiğiniz sevişme pozisyonlarından bazılarını terk etmek zorundasınız. Örneğin kadının sırt üstü düz uzandığı ve erkeğin üstte olduğu, misyoner pozisyonu denilen duruş, bebek bekleyen çiftlerin yüzde 80’i tarafından terk ediliyor.
Çünkü bu pozisyon, özellikle gebeliğin ilerleyen zamanlarında, karnın yaptığı basınca bağlı olarak hem anneye rahatsızlık veriyor hem de bebeği döl yatağı içinde basınca maruz kalma tehlikesiyle baş başa bırakıyor.
Ayrıca bebekle birlikte büyüyen rahim, siz düz yattığınızda vücudunuza kan dağıtan ve toplayan büyük damarlar üzerine önemli basınç yapıyor ve kan dolaşımını bozuyor. İşte bu nedenle rahme baskı yapmayan ya da en az baskı yapan pozisyonları tercih etmek gerekiyor.
İşte hamilelikte tercih edilebilecek cinsel ilişki pozisyonları:
Kaşık Pozisyonu
1- Kadının gövdesinin yukarıdan itibaren beline kadar olan kısmı ve başı havada kalacak şekilde sırt üstü uzandığı ve dirseklerinden destek alarak doğrulmaya çalışıyormuş gibi durduğu pozisyonda, erkeğin kadının üzerinde oturur şekilde ilişkiye girdiği duruş.
2- Kaşık pozisyonu olarak adlandırılan, kadının ve erkeğin yan yana yattıkları, erkeğin kadının arkasında kalarak ilişkiye girdikleri pozisyon.
3- Erkeğin sırt üstü düz uzandığı ve kadının erkeğin üzerinde oturarak ilişkiye girdiği pozisyon.
4- Çift ayakta iken, erkeğin kadının arkasında kaldığı, kadının belden öne doğru eğilerek ilişki kurduğu pozisyon.
5- Köpek pozisyonu adı verilen, kadının elleri ve dizleri üzerinde durduğu, erkeğin kadının arkasında olduğu pozisyon.
6- Kadın ve erkeğin yüz yüze, kucak kucağa oturarak, kadının bacaklarını erkeğin beline doladığı duruş.
Köpek Pozisyonu
7- Cinsel organlar arasında temas olmadan eşlerin birbirlerini elle tatmin etmek üzere seçtikleri herhangi bir pozisyon.
Hamilelikte hangi durumlarda seksten kaçınmalısınız?
Sizi ve bebeğinizi rahatsız etmeyecek pozisyonları bularak hamileliğinizin başlangıcından bitimine dek düzenli seks hayatınızı sürdürebilirsiniz. Ancak, bazı durumlarda seksten kaçınmak da gerekebiliyor.
* Daha önceden düşük yaptıysanız, ilk 3-4 ayda ilişkide bulunmamanız daha doğru.
* Eğer önceden prematüre doğum yaptıysanız, sevişme esnasında meme uçlarınızın uyarılması erken doğum ağrılarını başlatabiliyor. Bu nedenle erken doğum yapmış olanların hamileliğin son aylarında ilişkiden uzak durmaları gerekebilir.
* Aşağı yerleşimli plasenta (anne ve bebeğe ait iki dolaşım sistemini birbirinden ayıran organ),
* Plasenta previa (plasentanın doğum kanalının girişini tıkaması),
* Serviks (rahim ağzı) yetmezliği,
* Erken doğum tehdidi,
* Açıklanmamış vajinal kanama veya akıntı
* Kadında veya erkekte iyileşmemiş genital herpes (uçuk) lezyonları varsa,
* Sık kramplar yaşıyorsanız, seksten uzak kalmanızda yarar var.
Anne adaylarının, hamilelikteki cinsel ilişki konusunda en sağlıklı bilgileri kendi kadın doğum uzmanından alabilirler. Doktorla bu konuyu açıkça konuşmak, size özel durumları tespit ederek doktorun tavsiyesine göre hareket etmek en doğrusu olacaktır.
GAZETEPORT
18'ine girdiği gün ahlaksız teklif almış.
16'lık gelin olarak ünlenen Courtney Stodden, 18 yaşına girer girmez öyle teklifler almış ki duysanız dudağınız uçuklar diyor!
Müslüman Rahibe Betül Avcı Vatikan'da
Müslüman Rahibe olarak anılan Betül Avcı Vatikan'da yaşadıklarını anlattı. Avcı, dinlerarası diyalogun ne demek olduğunu nasıl yapılması gerektiğine açıklık getirdi.
Avcı "Müslüman olduğumu öğrenince "Suora Musulmana" (Müslüman Rahibe) payesini verdiler. Rahibelerle daha sonra bir espri konusu oldu." dedi.
İşte o röportajdan satır başları...
- Eğitim bursunun yanı sıra size ne tür kolaylıklar sağlandı?
İlk gideceğim zaman, daha sonra üç buçuk yıl boyunca kaldığım yurt önerildi: The Lay Centre at Foyer Unitas. Burası, Roma'daki Papalık okullarında lisansüstü eğitim görmek için gelen dindar Katolik genç kadın ve erkeklerin kaldığı bir yurt. Gana, Ruanda, Amerika, Avusturya, Slovenya, Makedonya, Polonya'dan arkadaşlar vardı. Müdiresi Donna Orsuto, Gregoriana'da öğretim üyesi bir profesör.
Donna'nın bana gösterdiği yakın ilgiyi, sağladığı kolaylıkları yeterince anlatamam. Örneğin, ben ve arkadaşım Lejla için düzenlediği Kurban Bayramı yemeği, Assisi gezimizde benim rahat namaz kılmam için ayarladığı lüks otelin salonu Vatikan Dinlerarası Diyalog Kurumu eski başkanı Monsenyör Michael Fitzgerald'a doktoraya başvurmak istediğimi söylediğimde birkaç kuruma adıma burs başvurusu yapmıştı. Bu süre içinde üniversite'deki danışmanım, ayni zamanda Cizvit bir rahip olan Prof. Daniel Madigan sadece akademik alanda değil, maddi ve manevi anlamda beni kollayan bir dost oldu.
"Müslüman rahibe"
- Rahibe ve rahiplerin Müslüman bir öğrenciye bakışları nasıl oldu?
Çok saygılı ve sevecen davrandılar.
Beni Hıristiyan zanneden rahipler ve rahibeler çok oldu. Çünkü Kamboçya'dan ve Hindistan'dan gelen çok rahibe vardı. Ama bir Müslüman'ın gelip burada eğitim almak istediğini herhalde kimse düşünemedi. Onlar ilk başta beni kendi ülkesinin geleneklerine göre giyinen bir rahibe sandılar.
Müslüman olduğumu öğrenince "Suora Musulmana" (Müslüman Rahibe) payesini verdiler. Rahibelerle daha sonra bir espri konusu oldu.
- Yabancılık hissettiniz mi?
En çok yabancılık hissettiğim kişiler oraya gelen ya da orada olan Türk bürokratlardı. Örneğin, Ankara'dan bir üniversitenin rektörü Gregoriana'da bir toplantıya davet edilmişti. Adamın benim Türkiye'den gelen bir öğrenci olduğumu öğrendiğinde sorduğu iki veciz soru: "Nerelisin?" "Baban ne iş yapıyor?" Yine bir toplantıda Vatikan Elçilik görevlisi bir Türk beni ve diğer başörtülü iki arkadaşımı görünce "Aa, siz Müslüman mısınız, ben sizi kıyafetinizden dolayı Süryani falan sanmıştım" demişti. Oradaki insanların bizlere alıştığını bizleri sevdiğini gördük ama bizimkilerin garipliklerine şahit olduk.
- Dinlerarası diyalog nasıl olmalı?
Herkes kendi inancında samimi ve bilinçli olduğu takdirde dinlerarası diyalogdan bir zarar gelmez. Farklı din mensuplarının birbirlerini ilmi ve tecrübi yönden tanıması şeklinde olmalı. Yurtta iki yıl beraber kaldığım, teoloji konusunda tartıştığımız, hüzünlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız, birbirimizi ibadet ederken gözlemlediğimiz, şu an öğretim elemanı olan bir arkadaş şöyle bir itirafta bulunmuştu: "Betül, seni tanımasaydım Müslümanlar'ın manevi hiçbir özellikleri olmadığını düşünmeye ne yazık ki devam edecektim!" Teolojik plüralizm üzerine kurulu, inançlar arasındaki benzer yönleri öne çıkarıp farklılıkları ikinci plana iten toplu-ibadet tarzı girişimleri tasvip etmiyorum.
- Gördüğünüz eğitimin inancınız üzerinde etkisi oldu mu?
Örneğin konuşurken "Allah" ifadesi yerine "Tanrı" kelimesini kullanıyor olmanız etkilendiğinizin bir belirtisi mi? Şunu rahatlıkla ifade edebilirim: Ben bilinçli ve idealist bir anne ve baba tarafından eğitildim. İtikat anlamında bilinçli olduğumu düşünüyorum. Onların inanışları beni etkilemedi. Tam aksine inancım daha sağlam ve kuvvetli oldu. Tanrı ifadesini kullanmaya gelince; dua ederken Allah'ım derim, Tanrı'm demem. Sohbet sırasında "Tanrı" ifadesini kullanmam akademik ve objektif olmak kaygımdan kaynaklanıyor. Çünkü Hıristiyan inancına göre Allah'ın birliği farklıdır. Onlar "Tanrı" dediklerinde bizim dediğimiz "Allah'ı" anlamıyorlar ve algılamıyorlar. Tanrıyı jenerik bir terim olarak kullanıyorum.
- Kesintisiz 24 yıllık eğitiminiz var. Vatikan'daki eğitim size ne kazandırdı?
Gidiş amacım öğrenmekti. Sorularım vardı. Bu sorularıma daha fazla bilgi ve bilimle cevap bulacağıma inanıyorum. Sorularıma orada cevap bulacağım düşüncesiyle gittim. Sorularımın cevaplarını buldum. Kafamda yeni sorular oluştu. Değiştim, büyüdüm, olgunlaştım. Artık Türkiye ve dünyaya daha faklı bir gözle bakıyorum. Bulunduğum ortam, Katolik dünyanın kalbi olarak sadece eğitim değil, bir dünya minyatürü olarak çok zengin bir kültürel ortam sağladı. Örneğin, sınıfta yan yana oturduğunuz Vietnamlı bir rahiple ya da Hintli bir rahibeyle çok samimi dostluklar kurabildim. Lübnan'da, Kore'de, adını bile duymadığınız yerlerdeki insanlar neler yaşıyor, neler hissediyor, bunları öğrenebiliyorsunuz. Ama bence en önemlisi, akidesini (örneğin Hıristiyanlık'taki Teslis ve Tanrı anlayışı) bir Müslüman olarak paylaşmadığınız bir insanla çok derin manevi tecrübeler yaşayabiliyorsunuz. Aynı yurtta kaldığımız bir arkadaş Roma'da bir manastır hayatına katılmaya karar verdi. Burası ilhamını St. Augustinius'tan alan, ibadet ve tefekkür yönleri ön planda olan, mensuplarının sürekli manastır içinde yaşadığı bir yer. Yani benim savunduğum "halvet der encümen" anlayışına tamamen zıt bir tarz. Arkadaş manastıra katılma törenine beni de çağırmıştı. Tören esnasında, başrahibe arkadaşı kendi aralarına davet edip boynuna haçlı kolyeyi geçirdiğinde gözyaşlarımı tutamamıştım. Genç bir hanımın hayatının tümünü Tanrı'ya ibadete adama iştiyakı beni çok etkilemişti. Bir başka örnek: Gregoriana'da yemek yenen, ders çalışılıp sohbet edilen bir öğrenci salonu vardı. Okulda, namazlarımı burada kılardım. Bir gün namazımı tam bitirdiğimde arkamdan bir ses Arapça "Allah kabul etsin" dedi. Ben de alışkın olduğum şekilde Arapça "Hepimizinkini" diyerek karşılık verdim. Arkamı döndüğümde Arap bir rahip gülümseyerek bana bakıyordu.
Anne olan kadınların üçte biri sevişmiyor
Anne olan kadınların üçte biri sevişmiyor!
Seks yapmadığınız en uzun süre nedir? Çoğu annenin verdiği cevap sizi şoke edebilir!
Family Circle adlı dergi, annelere yaşamları ile ilgili sorular sordu. Ne sıklıkta alkol kullandıkları, hamilelik döneminde aldıkları kiloları nasıl verdikleri ve hatta ne sıklıkta seks yaptıkları… Ya da yapmadıkları! Ve alınan dönüşler oldukça şaşırtıcı.
Seks yapmadığınız en uzun süre nedir? Çoğu annenin verdiği cevap sizi şoke edebilir!
Family Circle adlı dergi, annelere yaşamları ile ilgili sorular sordu. Ne sıklıkta alkol kullandıkları, hamilelik döneminde aldıkları kiloları nasıl verdikleri ve hatta ne sıklıkta seks yaptıkları… Ya da yapmadıkları! Ve alınan dönüşler oldukça şaşırtıcı.
Araştırmaya göre,
- Herhangi bir yaştaki annelerin yüzde 32’si en azından birkaç sene seks yapmadan yaşıyor.
- Yüzde 36’sı birkaç ayı sekssiz geçiriyor.
- Yüzde 27’si birkaç haftayı sekssiz geçiriyor.
- Ve sadece yüzde 5’i sadece birkaç gün sekssiz yaşıyor.
Evde çocuk varken, yaşı ne olursa olsun, cinsel hayatı aynı ateşle sürdürmenin zor olduğu kabul edilebilir olsa da eş ile sağlıklı bir ilişki ve evliliği sürdürebilmek için de gerekli olduğu bir gerçek.
Siz de sekssiz bir evlilik mi yaşıyorsunuz?
Newsweek’e göre, çiftlerin yüzde 15-20’si evliliklerini seks olmadan sürdürüyor. Sekssiz evlilik ise yılda 10 defadan az cinsellik yaşamak olarak tarif ediliyor.
Açıkçası kişiler, seneler geçtikçe ilk evlendikleri zaman birlikte oldukları kişilerden ve yaşadıkları ilişkiden uzaklaşırlar. Günümüzde çiftler hem iş hayatında hem ev işlerinde aktifler. Bu eşitlikçi tutum, çiftlerin cinsel hayatı üzerinde maalesef negatif etkide bulunuyor. Halbuki koca, ne kadar çok maskülen iş yüklenirse, karısının seksüel açıdan o kadar fazla tatmin olduğu rapor ediliyor.
Peki ya boşanma riski en az olan çiftler hangileri? Yapılan bir araştırmaya göre erkek ev işlerinin yüzde 40’ını yapıyor ya da kadın ev bütçesine yüzde 40 katkıda bulunuyorsa, boşanma riski oldukça düşüyor.
Gerdekte yapılan ilk gece hataları?
İşte çok sık yapılan İlk gece hataları…
Evlendiniz, ilk gecenin ardından söylenmeyen gerçekler…
Anne olan kadınların üçte biri sevişmiyor.
Daha iyi bir orgazm için beslenme şarttır.
Partnerinizle ilk gece beraber olacaksınız ve hata yapmaktan korkuyorsunuz. Bilindiği üzere seks, ilişkiye yakınlık ve bağlılık getirir. Yani ilişkiniz için önemli bir dönüm noktasıdır. Seks sırasında yapılan hatalar çok sıkıntı vermediği sürece dile getirilmez fakat iki tarafında rahatsız oldukları anlar vardır…
Kadınların hataları…
Seksiliği abartmak!
Onu şaşırtmak ve baştan çıkarmak istediğinizi biliyoruz. Fakat hayallerinizdeki kadın imajı gerçeğe pek uymayabilir. Bu nedenle seksiliğinizi abartıp, kötü bir görüntü ortaya çıkmasının önüne geçin. Aksesuar kullanmanızda sorun yok fakat çok fazla aksesuar ve takı kullanmamaya özen gösterin.
Belli edin…
İlişki sırasında sevdiğiniz pozisyonlarda sessiz kalmayın. Arzularınızı ve hoşunuza giden şeyleri belirtin ki ilk gece ikiniz için de mutlu geçsin. Ayrıca yatakta bunu zorla yapıyormuş gibi hissiz de yatmayın. Bu işten zevk alıyorsanız bunu gösterin.
Ertesi gün utancı…
Artık kendi ayakları üzerinde durabilen bir kadınsınız. İlişkiden sonra hele ki bunu hayatınızı birlikte geçirceğiniz adamla yaptıktan sonra utanılacak hiçbirşey yok. Sabah kalktığınızda karşınızdaki bir yabancıymış gibi davranmayın. Evet, tuhaf bir sabaha uyanıyorsunuz ama elinizden geldiğince utancınızı kendinize saklayın. Utanmak ve kaçmak yerine, ona sarılın ve öpün. Hatta, önceki gece ile ilgili şakalar bile yapabilirsiniz.
