Ünlü sanatçı Hülya Avşar, hafta sonu Belgrad ormanında spor yaptı.
Tanınmamak için mecburen şapka takmak zorunda olduğunu söyleyen Hülya Avşar, ‘Ben burada tek başıma rahatlıyorum, benim için bir ibadet gibi spor yapmak, burada koşarken yenileniyor ve gelecekle ilgili iş planlarımı konsantremi sağlıyorum’ dedi.
Herhangi bir yeni projede yer alıp yer almayacağının sorulması üzerine Hülya Avşar, ‘Eylül ayında bir sinema çalışmam olacak, yeniden sinemadayım’ dedi. Dizi çalışması yapıp yapmayacağının sorulması üzerine Hülya Avşar, ‘Çok güzel diziler var ben de beğenerek izliyorum, ama benim özgürlüğümü kısıtlayacağına inanıyorum, özgürlüğümden ödün veremeyeceğim, bazı diziler ne kadar zor şartlarda çekiliyor adeta Nazi Kamplarına benziyor’ dedi.
20 Nisan 2014 Pazar
Kediciklerden Bülent Arınç'a sert cevap!
Önce kendi gelinine baksın!
Başbakan yardımcısı Bülent Arınç Adnan Oktar'ın kediciklerini sert bir dille eleştirince ağır cevap geldi.Devlet Bakanı Bülent Arınç’ın dün Uluslararası Hz. Üftâde Sempozyumu'ndaki konuşmasında, “Şimdi de sakalıyla, cübbesiyle ticaret yapanlar da var.
İnşallah maşallah deyip duruyorlar kedicikler medicikler bilmem ne diyerek ticaret yapıyorlar" diyerek, Adnan Oktar ve “kedicik”lerini hedef almasına bugün Oktar’ın “kedicik”lerinden çok sert bir basın açıklamasıyla yanıt geldi. “Kedicik”ler yaptıkları açıklamada “Bülent Arınç önceki açıklamalarında gelininin minik etek giymesini, oğlunun evlenmeden önce flört etmesini güzel karşıladığını söylemiştir. Bunu biz de saygıyla karşılıyoruz, ancak Bülent Arınç’ın son üslubu yanlıştır. Bu açıklamasıylabaşı açık olan, dekolte giyen tüm hanımlara, televizyon kanallarında eğlence yayını yapan, mini etek giyen, şarkı söyleyen, dans eden, plajlarda bikini ile denize giren tüm kadınlara namussuzluk iddiasında bulunmaktadır. Bu sözü ile kendi gelinini de itham etmektedir. Kendisi de dekolte hanımlarla birlikte şarkı söylemekte, fasıl yapmaktadır, o zaman kendisi de mi bu kapsama girmektedir? Müslüman hanımların namusu ve hayası hakkında zanda bulunmak haksızlık olur” ifadelerini kullandı.
İşte o açıklamanın tamamı:
1. Bülent Arınç açıklamasında tüm tarikat ve cemaatleri hedef alan bir üslup kullanmıştır. Kadiriler, Nakşibendiler, Süleymanlılar, Nur talebeleri, Menzil camiası, tüm tarikat ve cemaatler Türkiye’nin çimentosudur. Bu insanları haşa “çamur” olarak nitelemek, Müslümanlar için “yafta takmak” ifadesini kullanmak, bu insanların “ticari amaçla bir arada olduklarını” iddia etmek Türkiye’nin neredeyse dörtte üçünü itham etmektir. Bu AK Partinin iktidar olmasına vesile olan geniş bir kitledir. Kendisi de geçimini, kendini seçen bu insanların verdiği parayla sağlamaktadır.
2. Bülent Arınç önceki açıklamalarında gelininin minik etek giymesini, oğlunun evlenmeden önce flört etmesini güzel karşıladığını söylemiştir. Bunu biz de saygıyla karşılıyoruz, ancak Bülent Arınç’ın son üslubu yanlıştır. Bu açıklamasıyla başı açık olan, dekolte giyen tüm hanımlara, televizyon kanallarında eğlence yayını yapan, mini etek giyen, şarkı söyleyen, dans eden, plajlarda bikini ile denize giren tüm kadınlara namussuzluk iddiasında bulunmaktadır. Bu sözü ile kendi gelinini de itham etmektedir. Kendisi de dekolte hanımlarla birlikte şarkı söylemekte, fasıl yapmaktadır, o zaman kendisi de mi bu kapsama girmektedir? Müslüman hanımların namusu ve hayası hakkında zanda bulunmak haksızlık olur.
3. A9 TV’de dekolte giyinen, çarşaflı, başörtülü hanımlar bulunmaktadır. Bu hanımlar modern görünümleriyle Ak Parti hükümetinin tutucu olduğu iddiasında bulunanlara karşı, Türkiye’de özgürlükçü, neşeli bir ortam olduğunu, kadınların da özgür olduğunu ispat etmektedir. Bülent Arınç insanların bu sebeple dinden uzaklaştığını söylemektedir. İnsanları dinden uzaklaştıran, Kuran’da olmayan, Peygamberimiz (sav)’in yaşantısına uymayan ağır, içe kapalı, hurafelerle karışmış bir din anlayışıdır. Modern, dışa dönük, neşeli, sevinçli, kaliteli bir Müslüman modeli sahabe dönemi İslam anlayışıdır ve Kuran’a uygun olan budur.
4. Zorda kaldığında dağa çıkacağını söyleyen, PKK paçavrasının taşınmasının, PKK liderine Sayın denilmesinin serbest bırakılmasına sevinen Bülent Arınç, A9 TV’nin antikomünist yayınlarını eleştirmektedir. PKK terörüne ve özerklik, federasyon, kanton bölge gibi bölünme amaçlı söylemlere karşı anti Darwinist, anti komünist, anti materyalist A9 TV yayınları fikri bir settir. Bülent Arınç’ın bölünmeye karşı olan bu yayınlardan rahatsız olması değil, tam tersine bu fikri çalışmalara destek vermesi gereklidir.
5. Sn Adnan Oktar’ın Darwinizmin ve komünizmin geçersizliğini ortaya koyan akılcı bilimsel somut deliller sayesinde sağın çok güçlü bir fikri zemini olmuştur. Unutmamak gerekir ki, Bülent Arınç’ın seçilmesine vesile olan da bu fikri zemindir.
6. Bülent Arınç A9 TV yayınlarında inşaAllah ve maşaAllah zikirlerinin kullanılmasını gündeme getirmiştir. Bir Müslümanın “inşaAllah ve maşaAllah” demesi güzel bir zikirdir. Müslümanlar inşaAllah ve maşaAllah diyerek sürekli Allah’ı anar ve Allah’ı yüceltirler. Bülent Bey’in bundan rahatsız olması değil sevinç duyması gerekir.
Yeter artık başka doğurmayacağım!
“Üçüncüyü doğurmayacağım artık yeter!”
'Çok kısa bir süre sonra öleceğinizi bilseniz ne yapardınız'
İşte bu sorunun etrafında ilerleyen gülme garantili yeni bir film girdi vizyona ‘Hayat Sana Güzel’. Filmde Şevket Çoruh, Hande Katipoğlu, Tuba Ünsal, Timur Acar gibi güçlü isimler oynuyor. Biz de filmin yönetmeni Murat Şeker ve son dönemde özel hayatıyla gündemde olan Tuba Ünsal’la buluştuk. Yanında güzel mi güzel minik oğlu Civan’ı da getiren Tuba Ünsal ile fitne fücur dediği Nurcan karakterinden; iş, eş, anne olma üçgenine kadar pek çok şeyi konuştuk...
RÖPORTAJ: PINAR YILDIZ YÜKSEL
- Yeni filminizin adı ‘Hayat Sana Güzel’. Sosyal medyada da pek çok insan ‘Tuba hayat sana güzel’ diyor. Öyle mi?
