Özel sektörün dış borcuna devlet garantisi getiren düzenleme, şirketlerin kendi borcuna kefil olmasını engelliyor.Yönetmeliğe göre şirketlerin ödemediği dış borcu Hazine üstlenmek zorunda kalırsa, devlet milyarlarca dolarlık zararın küçük bir kısmını şirketten geri tahsil edebilecek. Üstelik garanti tutarı her yıl yenileneceği için devletin özel sektör riski birkaç yıl içerisinde devasa rakamlara ulaşabilecek.
Risk devlete kar şirkete
Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Hazine Müsteşarlığı Tarafından Gerçekleştirilecek Borç Üstlenimi Hakkında Yönetmelik" düzenlemesi; büyük projelerde 'riski devlete yükleyen, karı özel sektöre bırakan' kritik maddeler içeriyor. Türkiye'yi 2001 krizine sürükleyen nedenleri yeniden oluşturma riski taşıdığı ifade edilen yönetmelikteki şu maddelerin kamu maliyesine büyük yükler getirebileceği belirtiliyor:
Teminat 1 taksit için
Dış borcuna garanti verilecek şirketlerden, kredi borcunun tamamı için teminat istenmeyecek. Yönetmeliğe göre borcunu devlete ödetme riski bulunan şirketlerden kredinin tamamı yerine 'en yüksek taksitin yüzde 10 fazlası' kadar kefalet istenecek. Hazine Müsteşarlığı'na verilecek bu kefalet şirket ortaklarını müştereken ve müteselsilen bağlayacak.
Sadece 55 milyon dolar
Buna göre örneğin 1 milyar dolar dış krediyi devlet garantisiyle yurtdışından getiren bir şirket bu borcu 50 milyon dolarlık taksitlerle geri ödeme anlaşması yapmışsa, Hazine'ye en fazla 55 milyon dolarlık kefalet verecek. Şirket bu küçük teminat karşılığında devletten 1 milyar dolarlık garanti almış olacak. Eğer o şirket dış borcunu ödeyemezse devlet 1 milyar dolarlık borcun tamamını garanti kapsamında dışarıya öderken 55 milyon dolarlık kısmını teminat sayesinde kurtaracak. Dolayısıyla 945 milyon dolarlık borç vatandaşın sırtına binecek.
Büyük yük gelebilir
Devlet garantisi ifade edildiği gibi 3 milyar dolarla sınırlı kalmayacak. Yönetmeliğe göre hükümet, her yıl istediği tutarda özel sektör garantisini bütçeye yazacak. Üstelik garanti tutarını Bakanlar Kurulu iki katına kadar çıkarabilecek. Dolayısıyla örneğin önümüzdeki yıl hükümet isterse bütçeye 5 milyar dolar sınır koyup daha sonra özel sektörün 10 milyar dolarlık borcuna garanti verebilecek. Garanti her yılın bütçesiyle yenileneceği için örneğin 10 yıl içerisinde bu tutar 100'lerce milyar doları aşabilecek. 2014 bütçesine eklenen bir maddeyle devletin sadece bu yıl üstlenebileceği özel sektör borç yükü 3 milyar dolara çıkarılmıştı.
Kötü niyetli şirkete bile garanti veriyor
Yönetmelikte Hazine garantisi için olağanüstü durum, ekonomik kriz ya da uluslararası bir ekonomik çöküntü şartı aranmıyor. Yönetmeliğe göre, bu tür bir sorun yaşanmadığı halde, tamamen kendisinden kaynaklanan nedenlerle dış borcunu ödemeyen şirketlerin borcuna dahi garanti verilecek. Dolayısıyla şirketlerin kötü niyeti ya da yönetim hatasının ağır faturasını vatandaş ödemek zorunda kalacak.
Üçüncü köprü ve havalimanı da var
Yönetmeliğe eklenen bir istisna maddesiyle, üçüncü köprü ve üçüncü havalimanı ve halen proje aşamasında olan yap-işlet-kirala modelli şehir hastanelerini yapacak olan şirketler, finansman sıkıntısı yaşamaları halinde Hazine'den krediye garanti olmasını isteyebilecekler. Türkiye'deki özel sektör kuruluşları, içinde bulunulan seçim ortamı ve 17 Aralık sonrası ortaya çıkan siyasi belirsizlikler nedeniyle yurtdışından kredi bulmakta zorlanıyor. Bulunan krediler ise çok pahalı maliyetler içeriyor. Hazine garantisi, işte bu kilidin açılmasında en büyük anahtar görevi oynayacak.