Erkeklerin hataları…
Erkek olduğunuzu unutmayın!
Kadınlara sorduğunuzda yatakta kimin kontrole sahip olmasını istersiniz deseler %99’u erkeklerin diyecektir. İlk gece onu cesaretlendirin ve yönlendirin. Çünkü kadınlar bu konuda daha utangaç oluyorlar. Onlara kabuklarından çıkmaları için yardımcı olun.
Önsevişmeye önem verin!
İlk kez birlikte olmadan önce kadınlar, korktukları için direk cinsel ilişki ile başlamak onların gözünü korkutabilir. Bunun için seks öncesinde tüm centilmenliğinizle onu sekse hazırlayın. Ön sevişme erkeklerin çok haz etmediği bir şey olsa da kadınları sekse hazırlamak için en etkili yöntemdir.
Ona kulak verin!
Kontrol sizde diye olayı abartmanızın da anlamı yok. Herşeyi biliyormuş edasıyla tüm ilişkiyi domine etmeyin. Onu iyi takip edin, hislerine ve isteklerine kulak verin. Çünkü hayatınızın bundan sonraki döneminde mutlu bir cinsel hayat için ilk gecenin çok önemli olduğunu ve mutlu son ile biterse iki tarafında isteksizliğinin oluşmamasını sağlarsınız. “İşini bitirdi arkasını döndü yattı” dedirtmemek ve partnerinizin seks konusunda sizinle her şeyi deneyebilmesi ve onu yüreklendirebilmek için kişisel arzularınızdan çok onu da dikkate alın.
İki tarafın hatası…
Fantaziler biraz bekleyebilir…
İlk gece demek kusursuz ve unutulmayacak bir gece geçirmek değildir. İlk gece birbirinizi tanımak, nelerden hoşlandığınızı bulmak kısaca bir labirentte yol bulmak gibidir. Dikkatli ve anlayışlı olunması gerekir. İlk gece için büyük beklenti ile yatağa girmeyin. İki tarafta hayallerindeki sahnelerin gerçekleşmemesi ile hayal kırıklığına uğramamalıdır. Bu nedenle ilk gece için inanılmaz vu uçsuz bucaksız fanteziler hayal etmeyin. Sadece birbirinizi tanımak için geçireceğiniz bir deneme sürüşü gibi düşünün…
Evlendiniz, ilk gecenin ardından söylenmeyen gerçekler…
Anne olan kadınların üçte biri sevişmiyor.
Daha iyi bir orgazm için beslenme şarttır.
Partnerinizle ilk gece beraber olacaksınız ve hata yapmaktan korkuyorsunuz. Bilindiği üzere seks, ilişkiye yakınlık ve bağlılık getirir. Yani ilişkiniz için önemli bir dönüm noktasıdır. Seks sırasında yapılan hatalar çok sıkıntı vermediği sürece dile getirilmez fakat iki tarafında rahatsız oldukları anlar vardır…
Kadınların hataları…
Seksiliği abartmak!
Onu şaşırtmak ve baştan çıkarmak istediğinizi biliyoruz. Fakat hayallerinizdeki kadın imajı gerçeğe pek uymayabilir. Bu nedenle seksiliğinizi abartıp, kötü bir görüntü ortaya çıkmasının önüne geçin. Aksesuar kullanmanızda sorun yok fakat çok fazla aksesuar ve takı kullanmamaya özen gösterin.
Belli edin…
İlişki sırasında sevdiğiniz pozisyonlarda sessiz kalmayın. Arzularınızı ve hoşunuza giden şeyleri belirtin ki ilk gece ikiniz için de mutlu geçsin. Ayrıca yatakta bunu zorla yapıyormuş gibi hissiz de yatmayın. Bu işten zevk alıyorsanız bunu gösterin.
Ertesi gün utancı…
Artık kendi ayakları üzerinde durabilen bir kadınsınız. İlişkiden sonra hele ki bunu hayatınızı birlikte geçirceğiniz adamla yaptıktan sonra utanılacak hiçbirşey yok. Sabah kalktığınızda karşınızdaki bir yabancıymış gibi davranmayın. Evet, tuhaf bir sabaha uyanıyorsunuz ama elinizden geldiğince utancınızı kendinize saklayın. Utanmak ve kaçmak yerine, ona sarılın ve öpün. Hatta, önceki gece ile ilgili şakalar bile yapabilirsiniz.
Erkeklerin hataları…
Erkek olduğunuzu unutmayın!
Kadınlara sorduğunuzda yatakta kimin kontrole sahip olmasını istersiniz deseler %99’u erkeklerin diyecektir. İlk gece onu cesaretlendirin ve yönlendirin. Çünkü kadınlar bu konuda daha utangaç oluyorlar. Onlara kabuklarından çıkmaları için yardımcı olun.
Önsevişmeye önem verin!
İlk kez birlikte olmadan önce kadınlar, korktukları için direk cinsel ilişki ile başlamak onların gözünü korkutabilir. Bunun için seks öncesinde tüm centilmenliğinizle onu sekse hazırlayın. Ön sevişme erkeklerin çok haz etmediği bir şey olsa da kadınları sekse hazırlamak için en etkili yöntemdir.
Ona kulak verin!
Kontrol sizde diye olayı abartmanızın da anlamı yok. Herşeyi biliyormuş edasıyla tüm ilişkiyi domine etmeyin. Onu iyi takip edin, hislerine ve isteklerine kulak verin. Çünkü hayatınızın bundan sonraki döneminde mutlu bir cinsel hayat için ilk gecenin çok önemli olduğunu ve mutlu son ile biterse iki tarafında isteksizliğinin oluşmamasını sağlarsınız. “İşini bitirdi arkasını döndü yattı” dedirtmemek ve partnerinizin seks konusunda sizinle her şeyi deneyebilmesi ve onu yüreklendirebilmek için kişisel arzularınızdan çok onu da dikkate alın.
İki tarafın hatası…
Fantaziler biraz bekleyebilir…
İlk gece demek kusursuz ve unutulmayacak bir gece geçirmek değildir. İlk gece birbirinizi tanımak, nelerden hoşlandığınızı bulmak kısaca bir labirentte yol bulmak gibidir. Dikkatli ve anlayışlı olunması gerekir. İlk gece için büyük beklenti ile yatağa girmeyin. İki tarafta hayallerindeki sahnelerin gerçekleşmemesi ile hayal kırıklığına uğramamalıdır. Bu nedenle ilk gece için inanılmaz vu uçsuz bucaksız fanteziler hayal etmeyin. Sadece birbirinizi tanımak için geçireceğiniz bir deneme sürüşü gibi düşünün…
Yaşlı çiftin orman fantazisi az kalsın öldürüyordu.
Yaşlı çiftin orman fantazisi kötü bitti
ABD'nin Batı Norwood bölgesinde bulunan ormanda fantazi yapmak isteyen yaşlı çift, 19 yaşındaki gence yakalandı.
Her ikisi de evli olan 64 yaşındaki bir adamla 44 yaşındaki bir kadın internet üzerinden yayın yapan bir fetiş sitesi aracılığıyla tanıştı.
Tanıştıktan sonra ömrünün son döneminde değişik bir seks yapmak isteyen adam kadına, ormanda ilişkiye girmeyi teklif etti. Kadında kabul edince ikili önce bir seks-shop, deri maske, deri kırbaç, deri kemer ve deriden yapılma fantazi araçları satın aldı.
Ana yoldan ayrılıp bir tali yoldan ormana giren Wayne ve Deborah ikilisi önce hazırlık yaptıktan sonra ağaçların altında ilişkiye girdi.
Bu sırada spor yürüyüşüne çıkan 19 yaşındaki bir genç, ağaçların altından inilti sesleri duyunca oraya yöneldi. Bir ağacın altında çıplak bir adamı yüzüne geçirdiği deri maske ile kadının üzerinde gören genç, neye uğradığını şaşırdı.
Orta yaşlı kadının bir sapık tarafından tecavüze uğradığını düşünen genç, eline geçirdiği sopa ile adamın kafasına vurdu. Başına aldığı sopa derbesiyle adam bayıldı.
Kadının durumu anlatmasıyla birlikte adam hastanelik oldu ancak olay polise intikal ettiği için iki yaşlının çapkınlığından eşleri haberdar oldu.
ABD'nin Batı Norwood bölgesinde bulunan ormanda fantazi yapmak isteyen yaşlı çift, 19 yaşındaki gence yakalandı.
Her ikisi de evli olan 64 yaşındaki bir adamla 44 yaşındaki bir kadın internet üzerinden yayın yapan bir fetiş sitesi aracılığıyla tanıştı.
Tanıştıktan sonra ömrünün son döneminde değişik bir seks yapmak isteyen adam kadına, ormanda ilişkiye girmeyi teklif etti. Kadında kabul edince ikili önce bir seks-shop, deri maske, deri kırbaç, deri kemer ve deriden yapılma fantazi araçları satın aldı.
Ana yoldan ayrılıp bir tali yoldan ormana giren Wayne ve Deborah ikilisi önce hazırlık yaptıktan sonra ağaçların altında ilişkiye girdi.
Bu sırada spor yürüyüşüne çıkan 19 yaşındaki bir genç, ağaçların altından inilti sesleri duyunca oraya yöneldi. Bir ağacın altında çıplak bir adamı yüzüne geçirdiği deri maske ile kadının üzerinde gören genç, neye uğradığını şaşırdı.
Orta yaşlı kadının bir sapık tarafından tecavüze uğradığını düşünen genç, eline geçirdiği sopa ile adamın kafasına vurdu. Başına aldığı sopa derbesiyle adam bayıldı.
Kadının durumu anlatmasıyla birlikte adam hastanelik oldu ancak olay polise intikal ettiği için iki yaşlının çapkınlığından eşleri haberdar oldu.
Tığ işi dantel plaj elbisesi modeli
Yazlık plaj elbisesi modelleri
Tığ işi dantel plaj elbisesi modeli
Summer beach dress models
Beach dress lace crochet pattern
Sommer-Strandkleid Modelle
Strandkleid Spitze Häkelmuster
Dantel plaj elbisesi
Dantel plaj elbisesi
Bu sezon sizlerde plajlarda hem şık hem de trend görünmek istiyorsanız sizlerde plaj elbisesi olarak dantel plaj elbiselerinden birini tercih etmelisiniz. El emeği göz nuru örgü dantel plaj elbiseleri ile hem şıklığınızı hem de marifetlerinizi konuşturabilirsiniz.
Sezonda plajlarda dantel modası esecek ,sizlerde bu modayı bir plaj elbisesi ile tamamlayabilirsiniz. Dantelden örebileceğiniz plaj elbiseleri ile şık ve zarif görüneceksiniz.Sezonun dantel örgü plaj elbisesi renkleri arasında beyaz, krem, sarı, mavi, kırmızı, turuncu ve bir kaç rengin bir arada kullanıldığı modeller oluşturuyor.
Sevgili hanımlar sizlerinde kolaylıkla örebileceği dantel plaj elbisesi örneklerinde tümden örülen modellerin yanında motiflerle yapılan modellerde bulunuyor.
Bu sezon sizlerde plajlarda hem şık hem de trend görünmek istiyorsanız sizlerde plaj elbisesi olarak dantel plaj elbiselerinden birini tercih etmelisiniz. El emeği göz nuru örgü dantel plaj elbiseleri ile hem şıklığınızı hem de marifetlerinizi konuşturabilirsiniz.
Sezonda plajlarda dantel modası esecek ,sizlerde bu modayı bir plaj elbisesi ile tamamlayabilirsiniz. Dantelden örebileceğiniz plaj elbiseleri ile şık ve zarif görüneceksiniz.Sezonun dantel örgü plaj elbisesi renkleri arasında beyaz, krem, sarı, mavi, kırmızı, turuncu ve bir kaç rengin bir arada kullanıldığı modeller oluşturuyor.
Sevgili hanımlar sizlerinde kolaylıkla örebileceği dantel plaj elbisesi örneklerinde tümden örülen modellerin yanında motiflerle yapılan modellerde bulunuyor.
Kate Upton tüm erkeklerin seks fantazisi değilim!
Dünyanın en seksi kadınları arasında gösterilen Kate Upton Vogue dergisine çarpıcı açıklamalarda bulundu..
Kate Upton, Vogue dergisinin kasım sayısı için verdiği röportajda “erkeklerin hayallerini süslemek” gibi bir derdinin olmadığını söyledi:
“Hiçbir zaman ‘tüm erkeklerin fantezisi olmalıyım’ demedim. Hâlâ normal bir kızım. Bu yüzden insanlar yanıma gelip ‘Vücudunla barışıksın ve mutlusun’ deyince mutlu oluyorum.”
Kate Upton, Vogue dergisinin kasım sayısı için verdiği röportajda “erkeklerin hayallerini süslemek” gibi bir derdinin olmadığını söyledi:
“Hiçbir zaman ‘tüm erkeklerin fantezisi olmalıyım’ demedim. Hâlâ normal bir kızım. Bu yüzden insanlar yanıma gelip ‘Vücudunla barışıksın ve mutlusun’ deyince mutlu oluyorum.”
Dolar yine yükselişe geçti
Dolar son bir haftanın en yüksek seviyesini gördü serbest piyasada dolar 2.11'e kadar yükseldi.
Dün güne 2.09'un altında başlayan dolar 2.1072'ye kadar yükselerek, bir haftanın en yüksek seviyesini test etti. Dün günü 2.10'un hemen üzerinde tamamlayan dolar bu sabah serbest piyasada 2,1010 liradan güne başladı. Açılışın ardından 2,1120 liraya kadar yükselen dolar sonra 2,1109'dan alıcı buluyor.
Kapalıçarşı'da euro ise 2,8630 lira oldu
Dün güne 2.09'un altında başlayan dolar 2.1072'ye kadar yükselerek, bir haftanın en yüksek seviyesini test etti. Dün günü 2.10'un hemen üzerinde tamamlayan dolar bu sabah serbest piyasada 2,1010 liradan güne başladı. Açılışın ardından 2,1120 liraya kadar yükselen dolar sonra 2,1109'dan alıcı buluyor.
Kapalıçarşı'da euro ise 2,8630 lira oldu
Nuran yüzünden ardamar'ım çatladı!
'O Hayat Benim' isimli dizide canlandırdığı 'Nuran' karakteriyle adından söz ettiren Yeşim Ceren Bozoğlu, oyunculuk kariyerinde kendini en şanslı hissettiği dönemlerden birini yaşadığını belirtti.
NURAN TAŞİKARDİ MAKİNESİ
Sahibi olduğu Atölye 1314 ile 'O Hayat Benim' seti arasında mekik dokuyan başarılı oyuncu, Nuran karakterinin kendisi için çok özel olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti:
'Nuran'ın bir parçası annem, bir parçası çocukluğumda bana bakan gecekonduda yaşayan Songül Abla, bir parçası da sokakta içime işleyen gecekondu kadınlarımız. Nuran bir oyuncuya kırk yılda bir çarpacak bir meteor gibi.
Türk kadını Nuran'dan nefret ediyor ama bir yandan da ona tapıyor çünkü Nuran tipik bir Türk annesi. Çocuğu için her şeyi göze alan ve kendini gözü kapalı ateşe atan bir kadın.
Her zaman beni konfor alanımdan çıkartacak ve hücrelerime kadar zorlayacak rolleri arıyorum. Bu olduğunda da ölümüne korkuyor ve bir o kadar mutlu oluyorum. Nuran sağ olsun taşikardi makinesi!
Nuran karakteri için sıfır makyajla kamera karşısına geçen Yeşim Ceren Bozoğlu, 'Aktör olarak bir risk alıyorum, sıfır makyaj, elimde gerçek kınalar ve kostüm.
Bu beni hem müthiş özgürleştiriyor, hem de çok korkutuyor. Nuran kanımla canımı akıtarak, gözyaşları içinde yaşadığım bir kadın.
Nuran yüzünden ağlamaktan gözaltımda damar çatladı. Beni çok yoruyor ama şükürler olsun ki seyircilerimizin takdiri ve sevgisi iyi ki Nuran olmaya cesaret etmişim duygusunu yaşatıyor? dedi.
NURAN TAŞİKARDİ MAKİNESİ
Sahibi olduğu Atölye 1314 ile 'O Hayat Benim' seti arasında mekik dokuyan başarılı oyuncu, Nuran karakterinin kendisi için çok özel olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti:
'Nuran'ın bir parçası annem, bir parçası çocukluğumda bana bakan gecekonduda yaşayan Songül Abla, bir parçası da sokakta içime işleyen gecekondu kadınlarımız. Nuran bir oyuncuya kırk yılda bir çarpacak bir meteor gibi.
Türk kadını Nuran'dan nefret ediyor ama bir yandan da ona tapıyor çünkü Nuran tipik bir Türk annesi. Çocuğu için her şeyi göze alan ve kendini gözü kapalı ateşe atan bir kadın.