En çok duyduğum cümle bu gerçekten! Kimse beni sevmek ya da fikirlerime saygı duymak zorunda değil. Bu yüzden bunun analizini yapmayı da doğru bulmuyorum. Görmezden geliyorum.
- Evlisiniz, 2 çocuğunuz ve işiniz var. Hayat hiç de kolay değil gibi?
Sosyal medyada paylaştığım fotoğraflar hayatımın mutlu kesimleri. Dolayısıyla insanlar da hep öyle olduğumu sanıyorlar. Hiç öyle değil. ‘Allah kahretsin’ dediğim şeyler de oluyor! Mesela bu hafta işin içinden çıkamadım. İki çocuğum var, bakıcım yok. Film dolayısıyla sürekli koşturmak zorundayım, koleksiyonum ve kitabım çıkıyor. Müthiş bir performansla gece gündüz koşturuyorum. Hatta hayatımın en zor günlerini geçiriyorum. Uykusuzluk ata sporum yani. (Gülüyor)
- Eşiniz Mirgün Cabas yardımcı olmuyor mu size?
Süper yardımcı. İkimiz birlikte hallediyoruz. Şikâyet etmiyor.
-Bir gazeteciyle evli olmak zor mu? Yeter artık dediğiniz durumlar oldu mu?
Mirgün’e değil ama konjüktöre dediğim olmuştur.
- Aynı evin içinde bir gazeteci ve oyuncu. Ego çatışması oluyor mu?
İkimiz de egosu sıfır insanlarız, hiç bu yüzden çatıştığımız olmadı. Şu sıralar o kadar büyük çatışmalarımız var ki hayatla ilgili, birbirimizle çatışacak zamanımız bile olmadı. Basit trajedilere takılacak değiliz.
- Hamileyken film çekmek zor olmadı mı?
Bu benim şansızlığım mı bilmiyorum ama ‘Çakallarla Dans’ta da hamileydim bu filmde de. Çok kötü bir dönemdi. Çocukla ilgili sürekli test yaptırmam gerekiyordu. Bir şeyden şüpheleniyorlardı. Ayaklarım şiş. Sete korkunç geliyor, ama sette her şeyi unutuyordum. Terapi oldu set bana. Bir de hamile olmadan çalışırsam süper olur!
- Üçüncü çocuğu düşünüyor musunuz?
Hayır. Kucağıma iki tane sığıyor. Yeter artık.
- Anne olmayı nasıl görüyorsunuz?
İnsanı ehlileştiriyor anne olmak. Bütün köşelerinizi törpülüyor. Duyguları daha derin hissediyorsunuz. Annelik ve babalık insanın karakterinin taşlarını oynatıyor. Müthiş bir şey bence.
- Demet Akalın’a teklif ettiniz mi gerçekten kızı Hira’yı emzirmeyi?
Çocuklar doğarken en temel hakları anne sütünü tam almaları. Bazı durumlarda annede süt olmayabiliyor. Ben hem çalışıp hem çocuklarıma bakabildim. Süt konusunda çok şanslıydım ve etrafımdaki arkadaşlarıma da bu konuda destek olmaya çalışıyorum.
-Başka birinin çocuğunu emzirmenin kolay olmayacağı kesin!
Biliyorum. Geçen bir arkadaşım doğum yaptı ve sütü gelmedi. Aynı şeyi ona da önerdim. Sana haftada iki paket yollarım, dert etme sen dedim. Temeline bakarsan bu bir sütannelik ve aslında bizim geleneklerimizde de olan bir şey. Ne ara bu durum böyle yabancılaşmış?
-Bir tek siz oldunuz çıkıp da bu teklifte bulunan?
Amerika’da sütanne kulüpleri var. Annenin sütü de olsa ne kadar farklı annelerin bağışıklık sisteminden alırsa o bebeğin daha sağlıklı olacağına inanılıyor. Belirli testlerden geçtikten sonra anneler haftada bir toplanıp birbirlerinin çocuklarını emziriyorlar ya da sağıp veriyorlar. Ben de pek çok arkadaşımdan süt aldım ve çocuklarımı besledim. Kızım hiç hasta olmadı Allah’a şükür.
- Sütün çok gelmesi için ne yapıyorsunuz, tavsiye var mı?
İlk 3 ay süt için bir mesai harcamanız gerekiyor. Düzenli olarak emzirmeli ve sağmalısınız. Bu 3 ayı geçirdikten sonra standarda geçiyor zaten. Bulgur ye ayran iç geleneksel şeyler. Ancak bana iyi gelen başkasına iyi gelmeyebilir. Bol sıvı tüketmek işin temeli aslında. Ama en önemlisi kafanın rahat olması. Hamilelikten bile daha zor bir dönem bu aslında.
- Siz de doğum yaptıktan sonraki o ilk aylarda zorluk çektiniz mi psikolojik olarak?
Hormonal bir şey ve bu dönem geçecek. Böyle düşünüp bedensel hareketliliği arttırmak lazım. Çünkü önce beden hareket ediyor sonra ruh onu takip ediyor.
- Çocuklarınıza kim bakıyor?
Bir dadımız var ama bu dönemde ülkesinde. Babaannesi ve anneannesi dönüşümlü olarak bakıyorlar.
‘Küfür anti depresan etkisi yaratıyor’
- Nasıl bir öyküsü var ‘Hayat Sana Güzel’in? Murat Şeker:
Parayı her şeyden değerli gören bir müteahhitin öyküsü. Müteahhit öleceğini öğrendiğinde ‘kul hakkıyla gelme’ sözünü hatırlıyor ve içini bir korku kaplıyor. Daha önce hakkını yediği kişilerden helallik almak için harekete geçiyor ve bir macera başlıyor.
- Nereli bu müteahhit? M.Ş:
Doğulu ama nereli olduğu o kadar önemli değil. Şevket Çoruh canlandırıyor bu karakteri.
- Nasıl bir film oldu? M.Ş.:
Mizahı kuvvetli eğlenceli bir film oldu. Ancak çelişkiler gerçek. Çünkü Türkiye’de pek çok insan dünyaya kazık çakacaklarmış gibi sadece paranın peşinden koşuyor.
- Tuba Hanım siz nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz? Tuğba Ünsal:
Oynadığım en komik ve eğlenceli karakter oldu. Çirkef, fitne fücur,gerçek hayatta asla arkadaş olamayacağım bir tip Nurcan. M.Ş.: İzleyenlerinen çok şaşıracağı karakter Tuba’nın oynadığı karakter olacak.
- Peki neyi çekti karakterin sizi? T.Ü:
Beni Murat Şeker çekti (gülüyor). Murat ‘Tuba film yapıyoruz’ derse ben de oynarım. Türker İnanoğlu’nun da bunca zamandan sonra film çekiyor olması en büyük faktördü.
- Rolünüzü kendiniz mi seçtiniz? T.Ü.:
Teklif gelince rolümü sorgulamadım. Zaten belli bir karakter için de gelmemişti. İki karakter vardı. Bana Nurcan karakteri daha cazip geldi ve onu seçtim.
- Ses tonu falan da komik bir tip değil mi? T.Ü.:
Ses tonuna gelene kadar daha neler var (Gülüyor) O botoks etkisini göstermek için kalın kalın makyaj yaptık.
- Normal hayatta asla arkadaş olamayacağım biri dediniz, var mı çevrenizde böyle tipler? T.Ü.:
O kadar çok var ki! Onları gözlemleyerek çıkardım bu karakteri. Çok aşinayız aslında gerçek hayatta.
- Türkiye’de komedi yapmak risk mi? M.Ş.:
Risk, yapılmasındaki zorluklar aslında. Çünkü komedi yapacağım derken gülünç duruma düşebilirsiniz ve böyle pek çok örnek var.