Her zaman beni konfor alanımdan çıkartacak ve hücrelerime kadar zorlayacak rolleri arıyorum. Bu olduğunda da ölümüne korkuyor ve bir o kadar mutlu oluyorum. Nuran sağ olsun taşikardi makinesi!
Nuran karakteri için sıfır makyajla kamera karşısına geçen Yeşim Ceren Bozoğlu, 'Aktör olarak bir risk alıyorum, sıfır makyaj, elimde gerçek kınalar ve kostüm.
Bu beni hem müthiş özgürleştiriyor, hem de çok korkutuyor. Nuran kanımla canımı akıtarak, gözyaşları içinde yaşadığım bir kadın.
Nuran yüzünden ağlamaktan gözaltımda damar çatladı. Beni çok yoruyor ama şükürler olsun ki seyircilerimizin takdiri ve sevgisi iyi ki Nuran olmaya cesaret etmişim duygusunu yaşatıyor? dedi.
Derya Şensoy kendine Kenyada safari aşkı buldu.
Genç oyuncu Derya Şensoy'un gerçek aşkının Seçkin Özdemir olduğu iddia edildi...
Annesi Derya Baykal ve babası Ferhan Şensoy'un izinden giderek oyuncu olan Derya Şensoy, 'Doksanlar' dizisinde rol alarak şöhreti yakaladı. 24 yaşındaki Şensoy; eğlence hayatında da sıkça boy gösterince ismi her hafta başka isimlerle anılır oldu.
Çağatay Ulusoy, Berkay ve son olarak da Halil Sezai ile adı aşk haberlerine karışan Derya Şensoy'un gerçek sevgilisi Seçkin Özdemir olduğu iddia edildi.
Geçtiğimiz günlerde Kenya'ya giden Derya Şensoy, burada safari yaparken çekilen fotoğraflarını kendisine ait instagram profilinden paylaştı.
YAKIŞIKLI OYUNCUNUN FANLARI BU İLİŞKİYİ ONAYLAMADI...
Derya Şensoy'la aynı gün ve saatlerde Kenya'da olan isim ise kendisi gibi oyuncu olan Seçkin Özdemir'di.
Derya Şensoy ile Seçkin Özdemir'in Kenya'da yaptıkları aşk safarisi; ikilinin hayranları tarafından da fark edildi.
Derya Şensoy'un sevenleri Seçkin Özdemir'le beraberliğine onay verirken; yakışıklı oyuncunun fanları Şensoy'u instagram'dan yerden yere vurdu.
Annesi Derya Baykal ve babası Ferhan Şensoy'un izinden giderek oyuncu olan Derya Şensoy, 'Doksanlar' dizisinde rol alarak şöhreti yakaladı. 24 yaşındaki Şensoy; eğlence hayatında da sıkça boy gösterince ismi her hafta başka isimlerle anılır oldu.
Çağatay Ulusoy, Berkay ve son olarak da Halil Sezai ile adı aşk haberlerine karışan Derya Şensoy'un gerçek sevgilisi Seçkin Özdemir olduğu iddia edildi.
Geçtiğimiz günlerde Kenya'ya giden Derya Şensoy, burada safari yaparken çekilen fotoğraflarını kendisine ait instagram profilinden paylaştı.
YAKIŞIKLI OYUNCUNUN FANLARI BU İLİŞKİYİ ONAYLAMADI...
Derya Şensoy'la aynı gün ve saatlerde Kenya'da olan isim ise kendisi gibi oyuncu olan Seçkin Özdemir'di.
Derya Şensoy ile Seçkin Özdemir'in Kenya'da yaptıkları aşk safarisi; ikilinin hayranları tarafından da fark edildi.
Derya Şensoy'un sevenleri Seçkin Özdemir'le beraberliğine onay verirken; yakışıklı oyuncunun fanları Şensoy'u instagram'dan yerden yere vurdu.
Soyunan soyunana bu da Alman bombası.
Noelle Mandolini... ALMANLARIN ESMER BOMBASI!...
Playboy dergisinin Mayıs sayısına soyunan Düsseldorf'lu model çıplak pozlarıyla parladı....
Almanya'nın esmer bombası Noelle Mondolini...
Playboy dergisinin Mayıs sayısına soyunan seksi manken dikkatleri üzerine çekti...
1991 doğumlu 1.71 boyundaki Alman modelin ölçüleri 94-63-93
Playboy dergisinin Mayıs sayısına soyunan Düsseldorf'lu model çıplak pozlarıyla parladı....
Almanya'nın esmer bombası Noelle Mondolini...
Playboy dergisinin Mayıs sayısına soyunan seksi manken dikkatleri üzerine çekti...
1991 doğumlu 1.71 boyundaki Alman modelin ölçüleri 94-63-93
Seyyal Taner güldür güldür.
Show TV'nin her hafta sürprizlerle ekrana gelen eğlence programı Güldür Güldür Show'a bu hafta; Ebru Şallı, Kuşum Aydın ve Seyyal Taner konuk oluyor!
Okulun en yaramaz öğrencisi Bilal disiplin kuruluna çıkıyor...
Bilal disiplin cezası almaktan kurtulabilecek mi? Bilal'i okuldan atmaya kararlı olan müdür Şevket amacına ulaşabilecek mi? Ebru Şallı'nın sahnede ne işi var?
Köy düğününde oğullarına kız bakan Fikri ve Mehtap istedikleri kızı bulabilecek mi?
Halaydaki kızların tek tek ortadan kaybolması ile Burcu Ağa'nın bir ilişkisi var mı? Seyyal Taner ile konunun ne alakası var?
Sabah Sabah Cinayet'te Yeter Canlı dertlere derman olmaya geliyor? Yeter Canlı, kocası evden kaçan Burcu'nun derdine derman olabilecek mi? İbrahim neden evi terk etti? İbrahim'in iş ortağı Kuşum Aydın elinde silahla stüdyoyu basarsa neler olur?
ldür.
Bir şirkette çaycı olan çalışan Şevket ortalığı birbirine düşürecek? Şevket'in verdiği bilgilerle birbirine düşen Nezaket, Mehtap ve İsmail'in arası düzelecek mi? Genel Müdür Yeter çalışanlar birbirine girince ortalığı nasıl sakinleştirecek?
Hepsi ve bolca kahkaha bu hafta Güldür Güldür Show'da!
GÜLDÜR GÜLDÜR SHOW, 29 Mayıs Perşembe akşamı saat 20.00?de yeni bölümü ile Show TV'de!
Teknede dudak dıdağa aşk fantazisi.
Bodrum'un en çok konuşulan çiftlerinden 'bay ve bayan vücut' Tuğba Ekinci ile sevgilisi Mesut Aksu'nun Bodrum tatilleri devam ediyor.
Önceki gün Cennet Koyu'nda tekne sefası yapan ikili, görenleri şaşırttı. İlk olarak denize girerek ferahlayan çift, daha sonra teknelerinin her bir yerinde samimi görüntüler sergilediler.
Sevgilisinin mayosunun ipini çözerek bol bol güneş kremi sürerek masaj yapan Mesut Aksu, daha sonra mükafat olarak öpücüğe boğuldu. Uzun uzun sevgilisini öpen Tuğba Ekinci, seksi görüntüler sergilemekten de geri kalmadı.
Önceki gün Cennet Koyu'nda tekne sefası yapan ikili, görenleri şaşırttı. İlk olarak denize girerek ferahlayan çift, daha sonra teknelerinin her bir yerinde samimi görüntüler sergilediler.
Sevgilisinin mayosunun ipini çözerek bol bol güneş kremi sürerek masaj yapan Mesut Aksu, daha sonra mükafat olarak öpücüğe boğuldu. Uzun uzun sevgilisini öpen Tuğba Ekinci, seksi görüntüler sergilemekten de geri kalmadı.
Büyük deprem ne kadar yakın?
Son günlerde depremler neden arttı?
Gökçeada yakınlarındaki 7,2'lik büyük depremin ardından depremlerin ardı arkası bir türlü kesilmiyor. Dün akşam Kars, Çanakkale ve Erzurum'da bir deprem meydana geldi. Dün sabaha karşı gelen depremlerin ardından halk büyük bir paniğe kapıldı.
Büyük deprem olacakmı? Evet son günlerde bütün herkesin aklında bu soru var. İstanbul'da yıllardır beklenen büyük deprem bu yaz olacakmı? Saros açıklarında meydana gelen 7,2'lik depremin ardından başlayan artçı depremler bir türlü son bulmuyor.
24 Mayıs'ta Türkiye'nin birçok ilinde hissedilen Gökçeada merkezli depremden sonra dün akşam Saros Körfezi, Erzurum ve Kars da deprem oldu. Saros Körfezi'nde Richter ölçeğine göre 4.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Erzurum ve Kars'ta da gece boyunca sarsıntı kaydedildi. Sabaha karşı olan depremlerden dolayı bölge halkı rahatsız ve tedirgin. Ege Denizi'nde hergün artçı depremler meydana geliyor ve bölge halkı depremlerden dolayı korku içinde.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre, saat 06.59′da merkez üssü Saros Körfezi olan 4.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, Çanakkale şehir merkezi ve bazı ilçelerinde hafif şekilde hissedildi. Yerin 13.3 kilometre derinliğinde meydana gelen depremin ardından 2.2 ile 2.1 büyüklüğünde iki deprem daha meydana geldi.
ÇANAKKALE - KARS - ERZURUM SALLANDI!
Merkez üssü Eceabat açıkları olan ve saat 06.59'da 4,1 büyüklüğünde meydana gelen deprem nerelerde hissedildi. Çanakkale'de deprem - son dakika!Çanakkale'nin Gökçeada İlçesi açıklarındaki Saros Körfezi'nde Richter ölçeğine göre 4.5, Kars'ın Selim İlçesi yakınlarında ise 4.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi.Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre, saat 06.59'da merkez üssü Saros Körfezi olan 4.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yerin 13.3 kilometre derinliğinde meydana gelen depremin ardından 2.2 ile 2.1 büyüklüğünde iki deprem daha kaydedildi. Deprem, Çanakkale şehir merkezi ve bazı ilçelerinde hafif hissedildi.Saat 03.03'te merkez üssü Erzurum Şenkaya olan 4.3 büyüklüğünde deprem meydana geldi.Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi Başkanlığı verilerine göre, saat 03.03'te merkez üssü Erzurum'un Şenkaya ilçesi olan yerin 5.16 kilometre derinliğinde 4.3 büyüklüğünde deprem meydana geldi.Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, saat 03.03'te meydana gelen depremin merkez üssünü Kars'ın Selim ilçesine bağlı Başköy, büyüklüğünü ise 4.2 olarak açıkladı.Kars'ın Selim İlçesi yakınlarında ise 4.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi.Saat 03.03'te ise, merkez üssü Kars'ın Selim İlçesi'ne bağlı Başköy olan Richter ölçeğine göre 4.2 büyüklüğünde deprem kaydedildi. Yerin 8.3 kilometre derinliğindeki deprem hasara yol açmadı. Yerin 13.3 kilometre derinliğinde meydana gelen depremin ardından 2.2 ile 2.1 büyüklüğünde iki deprem daha meydana geldi.
Deprem, Çanakkale şehir merkezi ve bazı ilçelerinde hafif şekilde hissedildi.
KARS DA SALLANDI
Saat 03.03’te ise merkez üssü Kars’ın Selim İlçesi’ne bağlı Başköy olan Richter ölçeğine göre 4.2 büyüklüğünde deprem kaydedildi. Yerin 8.3 kilometre derinliğindeki deprem hasara yol açmadı.
ERZURUM DA AYNI SAATLERDE SALLANDI
Erzurum’un Şenkaya ilçesinde de saat 03:03′te Richter ölçeğine göre, 4.3 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Gökçeada yakınlarındaki 7,2'lik büyük depremin ardından depremlerin ardı arkası bir türlü kesilmiyor. Dün akşam Kars, Çanakkale ve Erzurum'da bir deprem meydana geldi. Dün sabaha karşı gelen depremlerin ardından halk büyük bir paniğe kapıldı.
Büyük deprem olacakmı? Evet son günlerde bütün herkesin aklında bu soru var. İstanbul'da yıllardır beklenen büyük deprem bu yaz olacakmı? Saros açıklarında meydana gelen 7,2'lik depremin ardından başlayan artçı depremler bir türlü son bulmuyor.
24 Mayıs'ta Türkiye'nin birçok ilinde hissedilen Gökçeada merkezli depremden sonra dün akşam Saros Körfezi, Erzurum ve Kars da deprem oldu. Saros Körfezi'nde Richter ölçeğine göre 4.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Erzurum ve Kars'ta da gece boyunca sarsıntı kaydedildi. Sabaha karşı olan depremlerden dolayı bölge halkı rahatsız ve tedirgin. Ege Denizi'nde hergün artçı depremler meydana geliyor ve bölge halkı depremlerden dolayı korku içinde.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre, saat 06.59′da merkez üssü Saros Körfezi olan 4.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, Çanakkale şehir merkezi ve bazı ilçelerinde hafif şekilde hissedildi. Yerin 13.3 kilometre derinliğinde meydana gelen depremin ardından 2.2 ile 2.1 büyüklüğünde iki deprem daha meydana geldi.
ÇANAKKALE - KARS - ERZURUM SALLANDI!
Merkez üssü Eceabat açıkları olan ve saat 06.59'da 4,1 büyüklüğünde meydana gelen deprem nerelerde hissedildi. Çanakkale'de deprem - son dakika!Çanakkale'nin Gökçeada İlçesi açıklarındaki Saros Körfezi'nde Richter ölçeğine göre 4.5, Kars'ın Selim İlçesi yakınlarında ise 4.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi.Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre, saat 06.59'da merkez üssü Saros Körfezi olan 4.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yerin 13.3 kilometre derinliğinde meydana gelen depremin ardından 2.2 ile 2.1 büyüklüğünde iki deprem daha kaydedildi. Deprem, Çanakkale şehir merkezi ve bazı ilçelerinde hafif hissedildi.Saat 03.03'te merkez üssü Erzurum Şenkaya olan 4.3 büyüklüğünde deprem meydana geldi.Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi Başkanlığı verilerine göre, saat 03.03'te merkez üssü Erzurum'un Şenkaya ilçesi olan yerin 5.16 kilometre derinliğinde 4.3 büyüklüğünde deprem meydana geldi.Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, saat 03.03'te meydana gelen depremin merkez üssünü Kars'ın Selim ilçesine bağlı Başköy, büyüklüğünü ise 4.2 olarak açıkladı.Kars'ın Selim İlçesi yakınlarında ise 4.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi.Saat 03.03'te ise, merkez üssü Kars'ın Selim İlçesi'ne bağlı Başköy olan Richter ölçeğine göre 4.2 büyüklüğünde deprem kaydedildi. Yerin 8.3 kilometre derinliğindeki deprem hasara yol açmadı. Yerin 13.3 kilometre derinliğinde meydana gelen depremin ardından 2.2 ile 2.1 büyüklüğünde iki deprem daha meydana geldi.
Deprem, Çanakkale şehir merkezi ve bazı ilçelerinde hafif şekilde hissedildi.
KARS DA SALLANDI
Saat 03.03’te ise merkez üssü Kars’ın Selim İlçesi’ne bağlı Başköy olan Richter ölçeğine göre 4.2 büyüklüğünde deprem kaydedildi. Yerin 8.3 kilometre derinliğindeki deprem hasara yol açmadı.
ERZURUM DA AYNI SAATLERDE SALLANDI
Erzurum’un Şenkaya ilçesinde de saat 03:03′te Richter ölçeğine göre, 4.3 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Komşu Oteldeki 6 metrelik tesettür duvarı müşterileri kaçırdı.
'Tesettür duvarı' iki oteli birbirine düşürdü'
Muğla'da muhafazakar müşterilerine hizmet verecek olan bir otel, yanındaki otelle arasına 6 metre yüksekliğinde demir konstrüksiyon yaptırınca otel sahipleri birbirine düştüler.
Muğla'nın Marmaris İlçesi Turunç Mahallesi'nde denize sıfır konumda bulunan ve muhafazakar müşterilere hizmet verecek bir otelin sahipleri havuza giren müşterilerini diğer otelde kalanların görmesini engellemek için araya 6 metre yüksekliğinde demir konstrüksiyon yaptırarak üzerini brandayla kapattı. Diğer otelin sahibi Bozkurt Uslu, komşu otelin uyarılara aldırmaması üzerine belediyeyi arayarak aradaki brandayı söktürdü.
Kocaeli'de Atatürkçü Düşünce Derneği'nin başkanlığı yapan ve geçen dönem CHP'den Büyükşehir
Belediye Başkan aday adayı olan Bozkurt Uslu'nun başı komşu otelle derde girdi. Marmaris'e 20 kilometre uzaklıktaki Turunç'ta 30 yıldan bu yana Barbaros Beach Hotel'i işleten Bozkurt Uslu her şeyin 4 ay önce başladığını belirterek şöyle dedi:
"Yanımızdaki otel 3-4 ay önce el değiştirdi. Önceki sahipleriyle iyi ilişkiler içindeydik, iyi komşuyduk. Otellerimiz arasında 3 metrelik mesafe var. İki otel arasına yüksekliği 6 metreyi geçen bir demir konstrüksiyon yaptırmaları otelimizin orman manzarasını kapattı. Nedenini sorduğumuzda müşterilerinin dışarıdan gözükmemesi gerektiğini söylediler. Turunç halkı şaşkın. Kendilerini insanlık namına defalarca uyardık. Bir netice alamayınca belediyeden yardım istedik ve brandayı 10 gün sonra kaldırabildik."
REZERVASYON İPTALLERİ BAŞLAMIŞTI
Bozkurt Uslu, otelde kalan müşterilerinin şikayetlerinin İngiltere'ye kadar ulaştığını da belirterek, şunları anlattı:
"Müşterilerimiz bu durumu önce bana, sonra Marmaris'teki acenteye hatta İngiltere'ye şikayet etti. Bir sonraki sözleşmelerim iptal olmak üzereydi. Bizim plajımızda da insanlar birbirine saygılı olarak ister, mayo ister, haşema ile denize girerler. Benim hiçbir müşterim o otelin havuzundakilere bakmaz. Bu çok üzücü bir durum. Yapılan insanlığa, komşuluğa ve ekmeğe saygılı değil. Araya ağaç dikip büyümesini beklemekten bile söz ettiler. Kendi alanları içlerinde kalmak şartıyla bize zarar vermeden başka yöntemler kullanabilirlerdi."
Henüz ismi belirlenmeyen fakat tesettür oteller listesinde yer alan yeni otelin yetkilileri DHA muhabirinin görüşme istemini kabul etmedi, "Açıklama yapma hakkımızı kullanmıyoruz" diye yanıt verdi. Otel ve çevresinde de çekim yapılmasına da izin verilmedi.
Muğla'da muhafazakar müşterilerine hizmet verecek olan bir otel, yanındaki otelle arasına 6 metre yüksekliğinde demir konstrüksiyon yaptırınca otel sahipleri birbirine düştüler.
Muğla'nın Marmaris İlçesi Turunç Mahallesi'nde denize sıfır konumda bulunan ve muhafazakar müşterilere hizmet verecek bir otelin sahipleri havuza giren müşterilerini diğer otelde kalanların görmesini engellemek için araya 6 metre yüksekliğinde demir konstrüksiyon yaptırarak üzerini brandayla kapattı. Diğer otelin sahibi Bozkurt Uslu, komşu otelin uyarılara aldırmaması üzerine belediyeyi arayarak aradaki brandayı söktürdü.
Kocaeli'de Atatürkçü Düşünce Derneği'nin başkanlığı yapan ve geçen dönem CHP'den Büyükşehir
Belediye Başkan aday adayı olan Bozkurt Uslu'nun başı komşu otelle derde girdi. Marmaris'e 20 kilometre uzaklıktaki Turunç'ta 30 yıldan bu yana Barbaros Beach Hotel'i işleten Bozkurt Uslu her şeyin 4 ay önce başladığını belirterek şöyle dedi:
"Yanımızdaki otel 3-4 ay önce el değiştirdi. Önceki sahipleriyle iyi ilişkiler içindeydik, iyi komşuyduk. Otellerimiz arasında 3 metrelik mesafe var. İki otel arasına yüksekliği 6 metreyi geçen bir demir konstrüksiyon yaptırmaları otelimizin orman manzarasını kapattı. Nedenini sorduğumuzda müşterilerinin dışarıdan gözükmemesi gerektiğini söylediler. Turunç halkı şaşkın. Kendilerini insanlık namına defalarca uyardık. Bir netice alamayınca belediyeden yardım istedik ve brandayı 10 gün sonra kaldırabildik."
REZERVASYON İPTALLERİ BAŞLAMIŞTI
Bozkurt Uslu, otelde kalan müşterilerinin şikayetlerinin İngiltere'ye kadar ulaştığını da belirterek, şunları anlattı:
"Müşterilerimiz bu durumu önce bana, sonra Marmaris'teki acenteye hatta İngiltere'ye şikayet etti. Bir sonraki sözleşmelerim iptal olmak üzereydi. Bizim plajımızda da insanlar birbirine saygılı olarak ister, mayo ister, haşema ile denize girerler. Benim hiçbir müşterim o otelin havuzundakilere bakmaz. Bu çok üzücü bir durum. Yapılan insanlığa, komşuluğa ve ekmeğe saygılı değil. Araya ağaç dikip büyümesini beklemekten bile söz ettiler. Kendi alanları içlerinde kalmak şartıyla bize zarar vermeden başka yöntemler kullanabilirlerdi."
Henüz ismi belirlenmeyen fakat tesettür oteller listesinde yer alan yeni otelin yetkilileri DHA muhabirinin görüşme istemini kabul etmedi, "Açıklama yapma hakkımızı kullanmıyoruz" diye yanıt verdi. Otel ve çevresinde de çekim yapılmasına da izin verilmedi.
2014 de sağlık'ta büyük zamlar geldi.
TÜİK verilerine dayanarak yapılan araştırmaya göre, 17 sağlık madde fiyatının tamamında artış yaşandı. Sağlık madde fiyatlarında en dikkat çeken artışlar yüzde 6,71 artışla sezaryen ücretlerinde oldu.
Artık Parası olmayana sağlık hizmeti de yok
2014 yılı Ocak ayında 989,37 TL olan sezaryen doğum ücretleri 2014 yılı Nisan ayında 1055,78 TL'ye çıktı. Yüzde 5,86 artışla ameliyat ücreti oransal değerlendirmede ikinci en fazla artan sağlık madde fiyatı oldu. Diş dolgu ücreti 2014 yılı Ocak ayında 86,58 TL iken bu rakam 2014 yılı Nisan ayında 90,66 TL'ye yükselerek yüzde 4,71 arttı. Diş çekme ücreti 2014 yılı Ocak ayında 55,20 TL iken bu rakam 2014 yılı Nisan ayında 58,13 TL'ye yükselerek yüzde 5,30 arttı.
Normal doğum ücreti 2014 yılı Ocak ayında 809,37 TL iken bu rakam 2014 yılı Nisan ayında 851,55 TL'ye yükselerek yüzde 5,21 arttı. Hastane yatak ücreti 2014 yılı Ocak 118,10 TL iken 2014 Nisan ayında 119,78 TL'ye yükselerek yüzde 1,42 arttı. İlaç ücretleri 2014 Ocak ayında 9,88 TL iken bu rakam 2014 yılı Nisan ayında 9,92 TL'ye yükselerek yüzde 0,46 arttı.
"MAAŞLARA YAPILAN ZAMLAR 4 AYDA YOK OLMA NOKTASINA GELDİ"
Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, araştırmaya ilişkin ANKA'ya yaptığı değerlendirmede, maaşlara yapılan zamların 4 ayda yok olma noktasına geldiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Her şey zamlanıyor; fakat enflasyon farkını istemeyen Memur-Sen'in imzaladığı toplu sözleşme nedeniyle memurun maaşı eriyip gidiyor. Önümüzdeki aylarda da memur maaşları enflasyona yenik düşecek. Ekonomi çevrelerinin yıllık enflasyonun çift haneli rakamlara ulaşacağı sözlerini de değerlendirdiğimizde memurların zammı enflasyon karşısında buharlaşacak."
Artık Parası olmayana sağlık hizmeti de yok
2014 yılı Ocak ayında 989,37 TL olan sezaryen doğum ücretleri 2014 yılı Nisan ayında 1055,78 TL'ye çıktı. Yüzde 5,86 artışla ameliyat ücreti oransal değerlendirmede ikinci en fazla artan sağlık madde fiyatı oldu. Diş dolgu ücreti 2014 yılı Ocak ayında 86,58 TL iken bu rakam 2014 yılı Nisan ayında 90,66 TL'ye yükselerek yüzde 4,71 arttı. Diş çekme ücreti 2014 yılı Ocak ayında 55,20 TL iken bu rakam 2014 yılı Nisan ayında 58,13 TL'ye yükselerek yüzde 5,30 arttı.
Normal doğum ücreti 2014 yılı Ocak ayında 809,37 TL iken bu rakam 2014 yılı Nisan ayında 851,55 TL'ye yükselerek yüzde 5,21 arttı. Hastane yatak ücreti 2014 yılı Ocak 118,10 TL iken 2014 Nisan ayında 119,78 TL'ye yükselerek yüzde 1,42 arttı. İlaç ücretleri 2014 Ocak ayında 9,88 TL iken bu rakam 2014 yılı Nisan ayında 9,92 TL'ye yükselerek yüzde 0,46 arttı.
"MAAŞLARA YAPILAN ZAMLAR 4 AYDA YOK OLMA NOKTASINA GELDİ"
Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, araştırmaya ilişkin ANKA'ya yaptığı değerlendirmede, maaşlara yapılan zamların 4 ayda yok olma noktasına geldiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Her şey zamlanıyor; fakat enflasyon farkını istemeyen Memur-Sen'in imzaladığı toplu sözleşme nedeniyle memurun maaşı eriyip gidiyor. Önümüzdeki aylarda da memur maaşları enflasyona yenik düşecek. Ekonomi çevrelerinin yıllık enflasyonun çift haneli rakamlara ulaşacağı sözlerini de değerlendirdiğimizde memurların zammı enflasyon karşısında buharlaşacak."
Liman işçileri açlık grevinde.
Liman işçileri açlık grevi başlattı
Kocaeli’de bulunan Derince Limanı’nın özelleştirilmesine karşı çıkan Liman-İş Sendikası üyesi 24 yıllık liman işçisi Ali Erdoğan açlık grevine başladı.
Kocaeli’de bulunan ve TCDD’ye ait olan Derince Limanı'nın 39 yıl süreyle özelleştirilmesi sürecinde teklif verme süresi yarın (Çarşamba) sona erecek. Geçtiğimiz hafta özelleştirme ihalesine karşı çıkan Liman-İş Sendikası’na bağlı liman işçileri çadır kurarak direnişe başlamıştı. Limanda 24 yıldan beri çalışan Ali Erdoğan ise bugün açlık grevine başladı. İlerleyen günlerde diğer işçilerinde açlık grevine katılması bekleniyor.
ÖZELLEŞTİRİLMESİN DİYE
Greve çıkan işçiye sendika yöneticileri de destek verdi. Derince Limanı önünde açlık grevine çıkan Ali Erdoğan yaptığı açıklamada, “Bizim burada olmamızın amaçları belli. Özelleşmesin diye birilerine peşkeş çekilmesin diye. Sadece liman satılmıyor. Deniz de satılıyor. Büyük bir kısım dolgu oluyor. Özelleştirmeye karşıyız. Daha önce de aklıma gelmişti, ama o cesareti bulamamıştım kendimde. Muhakkak birileri bir şeyler yapmalı. Bir hafta boyunca açlık grevinde olacağım. Benden sonra da açlık grevine çıkan arkadaşlarım olacaktır” dedi.
Kocaeli’de bulunan Derince Limanı’nın özelleştirilmesine karşı çıkan Liman-İş Sendikası üyesi 24 yıllık liman işçisi Ali Erdoğan açlık grevine başladı.
Kocaeli’de bulunan ve TCDD’ye ait olan Derince Limanı'nın 39 yıl süreyle özelleştirilmesi sürecinde teklif verme süresi yarın (Çarşamba) sona erecek. Geçtiğimiz hafta özelleştirme ihalesine karşı çıkan Liman-İş Sendikası’na bağlı liman işçileri çadır kurarak direnişe başlamıştı. Limanda 24 yıldan beri çalışan Ali Erdoğan ise bugün açlık grevine başladı. İlerleyen günlerde diğer işçilerinde açlık grevine katılması bekleniyor.
ÖZELLEŞTİRİLMESİN DİYE
Greve çıkan işçiye sendika yöneticileri de destek verdi. Derince Limanı önünde açlık grevine çıkan Ali Erdoğan yaptığı açıklamada, “Bizim burada olmamızın amaçları belli. Özelleşmesin diye birilerine peşkeş çekilmesin diye. Sadece liman satılmıyor. Deniz de satılıyor. Büyük bir kısım dolgu oluyor. Özelleştirmeye karşıyız. Daha önce de aklıma gelmişti, ama o cesareti bulamamıştım kendimde. Muhakkak birileri bir şeyler yapmalı. Bir hafta boyunca açlık grevinde olacağım. Benden sonra da açlık grevine çıkan arkadaşlarım olacaktır” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu: "Bi git be adam"
Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a “Senin defolup gitmen lazım” dedi.
KILIÇDAROĞLU'NDAN ERDOĞAN'A "SENİN DEFOLUP GİTMEN LAZIM"
Partisinin grup toplantısında konuşma yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Başbakan Tayyip Erdoğan’a sert tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu Erdoğan için “3 gün sussa Türkiye’de huzur olur. Her gün konuşuyor her gün kavga. Sürekli bir gerginlik ortamı yaratılıyor ve belli siyasi partiler bunlardan beslenmeye çalışıyor” şeklinde konuştu.
CHP lideri Kılıçdaroğlu “Toplumu bölüyor, renklere tahammül edemiyor. Senin defolup gitmen lazım” ifadelerini kullandı. Okmeydanı’nda yaşananlara da değinen Kemal Kılıçdaroğlu “Yüzü maskeli elinde silah olayları çıkaranlar kimse bunları çıkarsınlar. Gezi olaylarında TOMA’ya Molotof atan polisleri gördük. Hükümetin bir an önce bunu çıkarması lazım” dedi.
Huzur istiyoruz ama huzurlum bir Türkiye yok. Bu kötü günler arasında bize bir armağan hediye edildi. Nuri Bilge Ceylan Cannes’da Altın Palmiye aldı. Onunla gurur duyuyoruz. Onun filmlerinin her karesi bir sanat eseri gibidir. İzlerken duygulanırsınız. Fazla konuşma yoktur ama kendinizi filmin içinde hissedersiniz. O bir sinema bilgesidir. Tekrar yürekten kutluyorum bize armağan ettiği ödül için.
Taşeron işçiliğin kaldırılmasını isteyen tek parti CHP’dir. Taşeron işçilik döneminin bitmesi lazım. Defalarca bütün mitinglerde bunu dile getirdim. TBMM binası dahil bütün kamu kurumlarında taşeron işçi çalıştırılıyor. Sendikalara sesleniyorum. Taşeronluğa karşıysanız adresiniz CHP’dir. Taşeronluğu Türkiye’ye bela eden bu düzeni savunacak mısınız savunmayacak mısınız? Soma eylem yapan bütün işçi kardeşlerimizi yürekten kutluyorum. Sizin emeğinizi satan sendikacılara sakın güvenmeyin. Her zaman sizin yanınızda olacağız.
İKİ MİLYON TAŞERON İŞÇİYE SESLENİYORUM
Ama hala gidip de sizin emeğinizi sömüren, örgütlenmenize engel olan bir siyasal partiye destek verirseniz başınıza daha çok şey gelecek. Hep beraber ağlayacağız ama ağlamak çözüm değil. Çözümü beraber üreteceğiz. AB’de, ABD’de, Japonya’da hangi haklar varsa Türkiye’de de o haklar olsun diyoruz biz. 2 milyon taşeron işçiye tekrar sesleniyorum. Kimse kusura bakmasın. Sizin yeriniz, sizin ocağınız CHP’dir. Siz halktan birisiniz. Sizin haklarınızı arıyoruz. Ne arıyorsunuz sağda solda. Umut mu bekliyorsunuz. Onlardan size umut yok. onların kendisi köşeyi dönmeyi istiyor.
Ölen kardeşlerinizin mücadelesini yapmak zorundasınız. Onlar da işçiydi siz de işçisiniz. Onlar da çalışıyorsunuz siz de çalışıyorsunuz ama emeğinizi sömürtmeden. Yeriniz artık bellidir. Geleceksizin. eliniz mahkum. Ya sömürülmeye katlanacaksınız ya da ben de emeğimin hakkını almak istiyorum diyeceksiniz.
Türkiye riskli bir sürecin içine girdi. Gerginlik yaşanıyor ülkede. Kullanılan dil gerginliği besliyor. Tekerlek kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur ama biz tekerlek kırılmadan önce yol gösteriyoruz. Siyasetçinin sorumluluğu aydınlardan biraz daha fazladır. Çünkü temsil yetkimiz var. Halktan oy almışız. Kendisi sorun olan iktidara karşı çözüm üretmeliyiz.