- Komedide küfür gerekli bir şey mi? M.Ş.:
Küfür etmenin anti-depresan etkisi olduğunu ve sağlıklı bir şey olduğunu düşünüyorum. Yeri geldiğinde ben de küfür ediyorum. Mesele küfürün yerli yerinde kullanılmasında.
'Çok kısa bir süre sonra öleceğinizi bilseniz ne yapardınız'
İşte bu sorunun etrafında ilerleyen gülme garantili yeni bir film girdi vizyona ‘Hayat Sana Güzel’. Filmde Şevket Çoruh, Hande Katipoğlu, Tuba Ünsal, Timur Acar gibi güçlü isimler oynuyor. Biz de filmin yönetmeni Murat Şeker ve son dönemde özel hayatıyla gündemde olan Tuba Ünsal’la buluştuk. Yanında güzel mi güzel minik oğlu Civan’ı da getiren Tuba Ünsal ile fitne fücur dediği Nurcan karakterinden; iş, eş, anne olma üçgenine kadar pek çok şeyi konuştuk...
RÖPORTAJ: PINAR YILDIZ YÜKSEL
- Yeni filminizin adı ‘Hayat Sana Güzel’. Sosyal medyada da pek çok insan ‘Tuba hayat sana güzel’ diyor. Öyle mi?
En çok duyduğum cümle bu gerçekten! Kimse beni sevmek ya da fikirlerime saygı duymak zorunda değil. Bu yüzden bunun analizini yapmayı da doğru bulmuyorum. Görmezden geliyorum.
- Evlisiniz, 2 çocuğunuz ve işiniz var. Hayat hiç de kolay değil gibi?
Sosyal medyada paylaştığım fotoğraflar hayatımın mutlu kesimleri. Dolayısıyla insanlar da hep öyle olduğumu sanıyorlar. Hiç öyle değil. ‘Allah kahretsin’ dediğim şeyler de oluyor! Mesela bu hafta işin içinden çıkamadım. İki çocuğum var, bakıcım yok. Film dolayısıyla sürekli koşturmak zorundayım, koleksiyonum ve kitabım çıkıyor. Müthiş bir performansla gece gündüz koşturuyorum. Hatta hayatımın en zor günlerini geçiriyorum. Uykusuzluk ata sporum yani. (Gülüyor)
- Eşiniz Mirgün Cabas yardımcı olmuyor mu size?
Süper yardımcı. İkimiz birlikte hallediyoruz. Şikâyet etmiyor.
-Bir gazeteciyle evli olmak zor mu? Yeter artık dediğiniz durumlar oldu mu?
Mirgün’e değil ama konjüktöre dediğim olmuştur.
- Aynı evin içinde bir gazeteci ve oyuncu. Ego çatışması oluyor mu?
İkimiz de egosu sıfır insanlarız, hiç bu yüzden çatıştığımız olmadı. Şu sıralar o kadar büyük çatışmalarımız var ki hayatla ilgili, birbirimizle çatışacak zamanımız bile olmadı. Basit trajedilere takılacak değiliz.
- Hamileyken film çekmek zor olmadı mı?
Bu benim şansızlığım mı bilmiyorum ama ‘Çakallarla Dans’ta da hamileydim bu filmde de. Çok kötü bir dönemdi. Çocukla ilgili sürekli test yaptırmam gerekiyordu. Bir şeyden şüpheleniyorlardı. Ayaklarım şiş. Sete korkunç geliyor, ama sette her şeyi unutuyordum. Terapi oldu set bana. Bir de hamile olmadan çalışırsam süper olur!
- Üçüncü çocuğu düşünüyor musunuz?
Hayır. Kucağıma iki tane sığıyor. Yeter artık.
- Anne olmayı nasıl görüyorsunuz?
İnsanı ehlileştiriyor anne olmak. Bütün köşelerinizi törpülüyor. Duyguları daha derin hissediyorsunuz. Annelik ve babalık insanın karakterinin taşlarını oynatıyor. Müthiş bir şey bence.
- Demet Akalın’a teklif ettiniz mi gerçekten kızı Hira’yı emzirmeyi?
Çocuklar doğarken en temel hakları anne sütünü tam almaları. Bazı durumlarda annede süt olmayabiliyor. Ben hem çalışıp hem çocuklarıma bakabildim. Süt konusunda çok şanslıydım ve etrafımdaki arkadaşlarıma da bu konuda destek olmaya çalışıyorum.
-Başka birinin çocuğunu emzirmenin kolay olmayacağı kesin!
Biliyorum. Geçen bir arkadaşım doğum yaptı ve sütü gelmedi. Aynı şeyi ona da önerdim. Sana haftada iki paket yollarım, dert etme sen dedim. Temeline bakarsan bu bir sütannelik ve aslında bizim geleneklerimizde de olan bir şey. Ne ara bu durum böyle yabancılaşmış?
-Bir tek siz oldunuz çıkıp da bu teklifte bulunan?
Amerika’da sütanne kulüpleri var. Annenin sütü de olsa ne kadar farklı annelerin bağışıklık sisteminden alırsa o bebeğin daha sağlıklı olacağına inanılıyor. Belirli testlerden geçtikten sonra anneler haftada bir toplanıp birbirlerinin çocuklarını emziriyorlar ya da sağıp veriyorlar. Ben de pek çok arkadaşımdan süt aldım ve çocuklarımı besledim. Kızım hiç hasta olmadı Allah’a şükür.
- Sütün çok gelmesi için ne yapıyorsunuz, tavsiye var mı?
İlk 3 ay süt için bir mesai harcamanız gerekiyor. Düzenli olarak emzirmeli ve sağmalısınız. Bu 3 ayı geçirdikten sonra standarda geçiyor zaten. Bulgur ye ayran iç geleneksel şeyler. Ancak bana iyi gelen başkasına iyi gelmeyebilir. Bol sıvı tüketmek işin temeli aslında. Ama en önemlisi kafanın rahat olması. Hamilelikten bile daha zor bir dönem bu aslında.
- Siz de doğum yaptıktan sonraki o ilk aylarda zorluk çektiniz mi psikolojik olarak?
Hormonal bir şey ve bu dönem geçecek. Böyle düşünüp bedensel hareketliliği arttırmak lazım. Çünkü önce beden hareket ediyor sonra ruh onu takip ediyor.
- Çocuklarınıza kim bakıyor?
Bir dadımız var ama bu dönemde ülkesinde. Babaannesi ve anneannesi dönüşümlü olarak bakıyorlar.
‘Küfür anti depresan etkisi yaratıyor’
- Nasıl bir öyküsü var ‘Hayat Sana Güzel’in? Murat Şeker:
Parayı her şeyden değerli gören bir müteahhitin öyküsü. Müteahhit öleceğini öğrendiğinde ‘kul hakkıyla gelme’ sözünü hatırlıyor ve içini bir korku kaplıyor. Daha önce hakkını yediği kişilerden helallik almak için harekete geçiyor ve bir macera başlıyor.
- Nereli bu müteahhit? M.Ş:
Doğulu ama nereli olduğu o kadar önemli değil. Şevket Çoruh canlandırıyor bu karakteri.
- Nasıl bir film oldu? M.Ş.:
Mizahı kuvvetli eğlenceli bir film oldu. Ancak çelişkiler gerçek. Çünkü Türkiye’de pek çok insan dünyaya kazık çakacaklarmış gibi sadece paranın peşinden koşuyor.
- Tuba Hanım siz nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz? Tuğba Ünsal:
Oynadığım en komik ve eğlenceli karakter oldu. Çirkef, fitne fücur,gerçek hayatta asla arkadaş olamayacağım bir tip Nurcan. M.Ş.: İzleyenlerinen çok şaşıracağı karakter Tuba’nın oynadığı karakter olacak.
- Peki neyi çekti karakterin sizi? T.Ü:
Beni Murat Şeker çekti (gülüyor). Murat ‘Tuba film yapıyoruz’ derse ben de oynarım. Türker İnanoğlu’nun da bunca zamandan sonra film çekiyor olması en büyük faktördü.
- Rolünüzü kendiniz mi seçtiniz? T.Ü.:
Teklif gelince rolümü sorgulamadım. Zaten belli bir karakter için de gelmemişti. İki karakter vardı. Bana Nurcan karakteri daha cazip geldi ve onu seçtim.
- Ses tonu falan da komik bir tip değil mi? T.Ü.:
Ses tonuna gelene kadar daha neler var (Gülüyor) O botoks etkisini göstermek için kalın kalın makyaj yaptık.
- Normal hayatta asla arkadaş olamayacağım biri dediniz, var mı çevrenizde böyle tipler? T.Ü.:
O kadar çok var ki! Onları gözlemleyerek çıkardım bu karakteri. Çok aşinayız aslında gerçek hayatta.
- Türkiye’de komedi yapmak risk mi? M.Ş.:
Risk, yapılmasındaki zorluklar aslında. Çünkü komedi yapacağım derken gülünç duruma düşebilirsiniz ve böyle pek çok örnek var.
- Komedide küfür gerekli bir şey mi? M.Ş.:
Küfür etmenin anti-depresan etkisi olduğunu ve sağlıklı bir şey olduğunu düşünüyorum. Yeri geldiğinde ben de küfür ediyorum. Mesele küfürün yerli yerinde kullanılmasında.
Sofia Vergara "Şahane bir popom var!"
Yatakta kaplan gibiyim.
Oyuncu Sofia Vergara (41), Women’s Health dergisinin mayıs sayısı için poz verdi.Röportajında seksi biri olduğunu söyleyen Vergara, “Hep göğüslerim çok konuşuluyor ama aynı zamanda mükemmel bir popom vardır” dedi.
Kendisini iyi hissetmek için elinden geleni yaptığını söyleyen Vergara, “Bazıları ‘Uyanır uyanmaz kendimi çok seksi hissediyorum’ der. Ama ben duştan sonra, fönlü saç ve tam makyajla kendimi seksi hissediyorum” dedi ve ekledi:
“Ben Latin’im. Bizim kültürümüzde, diğer kadınlar için değil; erkekler, sevgililerimiz ve kocalarımız için giyinilir. Boyfriend jeans giymektense ölmeyi tercih ederim.”
KAPLAN GİBİ
İşadamı Nick Loeb (38) ile nişanlı olan oyuncu, yatakta oldukça agresif olduğunu açıkladı: “Umarım erkek arkadaşım yatakta kaplan olduğumu düşünüyordur!”
‘Modern Family’ dizisinin yıldızı, sözlerine şöyle devam etti: “Bir erkekle tanışır tanışmaz, onunla seksi bir şeyler isteyip istemediğimi hemen anlarım. Bu, kimyayla ilgili bir şey benim için.”
Adnan Oktar Kedicikleri artık yok.
"Bülent abi naptın sen kediciklere!"
Bursa’da sempozyuma katılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Kedicikler bilmem necikler. Bunlarda bir şey yaptıklarını zannediyorlar. İslam adına, iman adına, Kuran, edep, fazilet, namus, ar, haya adına hiçbir şey bulamıyorsunuz” diye konuştu.
Ebilet eyleminin sembol fotosu.
Geçtiğimiz günlerde hayat geçirilen E-Bilet uygulamasını protesto etmek için Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelen taraftarlar polis müdahalesi ile kaşılaştı. Polis müdahalesinde çekilen bir kare ise sosyal medya tarafından adeta E-Bilet eyleminin sembol fotoğrafı ilan edildi.
Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş taraftarlarının aralarında bulunduğu grup saat 13.00'da Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelerek Passolig uygulamasını protesto etti.
Polis, protestocu gruba tazyikli suyla müdahale etti. Grup da meşaleleri yakıp polise attı. Polis daha sonra grubu Galatasaray Meydanı'ndan, Tünel Meydanı'na kadar kovaladı. Bu sırada dükkanlara giren bazı taraftarlar da gözaltına alındı.
Marmaray da su sızıntısı açıklaması.
TCDD Genel Müdürlüğü, İSKİ-Yenikapı İstasyonu'nda meydana gelen atık su sızıntısının giderildiğini ve olay esnasında Marmaray seferlerinde herhangi bir aksama yaşanmadığını bildirdi.
TCDD’den yapılan açıklamada, sosyal medyada ve bazı gazetelerde yer alan Marmaray haberlerine ilişkin açıklama yapılmasının gerekli görüldüğü belirtildi.
Dün 16.20-16.50 saatleri arasında İSKİ-Yenikapı İstasyonu atık su bağlantı borusunda tıkanıklıktan kaynaklanan su sızıntısı meydana geldiği ve sızıntının peron katına kadar indiği kaydedildi.
İSKİ ekipleri tarafından tıkanıklığın giderildiği belirtilen açıklamada, olay esnasında Marmaray seferlerinde herhangi bir aksama yaşanmadığı, bu süreçte vatandaşların Yenikapı İstasyonu’nda bekleme yapmamaları
TCDD’den yapılan açıklamada, sosyal medyada ve bazı gazetelerde yer alan Marmaray haberlerine ilişkin açıklama yapılmasının gerekli görüldüğü belirtildi.
Dün 16.20-16.50 saatleri arasında İSKİ-Yenikapı İstasyonu atık su bağlantı borusunda tıkanıklıktan kaynaklanan su sızıntısı meydana geldiği ve sızıntının peron katına kadar indiği kaydedildi.
İSKİ ekipleri tarafından tıkanıklığın giderildiği belirtilen açıklamada, olay esnasında Marmaray seferlerinde herhangi bir aksama yaşanmadığı, bu süreçte vatandaşların Yenikapı İstasyonu’nda bekleme yapmamaları
Leman Sam: Hacca ve umreye gitmem çünkü.
Edirne'ye konser vermek için gelen sanatçı Leman Sam, gösteriş yapmak için hacca ve umreye gidenlere karşı olduğunu ifade etti.
Edirne'de Leman Sam dün geceki konserinin ardından konakladığı otelin çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Hac ve umreye gitmediğini, bunun sebepleri olduğunu ifade eden Sam, Arapların bu işi kazanç haline getirdiğini söyledi. Hac ve umreye gidilmesine değil, bunun ticarileştirilmesine karşı olduğunu savunan ünlü sanatçı Leman Sam şunları söyledi:
"Araplar bu işi kazanç haline getirdi. Ben buna karşıyım. Zaten ülkemiz fazla parası olan ülke değil. Gidip de Araplar’a para kaptırmak benim için ters. Hac yapılan yerde büyük büyük oteller yapıldı. Kabe’yi görenler çok pahalı, insanlar lüks elbiseleriyle mücevherleriyle gidip orada birbirlerine hava atıyorlar. Bu artık dini inanç olmaktan çıkmış gibi görünüyor. Zaman zaman, kimisi samimi niyetlerle kimisi şov için gidiyor. Bunlara da karşıyım. Ama en önemlisi yani ben neden bu açıklamayı yapıyorum, genel olarak Atatürk’e ’Dinsiz’, ’Dini şöyle böyle yaptı’ derler. Haksız eleştirilerde bulunurlar buna o kadar kızıyorum anlatamam."