“ÜÇ GÜN SUSSA ÜLKEDE HUZUR OLUR”
Emin olun 3 gün sussa Türkiye’de huzur olur. Her gün konuşuyor her gün kavga. Sürekli bir gerginlik ortamı yaratılıyor ve belli siyasi partiler bunlardan beslenmeye çalışıyor. Biz muhalefete görevimizi yapıyoruz. Hükümet ülkeyi akılla yönetmeli öfkeyle değil. Kendisiyle kavga eden bir siyasal anlayış olabilir mi?
“GERGİNLİK OLMASIN DİYE BAZI HATALARI GÖRMÜYORUZ”
Toplumda kutuplaşma gerginlik omasın diye çok hassas davranıyoruz. Bazı hataları toplumda fazla kutuplaşma olmasın diye görmüyoruz. Soma olaylarında Gezi olaylarında toplumda kutuplaşma olmasın diye çok hassas davrandık.
Biber gazını copları bizim milletvekillerimiz yedi. Neden? Vatandaşın çocuğu dövülmesin biber gazı yemesin diye. Yanlış mı yapıyoruz biz acaba.
Yüzü maskeli elinde silah olayları çıkaranlar kimse bunlar bunları çıkarsınlar. Biz bunlara karşıyız. Her zaman söyledim yine söylüyorum. O kişiler acaba kim? Gezi olaylarında TOMA’ya Molotof atan polisleri gördük. Şimdi toplumda bu kutuplaşmayı yaratanlar kimler. Hükümetin bir an önce bunu çıkarması lazım.
Ben 68 kuşağındanım. Hep ülkemin bağımsızlığını savundum, huzuru savundum. 1960 ihtilali sonrası üç siyasetçiyi darağacına gönderdik. o dönem belki birileri alkışladı ama bugün siyasetçilerin idam edilmesinin ne kadar yanlış olduğunu hepimiz görüyoruz.
Daha sonra üç gencimizi idame gönderdik. Neden? İntikam hırsıyla.
Biz yaşananlardan ders çıkarmak zorundayız. Uygar dünya yaşadığı acıları bir toplumsal kazanıma dönüştürdü.
Biz tarihten ders almadık. O acıları toplumsal kazanıma dönüştüremedik. birileri geldi bizi geçti biz toplumu ayrıştırarak yeni fay hatları yaratarak toplumu bölüyoruz.
Bugün cumhuriyet tarihinin en büyük kırılmasıyla karşı karşıyayız. Toplum ayrışmış durumda. Ayrıştıran bölen halkı kullanan halkı kendisine köle haline getiren siyasetçiler.
Eğer siz karşınızdaki insanı insan yerine koyup onun derdini acısını bilirseniz, acısını paylaşabilirseniz toplumsal kazanım yakalarsanız. Ama onu ötekileştirirseniz yakalayamazsanız. Siz düşünebiliyor musunuz empati kuramayan bir siyasetçi? Onu oy makinesi olarak gören bir siyasetçi. Onun sorunlarına çözüm üreten değil. Türkiye onları aşmak zorundadır.. Yeni bir Türkiye’yi yaratacağız. Farklılıklarımız var mı elbette var. Ama onları zenginlik olarak göreceğiz. Eğer siz birisini ötekileştirirseniz, yaptığınız tüm haksızlıkları meşrulaştırmış olursunuz.
İnanç açısından, mezhep açısından ötekileştirir ve ondan sonra söyleyeceklerine meşruluk kazandırmaya çalışır. Bakın tarihe. Biz bunlardan ders çıkardık mı? Hayır ders çıkarmadık. Her seferinde başa dönüyoruz. Biz kalkınamıyoruz, büyüyemiyoruz.
Kendi iç sorunlarıyla sürekli kavga eden bir siyaset anlayışını bir tarafa bırakmak zorundayız. Bizde güzel bir laf var “Susma sustukça sıra sana gelecek” işçilerimizin söylediği.
Sadece sizin sorunlarınızı değil Türkiye’deki bütün işçilerin sorunlarını çözmeye talibiz. Emeklinin sorunu, çiftçinin sorunu, işçinin sorunu, ev hanımlarının sorunu hepsini çözmeye kararlıyız.
Ama bu slogan ne zaman atılıyor? Sıra onlara geldiği zaman atılıyor. Oysa bizim inancımızda haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır deniyor. Haksızlıklara karşı susmayacaksın.
“BU SENDİKA DÜZENİNİ, SENDİKA AĞALIĞINI YIKACAĞIZ”
Ben isterdim ki TEKEL işçileri Kızılay’da dövüldüğü zaman Türkiye’nin bütün işçileri Ankara’da olsun. ben isterdim ki Soma’da 301 işçi hayatını kaybederken bütün sendikalar orada olsun. Ama bunlar olmuyor. İşçi kardeşim size sözüm var, bu sendika düzenini, sendika ağalığını yıkacağız ve onlardan da hesap soracağız.
Ayrışmadan söz ettik, kamplaşmadan söz ettik. Siz kamplaştırırsanız renkleri yok edersiniz. Bir siyah kalır bir beyaz kalır. Oysa güneş bile yedi renkli. Neden politikacı sert bir dil kullanıyor? Neden umut vaat etmiyoruz. Neden hep kavga ediyoruz. Neden ağzını açtığı zaman tepeden tırnağa hakaretlerle bu insanı maruz kalıyor. Bakın 301 işçi hayatını kaybetti. Ben de Soma’ya gittim. Bir kadıncağız bize sitemini yaptı. Yanımdakine de bu kadıncağız haklı dedim.
“ÖRNEK VERDİĞİ TARİHTE DAHA AMPUL İCAT EDİLMEMİŞTİ”
Sonra bir de bu ülkenin başbakanlık koltuğunda oturan zatta gitti. Evet gitmesi gerekir. Gayet güzel, bakın 301 kişi hayatını kaybetmiş. Yaş ortalaması 10 olan 432 çocuk yetim kalmış. Eşler yok, evlatlar yok. Büyük acı yaşanıyor. Bu gidiyor, sanki miting meydanı gibi kürsüyü koyuyor, başlıyor konuşmaya. Doğal bir ölüm kabul ediyor. Madenciliğin fıtratında doğasında böyle ölümler var diyor ve 1870’in 60’ın İngiltere’sinden örnek veriyor. 1860’da Abdülmecit tahtta ve ampul icat edilmemiş. Sen nasıl bu örneği verirsin. Bundan sonra Soma ayağa kalıyor. Herkes itiraz ediyor, yuh çekiyor. Efelenerek vatandaşın üzerine yürüyor. Yuh çekersen tokadı yersin diyor.
“SENİ TOKATLAYAN ADAMIN HALA ARKASINDAYSAN ORAYA BEN ÜÇ NOKTA KOYUYORUM”
“Yahudi dölü” diye ona hakaret ediyor. Sonra 4 bin polisle gidiyor ve de markete sığınmak zorunda kalıyor. Sonra marketteki bir vatandaşı da tokatlıyor. İlk kez bizim tarihimizde, bir ülkenin başbakanı kendi vatandaşını tokatlıyor. Bu ülkenin insanlarının 76 milyonun vicdanına sesleniyorum. Seni tokatlayan adamın hala arkasındaysan oraya ben üç nokta koyuyorum. Kimse kusura bakmasın.
Böyle bir şey olabilir mi? Bu şu demek, gidiyorsunuz cenaze evine başsağlığı dilemeye. Cenaze sahibine hakaret ediyorsunuz, bir de dövüyorsunuz. Biz oraya acıları paylaşmak için gittik. Onlar itiraz eder elbette eder. Düne kadar kim dinledi onları? Adam yerine bile koymadılar. Gideceksiniz çalışacaksınız dediler.
KILIÇDAROĞLU'NDAN ERDOĞAN'A "SENİN DEFOLUP GİTMEN LAZIM"
Partisinin grup toplantısında konuşma yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Başbakan Tayyip Erdoğan’a sert tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu Erdoğan için “3 gün sussa Türkiye’de huzur olur. Her gün konuşuyor her gün kavga. Sürekli bir gerginlik ortamı yaratılıyor ve belli siyasi partiler bunlardan beslenmeye çalışıyor” şeklinde konuştu.
CHP lideri Kılıçdaroğlu “Toplumu bölüyor, renklere tahammül edemiyor. Senin defolup gitmen lazım” ifadelerini kullandı. Okmeydanı’nda yaşananlara da değinen Kemal Kılıçdaroğlu “Yüzü maskeli elinde silah olayları çıkaranlar kimse bunları çıkarsınlar. Gezi olaylarında TOMA’ya Molotof atan polisleri gördük. Hükümetin bir an önce bunu çıkarması lazım” dedi.
Huzur istiyoruz ama huzurlum bir Türkiye yok. Bu kötü günler arasında bize bir armağan hediye edildi. Nuri Bilge Ceylan Cannes’da Altın Palmiye aldı. Onunla gurur duyuyoruz. Onun filmlerinin her karesi bir sanat eseri gibidir. İzlerken duygulanırsınız. Fazla konuşma yoktur ama kendinizi filmin içinde hissedersiniz. O bir sinema bilgesidir. Tekrar yürekten kutluyorum bize armağan ettiği ödül için.
Taşeron işçiliğin kaldırılmasını isteyen tek parti CHP’dir. Taşeron işçilik döneminin bitmesi lazım. Defalarca bütün mitinglerde bunu dile getirdim. TBMM binası dahil bütün kamu kurumlarında taşeron işçi çalıştırılıyor. Sendikalara sesleniyorum. Taşeronluğa karşıysanız adresiniz CHP’dir. Taşeronluğu Türkiye’ye bela eden bu düzeni savunacak mısınız savunmayacak mısınız? Soma eylem yapan bütün işçi kardeşlerimizi yürekten kutluyorum. Sizin emeğinizi satan sendikacılara sakın güvenmeyin. Her zaman sizin yanınızda olacağız.
İKİ MİLYON TAŞERON İŞÇİYE SESLENİYORUM
Ama hala gidip de sizin emeğinizi sömüren, örgütlenmenize engel olan bir siyasal partiye destek verirseniz başınıza daha çok şey gelecek. Hep beraber ağlayacağız ama ağlamak çözüm değil. Çözümü beraber üreteceğiz. AB’de, ABD’de, Japonya’da hangi haklar varsa Türkiye’de de o haklar olsun diyoruz biz. 2 milyon taşeron işçiye tekrar sesleniyorum. Kimse kusura bakmasın. Sizin yeriniz, sizin ocağınız CHP’dir. Siz halktan birisiniz. Sizin haklarınızı arıyoruz. Ne arıyorsunuz sağda solda. Umut mu bekliyorsunuz. Onlardan size umut yok. onların kendisi köşeyi dönmeyi istiyor.
Ölen kardeşlerinizin mücadelesini yapmak zorundasınız. Onlar da işçiydi siz de işçisiniz. Onlar da çalışıyorsunuz siz de çalışıyorsunuz ama emeğinizi sömürtmeden. Yeriniz artık bellidir. Geleceksizin. eliniz mahkum. Ya sömürülmeye katlanacaksınız ya da ben de emeğimin hakkını almak istiyorum diyeceksiniz.
Türkiye riskli bir sürecin içine girdi. Gerginlik yaşanıyor ülkede. Kullanılan dil gerginliği besliyor. Tekerlek kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur ama biz tekerlek kırılmadan önce yol gösteriyoruz. Siyasetçinin sorumluluğu aydınlardan biraz daha fazladır. Çünkü temsil yetkimiz var. Halktan oy almışız. Kendisi sorun olan iktidara karşı çözüm üretmeliyiz.
“ÜÇ GÜN SUSSA ÜLKEDE HUZUR OLUR”
Emin olun 3 gün sussa Türkiye’de huzur olur. Her gün konuşuyor her gün kavga. Sürekli bir gerginlik ortamı yaratılıyor ve belli siyasi partiler bunlardan beslenmeye çalışıyor. Biz muhalefete görevimizi yapıyoruz. Hükümet ülkeyi akılla yönetmeli öfkeyle değil. Kendisiyle kavga eden bir siyasal anlayış olabilir mi?
“GERGİNLİK OLMASIN DİYE BAZI HATALARI GÖRMÜYORUZ”
Toplumda kutuplaşma gerginlik omasın diye çok hassas davranıyoruz. Bazı hataları toplumda fazla kutuplaşma olmasın diye görmüyoruz. Soma olaylarında Gezi olaylarında toplumda kutuplaşma olmasın diye çok hassas davrandık.
Biber gazını copları bizim milletvekillerimiz yedi. Neden? Vatandaşın çocuğu dövülmesin biber gazı yemesin diye. Yanlış mı yapıyoruz biz acaba.
Yüzü maskeli elinde silah olayları çıkaranlar kimse bunlar bunları çıkarsınlar. Biz bunlara karşıyız. Her zaman söyledim yine söylüyorum. O kişiler acaba kim? Gezi olaylarında TOMA’ya Molotof atan polisleri gördük. Şimdi toplumda bu kutuplaşmayı yaratanlar kimler. Hükümetin bir an önce bunu çıkarması lazım.
Ben 68 kuşağındanım. Hep ülkemin bağımsızlığını savundum, huzuru savundum. 1960 ihtilali sonrası üç siyasetçiyi darağacına gönderdik. o dönem belki birileri alkışladı ama bugün siyasetçilerin idam edilmesinin ne kadar yanlış olduğunu hepimiz görüyoruz.
Daha sonra üç gencimizi idame gönderdik. Neden? İntikam hırsıyla.
Biz yaşananlardan ders çıkarmak zorundayız. Uygar dünya yaşadığı acıları bir toplumsal kazanıma dönüştürdü.
Biz tarihten ders almadık. O acıları toplumsal kazanıma dönüştüremedik. birileri geldi bizi geçti biz toplumu ayrıştırarak yeni fay hatları yaratarak toplumu bölüyoruz.
Bugün cumhuriyet tarihinin en büyük kırılmasıyla karşı karşıyayız. Toplum ayrışmış durumda. Ayrıştıran bölen halkı kullanan halkı kendisine köle haline getiren siyasetçiler.
Eğer siz karşınızdaki insanı insan yerine koyup onun derdini acısını bilirseniz, acısını paylaşabilirseniz toplumsal kazanım yakalarsanız. Ama onu ötekileştirirseniz yakalayamazsanız. Siz düşünebiliyor musunuz empati kuramayan bir siyasetçi? Onu oy makinesi olarak gören bir siyasetçi. Onun sorunlarına çözüm üreten değil. Türkiye onları aşmak zorundadır.. Yeni bir Türkiye’yi yaratacağız. Farklılıklarımız var mı elbette var. Ama onları zenginlik olarak göreceğiz. Eğer siz birisini ötekileştirirseniz, yaptığınız tüm haksızlıkları meşrulaştırmış olursunuz.
İnanç açısından, mezhep açısından ötekileştirir ve ondan sonra söyleyeceklerine meşruluk kazandırmaya çalışır. Bakın tarihe. Biz bunlardan ders çıkardık mı? Hayır ders çıkarmadık. Her seferinde başa dönüyoruz. Biz kalkınamıyoruz, büyüyemiyoruz.
Kendi iç sorunlarıyla sürekli kavga eden bir siyaset anlayışını bir tarafa bırakmak zorundayız. Bizde güzel bir laf var “Susma sustukça sıra sana gelecek” işçilerimizin söylediği.
Sadece sizin sorunlarınızı değil Türkiye’deki bütün işçilerin sorunlarını çözmeye talibiz. Emeklinin sorunu, çiftçinin sorunu, işçinin sorunu, ev hanımlarının sorunu hepsini çözmeye kararlıyız.
Ama bu slogan ne zaman atılıyor? Sıra onlara geldiği zaman atılıyor. Oysa bizim inancımızda haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır deniyor. Haksızlıklara karşı susmayacaksın.
“BU SENDİKA DÜZENİNİ, SENDİKA AĞALIĞINI YIKACAĞIZ”
Ben isterdim ki TEKEL işçileri Kızılay’da dövüldüğü zaman Türkiye’nin bütün işçileri Ankara’da olsun. ben isterdim ki Soma’da 301 işçi hayatını kaybederken bütün sendikalar orada olsun. Ama bunlar olmuyor. İşçi kardeşim size sözüm var, bu sendika düzenini, sendika ağalığını yıkacağız ve onlardan da hesap soracağız.
Ayrışmadan söz ettik, kamplaşmadan söz ettik. Siz kamplaştırırsanız renkleri yok edersiniz. Bir siyah kalır bir beyaz kalır. Oysa güneş bile yedi renkli. Neden politikacı sert bir dil kullanıyor? Neden umut vaat etmiyoruz. Neden hep kavga ediyoruz. Neden ağzını açtığı zaman tepeden tırnağa hakaretlerle bu insanı maruz kalıyor. Bakın 301 işçi hayatını kaybetti. Ben de Soma’ya gittim. Bir kadıncağız bize sitemini yaptı. Yanımdakine de bu kadıncağız haklı dedim.
“ÖRNEK VERDİĞİ TARİHTE DAHA AMPUL İCAT EDİLMEMİŞTİ”
Sonra bir de bu ülkenin başbakanlık koltuğunda oturan zatta gitti. Evet gitmesi gerekir. Gayet güzel, bakın 301 kişi hayatını kaybetmiş. Yaş ortalaması 10 olan 432 çocuk yetim kalmış. Eşler yok, evlatlar yok. Büyük acı yaşanıyor. Bu gidiyor, sanki miting meydanı gibi kürsüyü koyuyor, başlıyor konuşmaya. Doğal bir ölüm kabul ediyor. Madenciliğin fıtratında doğasında böyle ölümler var diyor ve 1870’in 60’ın İngiltere’sinden örnek veriyor. 1860’da Abdülmecit tahtta ve ampul icat edilmemiş. Sen nasıl bu örneği verirsin. Bundan sonra Soma ayağa kalıyor. Herkes itiraz ediyor, yuh çekiyor. Efelenerek vatandaşın üzerine yürüyor. Yuh çekersen tokadı yersin diyor.
“SENİ TOKATLAYAN ADAMIN HALA ARKASINDAYSAN ORAYA BEN ÜÇ NOKTA KOYUYORUM”
“Yahudi dölü” diye ona hakaret ediyor. Sonra 4 bin polisle gidiyor ve de markete sığınmak zorunda kalıyor. Sonra marketteki bir vatandaşı da tokatlıyor. İlk kez bizim tarihimizde, bir ülkenin başbakanı kendi vatandaşını tokatlıyor. Bu ülkenin insanlarının 76 milyonun vicdanına sesleniyorum. Seni tokatlayan adamın hala arkasındaysan oraya ben üç nokta koyuyorum. Kimse kusura bakmasın.
Böyle bir şey olabilir mi? Bu şu demek, gidiyorsunuz cenaze evine başsağlığı dilemeye. Cenaze sahibine hakaret ediyorsunuz, bir de dövüyorsunuz. Biz oraya acıları paylaşmak için gittik. Onlar itiraz eder elbette eder. Düne kadar kim dinledi onları? Adam yerine bile koymadılar. Gideceksiniz çalışacaksınız dediler.
Çatı adayı Erdoğan'ı üzecek.
"ÇATI ADAY" ERDOĞAN'A İLK MAĞLUBİYETİNİ TATTIRACAK
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Başbakan Erdoğan'ın 'Çatı aday' konusuyla ilgili yaptığı "Aslında Pensilvanya'daki zat uyuyor ama onun da üniversite diploması yok" sözlerine tepki gösterdi.'
Hamzaçebi, "O otursun kendisine baksın. Kendisi Cumhurbaşkanı olamayacaktır. Olmanın hesaplarını yapıyor, müzakerelerini yapıyor, ittifaklar arıyor. Ama Recep Tayyip Erdoğan ilk büyük yenilgisini bu Cumhurbaşkanlığı seçiminde alacaktır" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Hamzaçebi, 'Çatı aday' konusunu değerlendirdi. Hamzaçebi, "Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi adayı olarak da bakmamak gerekir buna. Bu aday başka bir partiden de olabilir. Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partili bir adayı tarif etmiyoruz. Böyle bir tarifimiz yok. Milliyetçi Hareket Partisiyle buluştuğumuz çok temel bir nokta var; Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olmamalıdır" dedi.
Hamzaçebi, "Cumhurbaşkanı bütün toplumun birliğini temsil eden bir kişidir, bir partinin adayı değildir" diyerek, şöyle devam etti:
"Şüphesiz bir partiye mensup olabilir ama seçildiği andan itibaren Cumhurbaşkanı Anayasamıza göre tarafsız olmak zorundadır. Biz tarafsız cumhurbaşkanını tarif etmeye çalışıyoruz. Seçildiği anda partisiyle bir bağı varsa bu kesilecek ve toplumu temsil edecek. Çatı direkler, sütunlar üzerine yükselir. Direklerden herhangi biri olmaz veya eksik olursa sadece bir partinin oyuyla seçilip de ve o partiyi temsil eden bir kişi olarak hareket ederse bunun adı cumhurbaşkanı olmaz, partili bir cumhurbaşkanı olur, bu çatıda ayakta kalmaz çöker. Dolayısıyla aday bu şekilde olmalıdır. Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi adayı olarak da bakmamak gerekir buna. Bu aday başka bir partiden de olabilir. Cumhuriyet halk Partili ve Milliyetçi Hareket partili bir adayı tarif etmiyoruz. Böyle bir tarifimiz yok. Milliyetçi Hareket Partisiyle buluştuğumuz çok temel bir nokta var Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı olmamalıdır. Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olduğu Bir Türkiye, özgürlüklerden uzaklaşmış, insan hak ve özgürlüklerini kilitlemiş, bunların önüne engel koymuş tutsak bir Türkiye demektir. Bu kadar yolsuzluğa, şaibeye bulaşmış bir kişi Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı makamına layık değildir."
'MHP İLE ÖNEMLİ OLAN İLKELERDE MUTABIK KALMAK'
"MHP ile bir temas başladı mı?" sorusuna Hamzaçebi, "Temas, bir şekilde olur. Önemli Olan ilkelerde mutabık kalmak" diye cevapladı.
Hamzaçebi, Başbakan Erdoğan'ın 'Çatı aday' öneriyle ilgili yaptığı "Aslında Pensilvanya'daki zat uyuyor ama onun da üniversite diploması yok" sözlerinin hatırlatılması üzerine ise şöyle konuştu:
"Kendisi mi düşünüyordu acaba, herhalde espri yapmıştır. Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil. O otursun kendisine baksın. Kendisi Cumhurbaşkanı olamayacaktır. Olmanın hesaplarını yapıyor, müzakerelerini yapıyor, ittifaklar arıyor. Ama Recep Tayyip Erdoğan ilk büyük yenilgisini bu Cumhurbaşkanlığı seçiminde alacaktır. Ben buna inanıyorum."
Başbakan Erdoğan'ın 'Cadı avı' açıklamasına yönelik Hamzaçebi, "Amerika'da bir dönem 50'li yıllarda McCarthy dönemi vardı. O döneme benziyor. Yapsın bakalım. Türkiye hukuk devletidir. Bugün hukuku, egemenliği gücü altına almaya çalışan bir Tayyip Erdoğan vardır. Ama Türkiye'de hukuku milleti teslim alamayacaktır. Bu o kadar kolay değildir. Hukuk vardır. Kanunlarla kamu görevlilerinin görevlerine son verebilir, bunları yapıyor HSYK'da yaptı, başka kurumlarda yaptı. Bunların döneceği yerler vardır. En son milletten dönecektir. Sanmasın ki Bu yüzde 43 oy, onun antidemokratik otoriter uygulamalarına destektir. Hayır, hala 43 oyu yanlış yorumlayan bir Başbakan vardır."
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Başbakan Erdoğan'ın 'Çatı aday' konusuyla ilgili yaptığı "Aslında Pensilvanya'daki zat uyuyor ama onun da üniversite diploması yok" sözlerine tepki gösterdi.'
Hamzaçebi, "O otursun kendisine baksın. Kendisi Cumhurbaşkanı olamayacaktır. Olmanın hesaplarını yapıyor, müzakerelerini yapıyor, ittifaklar arıyor. Ama Recep Tayyip Erdoğan ilk büyük yenilgisini bu Cumhurbaşkanlığı seçiminde alacaktır" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Hamzaçebi, 'Çatı aday' konusunu değerlendirdi. Hamzaçebi, "Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi adayı olarak da bakmamak gerekir buna. Bu aday başka bir partiden de olabilir. Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partili bir adayı tarif etmiyoruz. Böyle bir tarifimiz yok. Milliyetçi Hareket Partisiyle buluştuğumuz çok temel bir nokta var; Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olmamalıdır" dedi.
Hamzaçebi, "Cumhurbaşkanı bütün toplumun birliğini temsil eden bir kişidir, bir partinin adayı değildir" diyerek, şöyle devam etti:
"Şüphesiz bir partiye mensup olabilir ama seçildiği andan itibaren Cumhurbaşkanı Anayasamıza göre tarafsız olmak zorundadır. Biz tarafsız cumhurbaşkanını tarif etmeye çalışıyoruz. Seçildiği anda partisiyle bir bağı varsa bu kesilecek ve toplumu temsil edecek. Çatı direkler, sütunlar üzerine yükselir. Direklerden herhangi biri olmaz veya eksik olursa sadece bir partinin oyuyla seçilip de ve o partiyi temsil eden bir kişi olarak hareket ederse bunun adı cumhurbaşkanı olmaz, partili bir cumhurbaşkanı olur, bu çatıda ayakta kalmaz çöker. Dolayısıyla aday bu şekilde olmalıdır. Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi adayı olarak da bakmamak gerekir buna. Bu aday başka bir partiden de olabilir. Cumhuriyet halk Partili ve Milliyetçi Hareket partili bir adayı tarif etmiyoruz. Böyle bir tarifimiz yok. Milliyetçi Hareket Partisiyle buluştuğumuz çok temel bir nokta var Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı olmamalıdır. Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olduğu Bir Türkiye, özgürlüklerden uzaklaşmış, insan hak ve özgürlüklerini kilitlemiş, bunların önüne engel koymuş tutsak bir Türkiye demektir. Bu kadar yolsuzluğa, şaibeye bulaşmış bir kişi Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı makamına layık değildir."
'MHP İLE ÖNEMLİ OLAN İLKELERDE MUTABIK KALMAK'
"MHP ile bir temas başladı mı?" sorusuna Hamzaçebi, "Temas, bir şekilde olur. Önemli Olan ilkelerde mutabık kalmak" diye cevapladı.
Hamzaçebi, Başbakan Erdoğan'ın 'Çatı aday' öneriyle ilgili yaptığı "Aslında Pensilvanya'daki zat uyuyor ama onun da üniversite diploması yok" sözlerinin hatırlatılması üzerine ise şöyle konuştu:
"Kendisi mi düşünüyordu acaba, herhalde espri yapmıştır. Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil. O otursun kendisine baksın. Kendisi Cumhurbaşkanı olamayacaktır. Olmanın hesaplarını yapıyor, müzakerelerini yapıyor, ittifaklar arıyor. Ama Recep Tayyip Erdoğan ilk büyük yenilgisini bu Cumhurbaşkanlığı seçiminde alacaktır. Ben buna inanıyorum."
Başbakan Erdoğan'ın 'Cadı avı' açıklamasına yönelik Hamzaçebi, "Amerika'da bir dönem 50'li yıllarda McCarthy dönemi vardı. O döneme benziyor. Yapsın bakalım. Türkiye hukuk devletidir. Bugün hukuku, egemenliği gücü altına almaya çalışan bir Tayyip Erdoğan vardır. Ama Türkiye'de hukuku milleti teslim alamayacaktır. Bu o kadar kolay değildir. Hukuk vardır. Kanunlarla kamu görevlilerinin görevlerine son verebilir, bunları yapıyor HSYK'da yaptı, başka kurumlarda yaptı. Bunların döneceği yerler vardır. En son milletten dönecektir. Sanmasın ki Bu yüzde 43 oy, onun antidemokratik otoriter uygulamalarına destektir. Hayır, hala 43 oyu yanlış yorumlayan bir Başbakan vardır."
Yeni tüketici kanunu tüketicileri bankaların insafına terkediyor.
Bankalar her türlü ücret ve komisyonu istediği gibi müşterisinden alabilecek!
Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun bugün yürürlüğe giriyor. AKP Hükümeti’nin ‘devrim niteliğinde düzenlemeler içeriyor’ dediği kanun ile ilgili Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Turhan Çakar BirGün'e konuştu.BANKALARDA HER ŞEY PARA OLACAK
Çakar, “Bankalar artık her ücreti, komisyonu ve masrafı isteyebilecek” dedi. Çakar, bunun yolunu açan maddeyi şu şekilde açıkladı: “Yasa’ya konulan 4.maddenin 3.fıkrası, 'Bankalar, tüketici kredisi veren finansal kuruluşlar ve kart çıkaran kuruluşlar tarafından tüketiciye sunulan ürün ve hizmetlerde ise tüketiciden faiz dışında alınacak her türlü ücret, komisyon ve masraf türleri ile bunlara ilişkin usul ve esaslar Bakanlığın görüşü alınarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.”
Çakar, usul ve esas düzenleme işinin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na devredilme işinin “Kurda, kuzu emanet etmek olduğunu söyledi. Eski yasada böyle bir hüküm olmadığının altını çizen Çakar, “Yasallaşan bu haksız ücret, komisyon ve masrafların büyük çoğunluğu kesinleşecek ve yasal olarak alınmaya başlanacak. Böylece, yenilerinin de önü açılacak. Vatandaşların bankalarca soyulmasının önü açılacak. Bankalar yaptıkları her iş ve işlem başına ayrı ayrı ücret alabilecek” diye konuştu.
BANKALARA BÜYÜK KIYAK YAPILDI
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da yer alan her türlü ücret, komisyon ve masrafların bankalar tarafından alınabileceğine ilişkin hükmün yasadan çıkartılması gerektiğine vurgu yapan Çakar, “Bizler bu yasanın taslak halinde yer alan, ‘dosya masrafı, hesap ücreti alınmaz’ maddelerine karşı çıkarak, sadece faiz ücreti alınmalı, diğer bütün ödemeler kaldırılmalı, demiştik. Oysa bu yasa ile görüyoruz ki hükümet bankalarla masaya oturmuş ve onların talepleri doğrultusunda bir yasa çıkarmış” dedi.
TÜKETİCİNİN ELİNDEN ALINAN HAKLAR VAR
Yasaya göre, bankaların yanı sıra firmaların da korunduğunu söyleyen Çakar, “Ürünün değişim hakkı, yenisi ile değişim hakkı, ücretsiz onarım hakkı tüketicinin elinden alındı. Firma korunarak, yasa ile geriye dönüş yaşandı. Bu da bu yasanın ‘devrim değil, ‘karşı devrim’ olduğunun ispatıdır’” dedi. Çakar, eski kanun ile yenisini şu şekilde karşılaştırdı:
**Tüketiciye ayıplı mal satıldığında tüketici, ürünün bedelini geri alır, ürünü yenisi ile değiştirir, ürünü ücretsiz değişim yapar, ürünün fiyatı değerinde başka bir mal alır şeklindeki haklar değişti. Bunun yerine muallak ifadelerle firmalar güvence altına alındı. Eskiden ürün arızalı çıktığında ücretsiz tamir yapılabilirken şimdi, ‘aşırı masraf çıkmazsa ürün tamiri yapılır’ deniliyor. Aşırılık nasıl belirlenecek belli değil. **Eski kanuna göre, ‘tüketici ürünün yenisini istiyorum’ dediğinde değişim yapılırdı. Kanun artık, ‘imkan varsa değişim yapılır’ diyor. Firma ‘imkan yok’ dediğinde ne olacağı da belli değil.
Utanmazlığın resmini yapabilir misin Abidin?
Erdoğan, dünkü grup konuşmasında birçok ismi ve Alevi yurttaşları hedef aldı. Hüseyin Aygün, Erdoğan’a ‘Çağımızın Muaviyesi’ diyerek yanıt verdi. Erdoğan’a verilen Soma tablosu tepki çekti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP grup toplantısında konuştu. Erdoğan, yaptığı konuşmada yine toplumu gerecek sözler sarfetti. Başbakan Erdoğan’a TBMM’deki konuşmasının ardından madencilerle birlikte görüldüğü bir tablo hediye edildi. 2012 Temmuz’unda da Başbakan Erdoğan’a Ak Parti Van İl Kongresi’nde depremin simgesi olan Yunus Geray’ın fotoğrafı verilmişti. Erdoğan’ın konuşmasında satır başları şöyle:
MEVZUYU HALA ‘ANLAYAMADI’
»İstanbul’da Gezi Parkı’nda başlayan eylemler. Neymiş? Ağaçlar sökülüyormuş. Düğmeye basılıyor, legal illegal örgütler huzuru bozacak bir noktaya bu işi ulaştırıyorlar. Huzur istikrar ve ekonomi hedef alınıyor. Her gün sokaklarda şiddet vandallık görüntüsü. Ortada herhangi bir şey yok. Tek gerekçeleri ne? 12 tane ağaç.
SOMA’DA BİLE ‘ALEVİLER’ DEDİ
»Okmeydanı’nda eli kanlı terör örgütünün (DHKP-C) dışarıdan desteklenmediğini söyleyecek olan var mı? O malum Tunceli milletvekili başta olmak üzere CHP vekilleri o örgütün vekilleri gibi davranıyorlar. CHP Alevi vatandaşlarımızın duygularını istismar etmekten, onlar üzerinden çatışma senaryolarını beslemekten başka hiçbir şey yapmamıştır ve yapmaz. Alevi vatandaşlarımın da bu yaşananlardan rahatsız olduğunu biliyoruz. Alevi vatandaşlarım lütfen iki yüzlü siyasetçilere prim vermesinler.