"ATATÜRK ’SAVAŞ SEBEBİ’ DEMİŞTİ"
Atatürk’ün zamanında Hz Muhammed’in evini yıkmak isteyen Araplara karşı çıktığını ifade eden Leman Sam, şöyle devam etti:
"Atatürk zamanında Hz. Muhammed’in evini yıkmak isteyen Arapları, ‘Sakın böyle bir şey yapmayın bu bir savaş sebebidir’ demiş. Bu benim için çok önemlidir. Bu bir büyük liderin insanların kendi dinine olan saygısı ve korumacılığıdır. Bunu hiç kimse fark etmeyip ondan sonra bu mevzunun üzerine de tartışma dönemsi benim için tatsız bir şey tabi. Bana sorarsanız hacca gider misiniz? Hayır gitmem. Herkesin kendine göre bir dini inancı vardır. Ben gitmem yani. Araplara da para kaptırmam. Bunlar çok tartışmalı mevzular. Birçok fakir insan var belki çok gitmek istiyorlar inançları dolayısıyla fakat bir türlü gidemiyorlar.
Ama bir de burada onun bunun sırtından çala çırpa dolandırarak para kazananlar durmadan oraya gidiyor. Peki onlar cennete gidecek, fakirler cennete gitmeyecekler mi? Bu anlayışlara çok karşıyım. Ben bunları kabul etmiyorum. İstiyorum ki Türk halkı dinini uygulayacaksa biraz düşünerek, araştırarak okuyarak ve muhakeme ederek hayata geçirsin. Tanrı ile insanın arasına kimsenin girmesine taraftar değilim."
LEMAN SAM’DAN TÜRKÜ ALBÜMÜ GELİYOR
Türkü albümü yapmak için hazırlıklara başladığını belirten Leman Sam, kendisinden bu konuda bir beklenti olduğunu kaydederek, "Bu son albümden sonra yakında bir albüm daha yapacağım. Prodüktörüm proje albüm diyor. Ben bir ara türkü albümü yapmak istiyorum. Oturacağız. Muhtemelen onun dediğini yaptıktan sonra hemen bir türlü albümü yapacağım.
Çünkü böyle bir beklenti var. Ben de türkü söylemeyi çok seviyorum. Sesime de yakıştığını söylüyorlar. Hayata geçirmek istiyorum. Eski derlemeden hiç hoşlanmam. Kenarda kalmış, pek duyulmamış türküler var. Onlardan bir albüm yapacağım" dedi.
Edirne'de Leman Sam dün geceki konserinin ardından konakladığı otelin çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Hac ve umreye gitmediğini, bunun sebepleri olduğunu ifade eden Sam, Arapların bu işi kazanç haline getirdiğini söyledi. Hac ve umreye gidilmesine değil, bunun ticarileştirilmesine karşı olduğunu savunan ünlü sanatçı Leman Sam şunları söyledi:
"Araplar bu işi kazanç haline getirdi. Ben buna karşıyım. Zaten ülkemiz fazla parası olan ülke değil. Gidip de Araplar’a para kaptırmak benim için ters. Hac yapılan yerde büyük büyük oteller yapıldı. Kabe’yi görenler çok pahalı, insanlar lüks elbiseleriyle mücevherleriyle gidip orada birbirlerine hava atıyorlar. Bu artık dini inanç olmaktan çıkmış gibi görünüyor. Zaman zaman, kimisi samimi niyetlerle kimisi şov için gidiyor. Bunlara da karşıyım. Ama en önemlisi yani ben neden bu açıklamayı yapıyorum, genel olarak Atatürk’e ’Dinsiz’, ’Dini şöyle böyle yaptı’ derler. Haksız eleştirilerde bulunurlar buna o kadar kızıyorum anlatamam."
"ATATÜRK ’SAVAŞ SEBEBİ’ DEMİŞTİ"
Atatürk’ün zamanında Hz Muhammed’in evini yıkmak isteyen Araplara karşı çıktığını ifade eden Leman Sam, şöyle devam etti:
"Atatürk zamanında Hz. Muhammed’in evini yıkmak isteyen Arapları, ‘Sakın böyle bir şey yapmayın bu bir savaş sebebidir’ demiş. Bu benim için çok önemlidir. Bu bir büyük liderin insanların kendi dinine olan saygısı ve korumacılığıdır. Bunu hiç kimse fark etmeyip ondan sonra bu mevzunun üzerine de tartışma dönemsi benim için tatsız bir şey tabi. Bana sorarsanız hacca gider misiniz? Hayır gitmem. Herkesin kendine göre bir dini inancı vardır. Ben gitmem yani. Araplara da para kaptırmam. Bunlar çok tartışmalı mevzular. Birçok fakir insan var belki çok gitmek istiyorlar inançları dolayısıyla fakat bir türlü gidemiyorlar.
Ama bir de burada onun bunun sırtından çala çırpa dolandırarak para kazananlar durmadan oraya gidiyor. Peki onlar cennete gidecek, fakirler cennete gitmeyecekler mi? Bu anlayışlara çok karşıyım. Ben bunları kabul etmiyorum. İstiyorum ki Türk halkı dinini uygulayacaksa biraz düşünerek, araştırarak okuyarak ve muhakeme ederek hayata geçirsin. Tanrı ile insanın arasına kimsenin girmesine taraftar değilim."
LEMAN SAM’DAN TÜRKÜ ALBÜMÜ GELİYOR
Türkü albümü yapmak için hazırlıklara başladığını belirten Leman Sam, kendisinden bu konuda bir beklenti olduğunu kaydederek, "Bu son albümden sonra yakında bir albüm daha yapacağım. Prodüktörüm proje albüm diyor. Ben bir ara türkü albümü yapmak istiyorum. Oturacağız. Muhtemelen onun dediğini yaptıktan sonra hemen bir türlü albümü yapacağım.
Çünkü böyle bir beklenti var. Ben de türkü söylemeyi çok seviyorum. Sesime de yakıştığını söylüyorlar. Hayata geçirmek istiyorum. Eski derlemeden hiç hoşlanmam. Kenarda kalmış, pek duyulmamış türküler var. Onlardan bir albüm yapacağım" dedi.
Şehidin eşi herkesi ağlattı
Çanakkale'nin Biga ilçesinde şehit edilen jandarma başçavuş Ömer Yanar'ın cenazesi, Hatay'da toprağa verildi. Cenaze töreninde Zekiye Yanar'ın oğlunu son bir kez daha görmek istemesi üzerine şehidin eşi Seçil Yanar, 'Anne ben sana anlatayım. Yüzü gülüyordu' diyerek gözyaşlarını tutamadı.
Askeri uçakla Hatay Havaalanı’na getirilen şehit Astsubay Başçavuş Ömer Yanar’ın cenazesi Kırıkhan ilçesine götürüldü. Şehidin cenazesi ilk olarak Mimar Sinan Mahallesi’ndeki babasının oturduğu eve getirildi. Burada şehidin ailesi, helallik aldı. Daha sonra cenaze, Kırıkhan Mezarlık Kompleksi’ne götürülerek askeri tören düzenlendi.
"ANNE ÜZÜLME, GÜLÜMSÜYORDU"
Cenaze namazı ardından Şehit Yanar’ın cenazesi omuzlara alınırken, annesi Zekiye Yanar, gözyaşları içinde yetkililere son kez oğlunun yüzünü görmek istediğini söyledi. Bu sırada şehidin eşi öğretmen Seçil Yanar, kayınvalidesine sarılarak, "Anne üzülme. Bursa’da kefenlenirken yüzünü gördüm, gülümsüyordu" dedi.
Şehit Yanar’ın cenazesi, Kırıkhan Mezarlık Kompleksi’nde gözyaşları arasında toprağa verilirken, güçlükle ayakta duran ailesi taziyeleri kabul etti.
Askeri uçakla Hatay Havaalanı’na getirilen şehit Astsubay Başçavuş Ömer Yanar’ın cenazesi Kırıkhan ilçesine götürüldü. Şehidin cenazesi ilk olarak Mimar Sinan Mahallesi’ndeki babasının oturduğu eve getirildi. Burada şehidin ailesi, helallik aldı. Daha sonra cenaze, Kırıkhan Mezarlık Kompleksi’ne götürülerek askeri tören düzenlendi.
"ANNE ÜZÜLME, GÜLÜMSÜYORDU"
Cenaze namazı ardından Şehit Yanar’ın cenazesi omuzlara alınırken, annesi Zekiye Yanar, gözyaşları içinde yetkililere son kez oğlunun yüzünü görmek istediğini söyledi. Bu sırada şehidin eşi öğretmen Seçil Yanar, kayınvalidesine sarılarak, "Anne üzülme. Bursa’da kefenlenirken yüzünü gördüm, gülümsüyordu" dedi.
Şehit Yanar’ın cenazesi, Kırıkhan Mezarlık Kompleksi’nde gözyaşları arasında toprağa verilirken, güçlükle ayakta duran ailesi taziyeleri kabul etti.
Oğlunun en mutlu gününde karısını öldürdü.
Kadın cinayetleri bitmiyor.
Hatay'ın Arsuz ilçesinde seyyar satıcı Mehmet Kirmit (53), oğlunun nişan töreni için hazırlanan eşi Nahiye Kirmit'i (41) kuaförde tabancayla öldürdü
Nahiye Kirmit, oğlu Hamza Kirmit’in nişanına hazırlık için kuaföre gitti. Burada saçını yaptıran Nahiye Kirmit’in yanına gelen Mehmet Kirmit, bir şey söyleyecekmiş gibi kulağına eğildikten sonra çektiği tabancasıyla eşinin başına ateş ederek kaçtı.
İhbar üzerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edilirken, Nahiye Kirmit’in öldüğü belirlendi. Seyyar satıcılık yapan Mehmet Kirmit ile Nahiye Kirmit arasında bir süredir şiddetli geçimsizlik görüldüğü belirtildi. Soruşturma başlatılırken, kaçan Mehmet Kirmit daha sonra jandarmaya giderek teslim oldu.
Dizide kocasının gözü önünde sevişti!
Vampirlerle insanların bir arada yaşadığı bir dünyayı konu alan fantastik dizi 'True Blood'ın seti ilginç karşılaşmalara sahne oluyor
.Dizinin başrol oyuncusu, güzel aktris Anna Paquin`in canlandırdığı Sookie karakteri ilk sezonlarda Bill Compton karakterini canlandıran Stephen Moyer ile evli ve çiftin ikizleri var.Gerçek hayatta da evli olan çiftin canlandırdığı karakterlerin dizideki ilişkileri ise sona erdi. Kocasının gözü önünde sevişti
İngiliz basınından Daily Mail`in haberine göre Sookie yeni sezonda diziye yeni katılan Macklyn Warlow karakteri ile yakınlaşıyor.Kocasının gözü önünde sevişti
Paquin`in dizinin son yayınlanan bölümünde Rob Kazinsky`nin canlandırdığı Warlow karakteri ile tamamen soyunduğu bir sevişme sahnesi çekmesine eşi Moyer`in tepkisi ise merak konusu.
Kocasının gözü önünde sevişti
.Dizinin başrol oyuncusu, güzel aktris Anna Paquin`in canlandırdığı Sookie karakteri ilk sezonlarda Bill Compton karakterini canlandıran Stephen Moyer ile evli ve çiftin ikizleri var.Gerçek hayatta da evli olan çiftin canlandırdığı karakterlerin dizideki ilişkileri ise sona erdi. Kocasının gözü önünde sevişti
İngiliz basınından Daily Mail`in haberine göre Sookie yeni sezonda diziye yeni katılan Macklyn Warlow karakteri ile yakınlaşıyor.Kocasının gözü önünde sevişti
Paquin`in dizinin son yayınlanan bölümünde Rob Kazinsky`nin canlandırdığı Warlow karakteri ile tamamen soyunduğu bir sevişme sahnesi çekmesine eşi Moyer`in tepkisi ise merak konusu.
Kocasının gözü önünde sevişti
İşte son 20 yıla damgasını vuran unutulmaz Beşiktaş-Fenerbahçe derbileri
İşte son 20 yıla damgasını vuran unutulmaz Beşiktaş-Fenerbahçe derbileri
21-“Kadıköy siyah-beyaza boyandı” FB 0-2 BJK (11 Mayıs 1991) Yıl 1991. Beşiktaş’ın üst üste ikinci şampiyonluğunu ilan etmesi için Fenerbahçe’yi yenmesi kafi. O sezon lige erken havlu atan Fenerbahçe’nin stadını siyah-beyazlı taraftarlar tıklım tıklım dolduruyor. Maçı 2-0 kazanan Beşiktaş turu Kadıköy’de atıyor.
20-“Fener şampiyonluğa, Beşiktaş kongreye” BJK 1-3 FB (25 Nisan 2004) 2003-2004 sezonunda ligin ilk yarısını 11 puan önde kapatan Beşiktaş Ocak ayından sonra önlemez bir düşüş yaşayıp liderliği Fenerbahçe’ye kaptırıyor. İnönü’deki final niteliğindeki buluşmada Sarı-Kanaryalar rakibine son darbeyi indirip maçı 3-1 kazanınca Beşiktaş Başkanı Serdar Bilgili ertesi gün kongre kararı alıyor.
19-“Şampiyonluk maçı Kartal’ın” BJK 3-1 FB (12 Mayıs 1990) İngiliz teknik adam Gordon Milne ilk 2 sezonunda ikincilikle yetinse de görevine devam ediyor. Kendisine güvenenleri mahcup etmeyen inatçı İngiliz’in takımı İnönü stadında Fenerbahçe’yi 3-1 yenerek ilk şampiyonluğunu kazanıyor.
21-“Kadıköy siyah-beyaza boyandı” FB 0-2 BJK (11 Mayıs 1991) Yıl 1991. Beşiktaş’ın üst üste ikinci şampiyonluğunu ilan etmesi için Fenerbahçe’yi yenmesi kafi. O sezon lige erken havlu atan Fenerbahçe’nin stadını siyah-beyazlı taraftarlar tıklım tıklım dolduruyor. Maçı 2-0 kazanan Beşiktaş turu Kadıköy’de atıyor.
20-“Fener şampiyonluğa, Beşiktaş kongreye” BJK 1-3 FB (25 Nisan 2004) 2003-2004 sezonunda ligin ilk yarısını 11 puan önde kapatan Beşiktaş Ocak ayından sonra önlemez bir düşüş yaşayıp liderliği Fenerbahçe’ye kaptırıyor. İnönü’deki final niteliğindeki buluşmada Sarı-Kanaryalar rakibine son darbeyi indirip maçı 3-1 kazanınca Beşiktaş Başkanı Serdar Bilgili ertesi gün kongre kararı alıyor.
19-“Şampiyonluk maçı Kartal’ın” BJK 3-1 FB (12 Mayıs 1990) İngiliz teknik adam Gordon Milne ilk 2 sezonunda ikincilikle yetinse de görevine devam ediyor. Kendisine güvenenleri mahcup etmeyen inatçı İngiliz’in takımı İnönü stadında Fenerbahçe’yi 3-1 yenerek ilk şampiyonluğunu kazanıyor.
18-“Derbi tarihinin en erken golü Boliç’ten” BJK 1-2 FB (10 Mart 1996) İnönü stadında buz gibi bir hava. Daha dakika dolmadan 15.saniyede Fenerbahçe Boliç’le öne geçiyor. Maçı da 2-1 kazanan Sarı-Kanaryalar şampiyon bitirdikleri sezonda en önemli 3 puanlardan birini İnönü’den çıkartıyor.
17-“Ferdinand’ın unutulmaz slalomu” FB 0-1 BJK (21 Haziran 1989) Les Ferdinand sadece 1 yıl oynadığı Beşiktaş’ta taraftarın sevgilisi olmayı başarırken, Fenerbahçe ağlarına da müthiş bir slalom gol bıraktı. 1989 yılının Türkiye Kupası ilk maçında Fenerbahçe ile Beşiktaş Fenerbahçe stadında karşı karşıya. Kara-Kartalın sahadan 1-0 galip ayrıldığı maçın en unutulmaz anı hiç şüphesiz Ferdinand’ın golüydü.