»Biz alevi kardeşlerimizin sorunlarını bir istismar olarak kullanılmasına asla izin vermeyiz. Hızır paşalar asırlar öncesinde kalmıştır. Açılın kapılar şaha gidelim diye, medet arama dönemi de asırlar öncesinde kalmıştır. Türkiye’de kimin ne meselesi varsa o bizim meselemizdir.
»Soma’da yaşananlar. Yahu orada bile Alevi vatandaşlarımızı sağdan soldan toparlayıp Soma’ya getiriyorlar. Niye? Bu defa da Soma’yı karıştıracaklar. Ben buradan Soma’daki maden işçilerine sesleniyorum. Bu CHP’nin bu bölücü terör örgütü yandaşlarının, legal yada illegal örgütlerin oyununa gelmeyin. Sizi bunlar yalnız bırakırlar.
»Yaşanan onca tahrike rağmen, Allah’a sonsuz şükürler olsun bu millet oyuna gelmedi. Bu yetmez, biz yeni Burakcan’ların terörün içine sokulan yeni Berkin’lerin Okmeydanı’nda olaylarda ölen Uğur’ların Ayhan’ların ölmesine yitip gitmesine tahammül gösteremeyiz.
»Bu hafta sonu Almanya’daydım. Oradaki Ali’siz Alevilere miting yapma izni verilmiş. Alınan önlemler başarılı olduğu için hiçbirisi arzusuna ulaşamadı. birgün.net
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP grup toplantısında konuştu. Erdoğan, yaptığı konuşmada yine toplumu gerecek sözler sarfetti. Başbakan Erdoğan’a TBMM’deki konuşmasının ardından madencilerle birlikte görüldüğü bir tablo hediye edildi. 2012 Temmuz’unda da Başbakan Erdoğan’a Ak Parti Van İl Kongresi’nde depremin simgesi olan Yunus Geray’ın fotoğrafı verilmişti. Erdoğan’ın konuşmasında satır başları şöyle:
MEVZUYU HALA ‘ANLAYAMADI’
»İstanbul’da Gezi Parkı’nda başlayan eylemler. Neymiş? Ağaçlar sökülüyormuş. Düğmeye basılıyor, legal illegal örgütler huzuru bozacak bir noktaya bu işi ulaştırıyorlar. Huzur istikrar ve ekonomi hedef alınıyor. Her gün sokaklarda şiddet vandallık görüntüsü. Ortada herhangi bir şey yok. Tek gerekçeleri ne? 12 tane ağaç.
SOMA’DA BİLE ‘ALEVİLER’ DEDİ
»Okmeydanı’nda eli kanlı terör örgütünün (DHKP-C) dışarıdan desteklenmediğini söyleyecek olan var mı? O malum Tunceli milletvekili başta olmak üzere CHP vekilleri o örgütün vekilleri gibi davranıyorlar. CHP Alevi vatandaşlarımızın duygularını istismar etmekten, onlar üzerinden çatışma senaryolarını beslemekten başka hiçbir şey yapmamıştır ve yapmaz. Alevi vatandaşlarımın da bu yaşananlardan rahatsız olduğunu biliyoruz. Alevi vatandaşlarım lütfen iki yüzlü siyasetçilere prim vermesinler.
»Biz alevi kardeşlerimizin sorunlarını bir istismar olarak kullanılmasına asla izin vermeyiz. Hızır paşalar asırlar öncesinde kalmıştır. Açılın kapılar şaha gidelim diye, medet arama dönemi de asırlar öncesinde kalmıştır. Türkiye’de kimin ne meselesi varsa o bizim meselemizdir.
»Soma’da yaşananlar. Yahu orada bile Alevi vatandaşlarımızı sağdan soldan toparlayıp Soma’ya getiriyorlar. Niye? Bu defa da Soma’yı karıştıracaklar. Ben buradan Soma’daki maden işçilerine sesleniyorum. Bu CHP’nin bu bölücü terör örgütü yandaşlarının, legal yada illegal örgütlerin oyununa gelmeyin. Sizi bunlar yalnız bırakırlar.
»Yaşanan onca tahrike rağmen, Allah’a sonsuz şükürler olsun bu millet oyuna gelmedi. Bu yetmez, biz yeni Burakcan’ların terörün içine sokulan yeni Berkin’lerin Okmeydanı’nda olaylarda ölen Uğur’ların Ayhan’ların ölmesine yitip gitmesine tahammül gösteremeyiz.
»Bu hafta sonu Almanya’daydım. Oradaki Ali’siz Alevilere miting yapma izni verilmiş. Alınan önlemler başarılı olduğu için hiçbirisi arzusuna ulaşamadı. birgün.net
Küçük Ali Ağaoğlu'nun yaş günü partisi.
Ali Ağaoğlu, sevgilisi Petek Ertüre'den olan oğlu Ali Ege'nin 1. yaş gününü, Çırağan Palace Kempinski'de kutladı.
Ottoman Salonu'nunda 1. yaşını kutlayan Ali Ege'ye hediye yağdı. Küçük Ağaoğlu'nun 'kaleyi andıran' pastası da dikkat çekiciydi.
Ali Ağaoğlu,5. çocuğunun annesi Petek Ertüre Ali Ege'yi doğum hediyesi olarak 600 bin liralık pırlanta taşlı yüzük almıştı.
Ottoman Salonu'nunda 1. yaşını kutlayan Ali Ege'ye hediye yağdı. Küçük Ağaoğlu'nun 'kaleyi andıran' pastası da dikkat çekiciydi.
Ali Ağaoğlu,5. çocuğunun annesi Petek Ertüre Ali Ege'yi doğum hediyesi olarak 600 bin liralık pırlanta taşlı yüzük almıştı.
Google'dan şoförsüz araba
Google ‘gaz‘a geldi! Bu arabada ne pedal var ne direksiyon
TEKNOLOJİ devi Google, otomobil sektöründe yeni bir devrin kapılarını açıyor. Devrim gibi bir buluşa imza atam şirket, şoförsüz araba ürettiğini açıkladı.
Daha önce geliştirdiği kendi kendine giden arabada köklü değişikliklere giden Google'ın araçlarında 'dur' ve 'git' düğmesi olacak, direksiyon ve pedallar yer almayacak. Araçta bütün işi algılayıcılar yapıyor. Google'ın dağıttığı görüntülerde, araç küçük bir şehir arabasını andırırken, 'sevimli' bir ön yüzü bulunuyor.
Geleneksel arabalarınki gibi kaputu olmayan iki kişilik elektrikli araç başlangıçta saatte en fazla 40 kilometre hız yapabilecek. Ancak şimdiden projeyi eleştirenler de var. Uzmanlara göre, insanlar arabayı kendileri kullanmayacağı için daha uzun yolculuklar planlayacak ve bunun sonucunda trafik daha da kontrolden çıkabilir.
NASIL ÇALIŞIYOR?
ARACIN işleyişinde Google'ın android sistemi kullanılıyor. Arabada, açma-kapama tuşunun yanında bir de panik halinde aracı tamamen durduracak acil durum düğmesi yer alıyor. Araçtaki aplikasyon üzerinden kişiler gidip-gelecekleri yerleri sisteme ekleyebiliyor. Ve algılayıcıların da devreye girmesiyle araba harekete geçiyor. Arabada kör noktaları tamamen ortadan kaldıran algılayıcılar, aynı zamanda iki futbol sahası ötedeki nesneleri de tespit edebiliyor.
TEKNOLOJİ devi Google, otomobil sektöründe yeni bir devrin kapılarını açıyor. Devrim gibi bir buluşa imza atam şirket, şoförsüz araba ürettiğini açıkladı.
Daha önce geliştirdiği kendi kendine giden arabada köklü değişikliklere giden Google'ın araçlarında 'dur' ve 'git' düğmesi olacak, direksiyon ve pedallar yer almayacak. Araçta bütün işi algılayıcılar yapıyor. Google'ın dağıttığı görüntülerde, araç küçük bir şehir arabasını andırırken, 'sevimli' bir ön yüzü bulunuyor.
Geleneksel arabalarınki gibi kaputu olmayan iki kişilik elektrikli araç başlangıçta saatte en fazla 40 kilometre hız yapabilecek. Ancak şimdiden projeyi eleştirenler de var. Uzmanlara göre, insanlar arabayı kendileri kullanmayacağı için daha uzun yolculuklar planlayacak ve bunun sonucunda trafik daha da kontrolden çıkabilir.
NASIL ÇALIŞIYOR?
ARACIN işleyişinde Google'ın android sistemi kullanılıyor. Arabada, açma-kapama tuşunun yanında bir de panik halinde aracı tamamen durduracak acil durum düğmesi yer alıyor. Araçtaki aplikasyon üzerinden kişiler gidip-gelecekleri yerleri sisteme ekleyebiliyor. Ve algılayıcıların da devreye girmesiyle araba harekete geçiyor. Arabada kör noktaları tamamen ortadan kaldıran algılayıcılar, aynı zamanda iki futbol sahası ötedeki nesneleri de tespit edebiliyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Etiketler
1 nisan şakası
19 mayıs
1mayıs
2.el oto
2014 bikini
2014 modası
23nisan
3.köprü
3.sayfa
5.element
abdullah gül
abdülkadir selvi
abigail ratchford
abiye elbise
abiye elbise modelleri
abiye elbiseler
abiye modası
ac milan
acun ılıcalı
acun medya
açalya semyeli
adalet
adana
adet
adıyaman
adli olaylar
adnan oktar
adriana curi
adriana lima
ads
aeas bulut iynemli
af kanunu
afganistan
afrika
ahlaksız teklif
ahmet altan
ahmet dursun
ahmet hakan
aile
ajda pekkan
ajurlu örgü modelleri
ak belediyeler
akaryakıt
akhisar
akıllı evler
akıllı telefonlar
akif beki
akif hamzaçebi
akik taşı
akmerkez
akp
akp seçmeni
alanya
albüm
aldatma
alışveriş
ali ağaoğlu
ali atay
alkali diyet
allerji
almanya
alperen ocakları
altın fiyatları
altın ticareti
alzheimer
amal alamuddin
amazon
amerika
amina gülşe
ana braga
ana paula maciel
anais zanotti
anamur
anayasa mahkemesi
andrew silverman
android telefonlar
ankara
ankaralı turgut
ankaranın dikmeni
anket
anlatımlı örgü modelleri
anlatımlı örgüler
anna grigorievna semenovich
anna kournikova
anna paquin
anne
anne ve bebeği
anneler günü
antalya
antikapitalist müslümanlar
antivirüs
apple
arda turan
arkadaşım hoşgeldin
arşivden haberler
artvin
asena
asena erkin
askılı abiyeler
askılı bayan bluz
aşk
aşk hayatı
aşk iksiri
ata demirer
atasözleri
atatürk
ateist
ateizm
atm
avea
avm
avrupa
avrupa ligi
avukat
avustralya
avusturya
ayak kokusu
ayasofya
ayça ayşin turan
aydın
ayhan yılmaz
aylin kocaman
aylin kotil
aym
ayrılık
ayşe arman
ayşe özyılmazel
azerbeycan
aziz yıldırım
babet
baby
bağış
bahar şenliği
bahar yorgunluğu
bahçeşehir
bakanbey
bakım kürü
bakırköy
bal faydaları
balık
balık fiyatları
balıkcılar
balıkcılık
balıkesir
bangladeş
banka kredisi
bankacılık
barbara berlusconi
barbie
basketbol
başak sayan
başörtülü kızlar
battaniye modelleri
bayan bluz
Bayan bolero modelleri
bayan hırka
bayan kazak
bayan kazak modeli
bayan kazak modelleri
bayan örgü bere
bayan örgü elbise
bayan örgü modelleri
bayan sporcular
bayan şal modelleri
bayan yelek
bayanlar
bayburt
bayern münchen
bayram ikramiyesi
bdp
beach
beach volley
beautiful
beautiful selfie
bebe örgü modelleri
bebek
bebek balıkcısı
bebek battaniye örnekleri
bebek battaniyesi
bebek bere örnekleri
bebek elbise modelleri
bebek elbisesi
bebek etek
bebek hırkası
bebek odası
bebek örgü modelleri
bebek örgüleri
bebek patiği
bebek patik örnekleri
bebek süveter
bebek şapka
bebek şapkası
bebek yelek
bebek yelek modelleri
bebiş
begüm birgören
belçim bilgin
belediye başkanı
belediye hizmetleri
belfie
belgesel
belgrad ormanı
bella thorne
bengü
beni affet
bensu soral
benzin fiyatları
bere örnekleri
beren saat
berkay
berkin elvan
berna arıcı
berna laçin
berrak tüzünataç
beslenme
beşiktaş
beyaz show
beyazıt öztürk
beylikdüzü
beyonce
beyza bayraktar
biber gazı
bikini
bikini foto
bikini modelleri
bikinili güzeller
bikinili ünlüler
bilgisayar
bilim
bilim kurgu
binali yıldırım
birce akalay
birmingham
bitcoin
bitki çayı
bitki kürü
bitlis
biyografi
bo osinski
bodrum
bodrum otelleri
boko haram
bolivya
bosna hersek
brezilya
bride and groom
brooklyn decker
buca
burak özçivit
burak yılmaz
burcin abdullah
burcu esmersoy
burhan kuzu
bursa
bülent arınç
bülent emrah parlak
bülent ersoy
büyük beden abiye elbise
büyük beden bikini
büyük beden kadınlar
büyük göğüsler
büyükçekmece
byran singer
cami imamı
can bonomo
can tanrıyar
candan erçetin
candice swanepoel
Caner Erkin
canlı maç
canlı yayın
canlı yayın kazası
cannes film festivali
Cara Delevingne
cari açık
carmen ortega
carola remer
cas
casey batchelor
casusluk
cazibeli kadınlar
celebrities
celebrities on holiday
celebrity
cem boyner
cem kılıç
cem yılmaz
cep telefonu
cepken modelleri
ceren hindistan
ceren kalpakaslan
ceyda ateş
ceyda düvenci
ceylan çapa
chanel iman
charlie sims
china
chp
cicişler
cihangir
cihat
cilt bakımı
cilt maskesi
cilt sağlığı
cinayet haberleri
cinsel güç
cinsel istismar
cinsel sağlık
cinsel sorunlar
cinsel yaşam
cinsellik
cities
CoCo
constance nunes
courtney love
Courtney Stodden
covid19
cris urena
cristiano ronaldo
cristina pedroche
cuma
cumhurbaşkanı
cumhurbaşkanı seçimi
cumhuriyet
cübbeli ahmet hoca
çağatay ulusoy
çağla kubat
çağrı merkezi
çalıkuşu
çanakkale
çankaya
çapkınlık
çekici kadınlar
çemişgezek
çeşme
çılgın ünlüler
çıplak fantazi
çıplak fotolar
çıplak ünlüler
çiğdem kayalı
çin
çin çayı
çivril
çocuk gelinler
çocuk istismarı
çocuk ölümleri
çocuk örgü yelek modelleri
çorum
damak tadı
damat
danıştay
dans yarışması
dantel örgüleri
dantel plaj elbisesi
define
defne joy
değerli taşlar
deimante guabyte
dekolte
demet akalın
demet akbağ
demet evgar
demet özdemir
demi lovato
den
denise welch
deniz
deniz atalay
deniz kazaları
deniz seki
deniz tanrıçaları
deniz uğur
denizli
deprem
deprem haberleri
derbi maçı
derin mermerci
derya baykal örgü modelleri
derya büyükuncu
derya şensoy
desenli battaniye
desenli bikiniler
dev kuleler
devin brugman
devlet bahçeli
devlet garantisi
dış politika
didem soydan
dilara gönder
din görevlisi
din ve islam
disk
diyanet
diyarbakır
diyet
diyet kürü
diyet ve zayıflama
dizi oyuncuları
dizi oyuncusu
diziler
doğa
doğa olayları
doğal sağlık
doğal yaşam
doğukan manço
doğum günü
doktor
doktor servan gökhan
dolar fiyatları
dolar kuru
dolgun modeller
dolunay soyset
dombra marşı
dondurma
doutzen kroes
dövme
dövmeli ünlüler
dubai
dublaj
duygu bal
duygu yetiş
düğün dernek
dünya haberleri
dünya kupası
dünya plajları
Dünyadan Haberler
dünyadan magazin
düzce
dylan penn
ebatv
ebru gündeş
ebru polat
ebru şallı
ebru şancı
ece erken
eda taşpınar
edirne
edita vilkeviciute
edremit
ege
ege üniversitesi
egemen bağış
eğitim
eğlence
Ekonomi
ekonomi haberleri
ekrem imamoğlu
el örgü modası
elazığ
elena perminova
elif turan
eliz sakuçoğlu
emekli maaşı
emekli zammı
emeklilik
emilia fox
emily didonato