16-“İzmir’de Tümer’in gecesi” BJK 3-2 FB (3 Mayıs 2006) Fenerbahçe’nin 23 yıllık kupa özlemini daha da alevlendiren maç. 2006 yılının Türkiye Kupası finalinde Siyah-Beyazlılar rakibini 3-2 yenerek kupayı müzesine götürürken, maçın tartışmasız yıldızı 2 gol 1 asistle oynayan ve bir ay sonra Fenerbahçe’ye transfer olacak olan Tümer’di.
15-“Son dakika golü Zeki’den” BJK 1-0 FB (11 Nisan 1992) Üst üste üçüncü şampiyonluğa koşan Beşiktaş için önündeki en büyük engel Fenerbahçe maçıydı. Zeki Önatlı’nın 89. dakikada gelen golü hem galibiyeti getiriyor hem de şampiyonluğun kapısını sonuna kadar açıyordu.
14-“103 gollü şampiyonluğun final maçı” FB 2-1 BJK (18 Mart 1989) Fenerbahçe’nin 103 golle şampiyon olduğu sezonun kilometre taşı maçlarından biri. 1988-89 sezonunda fırtına gibi esen ve şampiyonluk ipini 103 gol atarak göğüsleyen sarı-kanaryalar ligin final maçında, 3 yıldır mağlup edemediği Beşiktaş’ı 2-1 yeniyordu.
İşte Kayseri’nin yeni yengesi yürekleri yakacak!
Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Kayserispor'un Arjantinli yıldızı Pablo Mouche, yeni bir aşka yelken açıyor.
Buzu eriten seksi rus kızı patenci Anna
Tam adı Anna Grigorievna Semenovich olan 29 yaşındaki güzel, renkli kariyerine artistik patinaj (artistik buz pateni) sporuyla başladı.
Çok seksi alttan serin esintili bayan iççamaşırı.
Siyahın gizemi ile çok renkli geceler
Very Sexy, Victoria’s Secret’ın en göz alıcı, en seksi, en baştan çıkaran koleksiyonu olarak göze çarpıyor. Özellikle yoğun destek sağlayan sütyenleri ile dikkat çeken koleksiyon kadınların kendilerini daha iyi hissetmelerine fırsat veriyor.Daha fazla kavrama ve şekillendirme sağlayan sütyenlerde yer alan askı detayları ve birbirinden farklı renkler ile en merak uyandıran dekolte sizinki olacak.
Very Sexy Push-Up: Askılı sırt bantı ve üzerine işlenmiş dantel detayları ile kanat etkisi yaratan etkileyici sırt dekoltesi. Göğüs bölgesini kaplayan Fransız danteli ile baştan çıkaran görünüm. Yarım kesimli göğüs kabı ile derin göğüs dekoltesi. Alttan balen ve içeriğindeki astar ile yoğun kaldırma. Ayarlanabilir askılar ve önden kapanan klipsler ile ultra rahat kullanım. Infinity Edge teknolojisi ile her kıyafetinizle rahatlıkla kullanabileceğiniz iz yapmayan etki.
Bombshell Push – Up: En mükemmel dikleştirme etkisine sahip Bombshell sütyenler bu koleksiyondaki sırt detayı ile şimdi her yönüyle çok seksi. 2 beden büyüten astarı, maksimum kavrama sağlayan göğüs bantı ile “Oh çok seksi...” dedirten kum saati görünümü. Her açıdan çok seksi olan bu sütyen yarım kesimli göğüs kabı ve önden kapanan klipsleri ile dekolteniz için bir vazgeçilmez.
Strappy Back Bandeau: Yumuşak, pürüzsüz kumaşı ve seksi sırt detayı ile bu sütyen naturel dikleştirme özelliği ile vücut hatlarınızı ön plana çıkartmanızı sağlar. Derin dekolteli tüm kıyafetleriniz için rahat kullanım imkanı verir. Astarsız ve alttan baleni ile doğal bir görünüm oluşturur.
Dinsiz Olduğum İçin Hergün Allah'a Şükrediyorum
Taraf yazarı Ahmet Altan, bugün kaleme aldığı yazısında gösterişli camilerden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Yazısında "Evet, yapacağınız büyük camilere gitmeyeceğim." diyen Altan, "Sizin, geceyarılarının kimsesiz camilerinden, sabahın serin sessizliğinden değil de 'çok büyük', 'çok gösterişli' camilerden hoşlanmanızı sorguluyorsam, bunu kötülük olsun diye yapmıyorum." dedi.
İşte Altan kaleme aldığı o yazı;
Son zamanlarda neredeyse her gün bana dinsizliği nasip ettiği için Allah'a şükrediyorum.
"BİZE BURALARA GELMEYİN DİYORLAR"
Dindarlarımızın, kendilerine "mülk" edindikleri, içeriye kimseyi sokmamak için sınırlarına büyük duvarlar ördükleri, teller çektikleri, en uzun minareler, en geniş kubbeler, en görünür camilerle korudukları bahçelerinde dolaşmaya pek vakit bulamadıklarını düşünüyorum çünkü.
Bizim gibilere de "buralara gelmeyin" diyorlar, "bu bahçelerde dolaşmayın"
"Sizin dinden bahsetmeye ne hakkınız var" diye azarlıyorlar bizi.
Allah'ın bahçelerini yasaklıyorlar bize. Niye bu kadar haşinsiniz?
Bizim de o bahçelerde arada bir dolaşmamızın kime zararı var?
"BU SORULARI SORMAYALIM DİYE Mİ O BAHÇELER BİZE YASAK"
Siz en büyük camilerin minarelerinin boyunu hesaplarken, bir seher vakti, küçük bir caminin şadırvanında oturup, serin suların şırıltısını dinleyerek sabah ezanını beklemenin huzurunu tatsak, dininize, dindarlığınıza mı saldırmış oluruz?
Allah'ın evine bir sabah misafirliğimizi de mi çok görüyorsunuz?
Saygıda hiç kusur etmeden size dinle, dindarlıkla ilgili sorular sormamızdan neden gocunuyorsunuz?
Bu soruları sormayalım diye mi o bahçeleri bize yasaklıyorsunuz?
Dini ve dindarlığı anlamaya çalışmamalı mıyız?
Bize anlatılan dinle dindarların davranışları aklımızda yan yana gelemeyince, sorular sormamalı mıyız?
"Bir dinsiz bizi nasıl dinle yargılar" diyorlar. İzin verirseniz ben size kendi kitaplarımdaki çok sevdiğim bir Şeyh Efendi'den ödünç aldığım bir sözle cevap vereyim. "Kimseyi kendi ahlakınla yargılama; herkesi kendi ahlakıyla yargıla."
Bir dindarın yaptıkları, o dindarın ahlakıyla yargılanmazsa neyle yargılanır?
"O CAMİLERDE NAMAZ KILMIYORUM"
İşkenceye sessiz kaldığınızda, cinayetler karşısında sustuğunuzda, acılara arkanızı döndüğünüzde, yaptıklarınızı Allah'ın ve peygamberin sözlerini mihenk alarak yargılamak çok mu büyük haksızlık?
Bir dindarın "amelini" yargılamak için başka bir "ahlak, başka bir ölçü mü var?
Yoksa sizi hiç anlamaya çalışmamalı mıyız, bunu mu söylemek istiyorsunuz?
Bizim görmemizi istemediğiniz için mi bize o bahçeleri yasaklamak istiyorsunuz?
Evet, o camilerde namaz kılmıyorum.
Evet, yapacağınız büyük camilere gitmeyeceğim.