emily ratajkowski
emlak vergisi
emma appleton
emrah başsan
en güzel kadınlar
engelliler
engin altan düzyatan
engin öztürk
enrique iglesias
enteresan fotolar
enteresan haberler
enteresan olaylar
enteresan twittler
enteresan videolar
erdal özyağcılar
erhan çelik
erkan petekkaya
erken emeklilik
erman toroğlu
erotic
erotic selfie
erotik sahneler
ertem şener
ertuğrul özkök
erzurum
escort kızlar
esenyurt
eskişehir
eskort
esra ceyda
esra erol
estetik
estetik ameliyatı
estetik güzelleri
estetikli güzeller
etek modelleri
ethem sarısülük
etik
etiler
eurovision
ev hali
ev kadınları
ev yapımı
evlilik
evlilik programları
eyvah eyvah 3
ezgi mola
facebook
fahriye evcen
fail
fantezi
farah zeynep abdullah
fashion
fat girls
fatih altaylı
fatih saraç
fatimanın eli
felipe melo
femen
fenerbahçe
fenomen kızlar
ferne mccann
ferrari
feshane
feyza çıpa
fıkra
fırfırlı abiye
fırfırlı bebek yelek
fifa
film seti
finans
finans haberleri
formula1
foto galeri
foto galerisi
foto haber
foto haberler
foto magazin
foto model
foto modeller
fotomodel
fransa
frikik
funny
futbol
gabriella lenzi
gala geceleri
galatasaray
gamze karaman
gamze özçelik
garip ama gerçek
garip olaylar
gavat
gazetecilik
gece klübü
geçici dövme
gelin
Gelinlik Modelleri
gelir testi
gemicik
genç kadın
gençler
gençlik iksiri
gençlik sırları
george clooney
georgis kousoulou
gerdek
gezi
gezi parkı
gezi rehhberi
girls
gisele bundchen
gizem akdeniz
gizem karaca
gizem özdilli
gizemli olaylar
gizli ilimler
google
gossip girl
gögüs ekzersizleri
gökçe
gökçeada
göz sağlığı
greenpeace
gupse özay
gülben ergen
gülmece
gülşen
güncel
güncel haber
güncel haberler
güncel videolar
güneri civaoğlu
güneşi beklerken
güney kore
günün twittleri
gürsel tekin
güvenlik
güzellik sırları
güzellik yarışması
gwynet paltrow
haber
haberler
haç ve umre
hadise
hakan keysan
hakim
halle berry
halterci
hamdi alkan
hamilelik
hande ataizi
hande soral
hande yener
hanka maslikova
hareketli gifler
harun tan
hasta hakları
hastane
hastane randevusu
haşim kılıç
hatay
hatice aslan
havayolu
havuz medyası
hayvanlar alemi
hazal kaya
hazine
hdp
health
heidi klum
helen flanagan
helga lovekaty
hırsızlık
hilal cebeci
hindistan
hipokrat yemini
hobi ve el işleri
holanda
holiday
hollywood
hong kong
hostesler
hot babes
hot fotos
hot videos
hsyk
hurma faydaları
hülya avşar
hülya avşar cup
hürrem sultan
hüseyin avni çoş
hüseyin avni mutlu
hüseyin çelik
ırak
ırmak atuk
ışid
ibadet
ibrahim çelikkol
ibrahim saraçoğlu
icardi
iç çamaşırı
iç hastalıklar
idam cezası
ideal kadınlar
iğne oyası
iğne oyası yemeni
ihale
ihsan özkes
ikoncanlar
iletişim
ilhan ekşioğlu
ilişki
ilkel yaşam
ilker kaleli
imar
imelih gökcek
imelih gökçek
imogen anthony
indila
ingiltere
inka uygarlığı
insan hakları
insanlık dramı
instagram
inter
internet
İnternet
internet yasakları
intizar
inventions
ipad
ipek tuzcuoğlu
ipucu
iran
irem derici
iri kalçalı kadınlar
iri memeler
irina shayk
isabeli fontana
ismail baki
ismail hacıoğlu
ispanya
israil
istanbul
isviçre
iş adamı
iş güvenliği
işçi bayramı
işçi hakları
işçi sağlığı
italya
ivana sert
izmir
japon turist
japonya
jasmin walia
jen selter
jennifer lawrence
Jennifer Lopez
jennifer nicole lee
jessica alba
jessica szohr
jimnastik
joanna krupa
julia louis dreyfus
justin bieber
justin timberlake
kaan kalyon
kabak çekirdeği
Kadın
kadın askerler
kadın cinayetleri
kadın erkek
kadın hakları
kadın milletvekili
kadın modası
kadın resimleri
kadın sağlığı
kadın ünlüler
kadın ve güzellik
kadınlar
kadirli
kahvaltı
kalça
kalp sağlığı
kama sutra
kamboçya
kampanya
kanada
kanal d
kanser
kanser belirtileri
kar yağışı
kara büyü
kara mizah
kara para aşk
karikatür
karim benzema
karine jelinek
kariyer
karizma
karpuz
kars
kartal
kate hudson
kate upton
kate winslett
katie green
katil
katil koca
katy perry
kaya çilingiroğlu
kayıp çocuk
kayseri
kedi
kedicikler
kehanetler
kehribar
kelly brook
Kelly Brooks
kemal kılıçdaroğlu
kemal sunal
kemer
kenan evren
kenan ışık
kentsel rant kaynakları
kepekli saçlar
kesk
ketche
kıbrıs
kısa elbise modelleri
kısa elbiseler
kısa film
kış diyeti
kıvanç tatlıtuğ
kıyamet
kıyamet günü
kız bebek elbise modeli
kız bebek elbisesi
kız isteme
kızılay
kızlar
kids
kiev
kim kardashian
kinsey elizabeth
kiraz faydaları
kişniş faydaları
klipler
koah
komik fıkralar
komik resimler
komik twittler
komser
konser
konuşan fotolar
konut sektörü
kozan
köşe yazısı
köyceğiz
kredi kartı
kris jenner
kulak ağrıları
kulak çınlaması
kuran ayetleri
kurbagalar
kurdela nakışı yatak örtüsü
kurt seyit ve şura
kurt üzümü
kurtlar vadisi pusu
kuşadası
kutsi
küçük ağa
küçükçekmece
küresel ısınma
kym marsh
kyushu adası
lacey wildd
lady gaga
larissa riquelme
lea anne ellison
lea michelle
leah felder
leah maree
leanna decker
leman sam
leslie mann
lewis hamilton
lig maçı
lilly allen
limon
lindsay ellingson
lindsay lohan
lisa seiffert
lise
liseli kızlar
live match
long dresses
los angeles
lovers
lüks hayat
maç özetleri
maça kızı
maden kazaları
maden kazası
maden mühendisleri
Magazin
magazin haberleri
magazine
magazinler
makyaj
malatya
maliye bakanı
manisa
mansur yavaş
manuela arbelaez
manuela arcuri
maria sharapova
mariah carey
marmara
marmaray
marmaris
mars
masaj
mavi tur
maxi lopez
maxim
mayalar
mayokini
meclis çalışmaları
medcezir
megan fox
mehmet ali erbil
mehmet ali şahin
mehmet şimşek
meksika
melanie brown
melih gökçek
melisa sözen
merve aydın
merve boluğur
merve oflaz
meryem uzerli
metro
mezoterapi
mhp
mısır
miami
michael kadlec
michelle keegan
mihrimah sultan
miley cyrus
milletvekili
milli piyango
mimarlar odası
mini etekli ünlüler
miranda kerr
mirgün cabas
mit
mitoloji
mizah
moda
moda örgüler
montaj
morelos
motifli bebek örgüleri
motifli örgüler
motorsiklet
muammer güler
mucizeler
muğla
muharrem ince
muhteşem yüzyıl
murat başoğlu
murat boz
murat cemşir
murat ülker
murathan mungan
music
mustafa ceceli
mustafa islamoğlu
mustafa sarıgül
muş lalesi
mutfak
muz
müge anlı
Mügge Anlı
mümtazer türköne
müzik
müzik klipleri
müzik listeleri
müzikklipleri
nabilla benattia
nagehan alçı
naked
nakış modelleri
nasıl yapılır
natasha oakley
natural
natural health
naz elmas
nazlı ılıcak
nebahat çehre
necip fazıl kısakürek
nedir
nefes darlığı
nejat işler
nergis kumbasar
neslişah alkoçlar
new york
neymar
nez
nicole aniston
nicole coco austin
nicole lee
nicole scherzinger
nicole trunfio
nihal yalçın
nihat doğan
nijerya
nikolaj coster
nina agdal
niran ünsal
nişanlı
noel biderman
noelle mondolini
normal doğum
norveç
nostalji
nude
nurgül yeşilçay
nurgül yeşliçay
nuri bilge ceylan
nymphomaniac
obezite
officinal plants
okan bayülgen
okan kurt
okmeydanı
oktay usta
okul
online izle
ordu
oryantal
oryantal zümre
osman baydemir
osman sınav
osmaniye
otel
otomobil
otoyol
oylum talu
oyunlar
ödem söktürücü
ölüm
ömer çelik
ömer türken
ömür gedik
öpücük
örgü
Örgü <modelleri
örgü atkı
örgü battaniye modelleri
örgü bayan kazak
örgü bere
örgü etek
örgü hırka modelleri
örgü modası
örgü modelleri
örgü oyuncaklar
örgü örnekleri
örgü teknikleri
örgü yelek modelleri 2014
örgüler
özcan deniz
özel hastaneler
özel sektör
özer hurmacı
özge özpirinçci
özge özpirinççi
özge uzun
özgür özel
özlem kosova
özlem yıldız
pamela anderson
panço modası
para kazan
parlak saçlar
parti
passolig
pedikür
peker açıkalın
pelin karahan
penelope cruz
pentagram
people
perde yapılışı
peru
petek dinçöz
petra silander
pırasa
pierre webo
pilates
plaj fotoları
plaj modası
plaj modelleri
platform
playboy
playroom
podyum
polen alerjisi
police
popo frikikleri
pratik bilgiler
pratik zayıflama
prenses
profil fotoları
protesto
puan durumu
putin
püf noktası
radikal islamcılar
radyo yayınları
rafet roman
real madrid
recep ivedik4
regarding old
reza zarrab
rihanna
rina nanase
rita ora
robalı örgüler
robot
robot teknolojisi
rokcu imam
romantik erkek
romantizm
rose huntington
rtük
rus kadınlar
rus kızı
rus kızları
rus turist
russian girls
rusya
rüstem paşa
saba tümer
sabah sporu
saç bakımı
saç boyası
saç dökülmesi
saç örgü modelleri
saç sağlığı
sadi güven
sağlık
sağlık haberleri
sağlık önerileri
sağlık politikaları
sağlık problemleri
sağlık videoları
sağlıklı beslenme
sağlıklı diyetler
sağlıklı saçlar
sağlıklı zayıflama
sağlıktv
sahil
sahra ışık
sakallı ipten halı modelleri
sam faiers
sampdoria
samsun
samsung
sanat
sansür
sara tommasi
sarı sendika
sarıkamış
sarp akkaya
sarp apak
sarp levendoğlu
savaş
sbs
seçim
seçim anketi
seçim hileleri
seçim sistemi
seçim sonuçları
seçkin özdemir
seda sayan
seks cihadı
seksi güzeller
seksi hostesler
seksi kızlar
selanik örgü
selçuk inan
selen soyder
selfie
selma ergeç
senem kuyucuoğlu
serdar ortaç
serena williams
serenay sarıkaya
ses kaydı
sevgili
sevil uyar
sexuality
seyahat
seyhan
seyyal taner
sgk
shakira
sharon stone
showtv
sıla şahin
sınav
sırt dekolteli abiye
sibel can
sibel kekilli
sibel üresin
simge tertemiz
simon cowell
sinan akçıl
sinem bayraktutar
sinem kobal
sinema
sinema filmi
sirkenin faydaları
sit alanı
sivas
sivilce tedavisi
siyaset
siyaset haberleri
skandal
sneijder
sofia valleri
sofia vergara
sokak modası
soma
soma holding
soma madencilik
soma medencilik
songül karlı
sophie reade
sosyal medya
sosyetik güzel
spor
Spor Haberleri
spor magazin
spor programı
sport
straplez abiye modelleri
stupid
su böreği tarifi
sudan
suriye
survivor
survivor 2014
survivor duygu
survivor eda
survivor gökhan
survivor kızları
survivor müge
survivor sahra
survivor tolga
survivor turabi
survivor yarışması
süleyman aslan
süleymanın yıldızı
sümeyye erdoğan
süper lig
süperlig
süperstar
sylvio berlusconi
şafak pavey
şafak sezer
şahan gökbakar
şair
şaka
şal modelleri
şampiyon
şampiyonlar ligi
şampiyonluk
şarkı yarışması
şehir magandası
şehir yaşamı
şehzade beyazıt
şeker hastalığı
şenay gürler
şeyma subaşı
şifalı bitkiler
tablet
taciz vakaları
taksim
taliban
tamara gorro
taner yıldız
tanga
tanga bikini
tansiyon
tansu çiller
tapeler
tarih
tarkan
taşeron işçiler
tatil
Tatil Fotoları
tatil köyleri
tatil mekanları
tatil yöreleri
tatildeki ünlüler
Tatlı Tarifleri
tattoo
tayland
taylor swift
tayt
Tayyip Erdoğan
tecavüz olayları
technology
tekne gezisi
teknoloji
tele dolandırıcı
telefon dolandırıcıları
televizyon
tenis
terapi
terörizm
tesettür
tesettür modası
teşhircilik
tığ işi örgü modelleri
tığ işi örgüler
tıp doktoru
ticaret
timsah
tmmob
tolga çevik
tolga karel
tolga sarıtaş
tolgahan sayışman
tom cruise
toma
top modeller
tourist regions
trafik kazaları
transfer
transparan
true blood
tuba büyüküstün
tuba ünsal
tuğba ekinci
tuğba özay
tuğba özerk
tuğçe ışınsu
tuğçe kazaz
tunceli
tunus
Tunus işi Örgüler
turist
turizm
turkcell
tutanak
tüketim toplumu
tülay kumaşcı
tüp geçit
türbanlı
türgev
türk askeri
türk kadını
türk kahvesi
türk kızı
türk sineması
türkan şoray
türkiye
türkiye kupası
türkiyem haberleri
türküler
tv
tv dizileri
tv programı
tv yarışmaları
tv yayınları
tv8
twitter
twitter fotoları
uğur aslan
uğur kurt
ukrayna
umut oran
unisex
urla
uygur türkleri
uykusuzluk
uzay kapsülü
uzun abiyeler
ülkeler
ümraniye
üniversite
üniversite sınavı
ünlü kadınlar
ünlü kadınlar resimleri
ünlü modeller
ünlüler
ünlüler frikik
ünlüler gönüllüler
ünlüler modası
ünlülerin diyeti
üretim
üsküdar
üzüm faydaları
v.stiviano
vacation memories
vahide perçin
vakıf
vanessa knowles
varis
vatikan
vergi
vergi cezası
vicky pattison
victoria beckham
victoria secret
video
video indir
video izle
vildan atasever
villa
virüs programları
vişne
vito schnabel
viyana
vodafone
vogue
voleybol
volkan demirel
volkan konak
wanda nara
webcam
wedding dress
wesley sneijder
whatsapp
whitney port
Wilma Elles
woman
xtendadvert
yabancı basından
yabancı diziler
yabancı sinema
yalan dünya
yalova
yangın
yargı
yarışma
yasak aşk
yasaklar
yasemin erbil
yasemin ergene
yasemin key allen
yasmin erbil
yaşam
yaşam koçu
yaşam ve insanlar
yaşam ve teknoloji
yatak odası
yatak odası takımları
yayınları
yazlık modası
yazlık örgüler
yelek modelleri
yemek tarifleri
Yemek Videoları
yenge
yeni magazinler
yeni moda
yeni örgüler
yenikapı
yerel haberler
yerel seçim
yerel seçim anketi
yerel seçimler
yeşil kart
yeşim ceren bozoğlu
yetenek sizsiniz
yılan masajı
yıldız tilbe
yıldızlar
yılmaz erdoğan
yılmaz özdil
yoga
yolanthe cabau
yolsuzluk
yorgunluk
you tube
yozgat
ysk
yusuf yerkel
yüksek tansiyon
yüksel aytuğ
yüreğir
zafer çağlayan
zahia dehar
zahide yetiş
zam haberleri
zayıflama diyeti
zayıflama teknikleri
zeliha sunal
zelkif kazdal
zencefil faydaları
zengin türkler
zenginlik
Zevkler ve Renkler
ziraat
ziraat bankası
Bu gelinlikleri giymek cesaret ister.
Gelinlik Modelleri oldukca cesur. Üstelik tabiri caiz ise cesur tesi.Bu gelinlikleri kimler giyer. ...