"BUNU BANA ÇOK MU GÖRECEKSİNİZ?"
Ama ben bir geceyarısı, ışıklarının çoğu sönmüş, kandil misali iki üç lambası yanan bir caminin içinde bağdaş kurup oturarak kendi "hiçliğimle" karşılaşmayı, kendimden dahi vazgeçerek o caminin "sahibine" sığınmayı, ne kubbede, ne minberde, ne duvardaki hatlarda, ne kalın gövdeli sütunlarda aradığım "bir soluğu", bir "sonsuzluğu", gözlerimi diktiğim solgun bir halının şekillerinde görüp hissetmeyi, bunun hazzına bir anlığına da olsa varmayı, bir lahzalığına beni yaratana karışıp kaybolmayı seviyorsam, bunu bana çok mu göreceksiniz?
"Bir dinsizin camide ne işi var" mı diyeceksiniz?
Demeyin.
Seherin serin şadırvanları, geceyarılarının ıssız ve loş camileri herkesin.
Bizi beş vakit oralara davet eden biri var.
Davet vaktinde gelmiyorsak da başka vakitlerde ziyaretimiz, "davet sahibiyle" aramızda bir mesele.
O, kapılarını kapatmak istediğinde kapatır, kapattığı da olmuştur, açmak istediğinde açar, o kapıların muhafızlığını siz yapmayın, haksızlık etmiş olursunuz.
Sizin, geceyarılarının kimsesiz camilerinden, sabahın serin sessizliğinden değil de "çok büyük", "çok gösterişli" camilerden hoşlanmanızı sorguluyorsam, bunu kötülük olsun diye yapmıyorum.
Gerçekten anlamadığım için soruyorum.
Benim o huzuru, o muhteşem sonsuzluğu, zamansızlığı, o hiçliği, yok oluşu, bütün geçmişini ve geleceğini unutabilmeyi o küçücük camilerde bile bulabilmem dinsizliğimden mi? Dindar olsam o camilerde bulamaz mıydım aradığımı?
"BEN CAMİYE GİTTİĞİMDE.."
Ben camiye gittiğimde af dilemeye gitmiyorum, bir iyilik istemeye gitmiyorum, bir yardım için yalvarmıyorum, cennetine talip olmuyorum, cehenneminden sakınmıyorum; ben camiye gittiğimde "her şeye razı olmak" için gidiyorum, teslim olmak için gidiyorum, tek bir anlığına bile olsa o sonsuzluğa karışabilmek, o sonsuzluğun kokusunu duyabilmek için gidiyorum.
Yasak mı edeceksiniz bana oralara gitmeyi?
Bunlardan söz etmeyi yasak mı edeceksiniz?
Bırakın arada bir gideyim, bırakın arada bir anlatayım, bırakın arada bir o sonsuzluğa kendini adamış insanlar olarak "insanların acılarına nasıl bigâne kalabildiğinizi" sorayım.
"YABANCILIĞIMI VURMAYIN YÜZÜME"
Ben o bahçelerin muhafızı değilim, olmayacağım, o bahçelerde gezinmeyi seven biriyim yalnızca.
Bir yabancıyım.
Bir yabancıya bile yabancılığını hissettirmeyen âlicenaplığın misafiriyim.
Yabancılığımı o kadar da vurmayın yüzüme.
Kimseyi "yabancı" görmeyen bir kudretin kulusunuz neticede, bırakın "yabancı" olduğumu ben söyleyeyim, siz bana "ev halkından biri" gibi davranma yüceliğini gösterin, bir camide bulduğumu sizde de aradığım için kızmayın bana, bulduğumdan çok hoşnut olduğum için arıyorum onu, her yerde aradığım için sizde de arıyorum.
İşte Altan kaleme aldığı o yazı;
Son zamanlarda neredeyse her gün bana dinsizliği nasip ettiği için Allah'a şükrediyorum.
"BİZE BURALARA GELMEYİN DİYORLAR"
Dindarlarımızın, kendilerine "mülk" edindikleri, içeriye kimseyi sokmamak için sınırlarına büyük duvarlar ördükleri, teller çektikleri, en uzun minareler, en geniş kubbeler, en görünür camilerle korudukları bahçelerinde dolaşmaya pek vakit bulamadıklarını düşünüyorum çünkü.
Bizim gibilere de "buralara gelmeyin" diyorlar, "bu bahçelerde dolaşmayın"
"Sizin dinden bahsetmeye ne hakkınız var" diye azarlıyorlar bizi.
Allah'ın bahçelerini yasaklıyorlar bize. Niye bu kadar haşinsiniz?
Bizim de o bahçelerde arada bir dolaşmamızın kime zararı var?
"BU SORULARI SORMAYALIM DİYE Mİ O BAHÇELER BİZE YASAK"
Siz en büyük camilerin minarelerinin boyunu hesaplarken, bir seher vakti, küçük bir caminin şadırvanında oturup, serin suların şırıltısını dinleyerek sabah ezanını beklemenin huzurunu tatsak, dininize, dindarlığınıza mı saldırmış oluruz?
Allah'ın evine bir sabah misafirliğimizi de mi çok görüyorsunuz?
Saygıda hiç kusur etmeden size dinle, dindarlıkla ilgili sorular sormamızdan neden gocunuyorsunuz?
Bu soruları sormayalım diye mi o bahçeleri bize yasaklıyorsunuz?
Dini ve dindarlığı anlamaya çalışmamalı mıyız?
Bize anlatılan dinle dindarların davranışları aklımızda yan yana gelemeyince, sorular sormamalı mıyız?
"Bir dinsiz bizi nasıl dinle yargılar" diyorlar. İzin verirseniz ben size kendi kitaplarımdaki çok sevdiğim bir Şeyh Efendi'den ödünç aldığım bir sözle cevap vereyim. "Kimseyi kendi ahlakınla yargılama; herkesi kendi ahlakıyla yargıla."
Bir dindarın yaptıkları, o dindarın ahlakıyla yargılanmazsa neyle yargılanır?
"O CAMİLERDE NAMAZ KILMIYORUM"
İşkenceye sessiz kaldığınızda, cinayetler karşısında sustuğunuzda, acılara arkanızı döndüğünüzde, yaptıklarınızı Allah'ın ve peygamberin sözlerini mihenk alarak yargılamak çok mu büyük haksızlık?
Bir dindarın "amelini" yargılamak için başka bir "ahlak, başka bir ölçü mü var?
Yoksa sizi hiç anlamaya çalışmamalı mıyız, bunu mu söylemek istiyorsunuz?
Bizim görmemizi istemediğiniz için mi bize o bahçeleri yasaklamak istiyorsunuz?
Evet, o camilerde namaz kılmıyorum.
Evet, yapacağınız büyük camilere gitmeyeceğim.
"BUNU BANA ÇOK MU GÖRECEKSİNİZ?"
Ama ben bir geceyarısı, ışıklarının çoğu sönmüş, kandil misali iki üç lambası yanan bir caminin içinde bağdaş kurup oturarak kendi "hiçliğimle" karşılaşmayı, kendimden dahi vazgeçerek o caminin "sahibine" sığınmayı, ne kubbede, ne minberde, ne duvardaki hatlarda, ne kalın gövdeli sütunlarda aradığım "bir soluğu", bir "sonsuzluğu", gözlerimi diktiğim solgun bir halının şekillerinde görüp hissetmeyi, bunun hazzına bir anlığına da olsa varmayı, bir lahzalığına beni yaratana karışıp kaybolmayı seviyorsam, bunu bana çok mu göreceksiniz?
"Bir dinsizin camide ne işi var" mı diyeceksiniz?
Demeyin.
Seherin serin şadırvanları, geceyarılarının ıssız ve loş camileri herkesin.
Bizi beş vakit oralara davet eden biri var.
Davet vaktinde gelmiyorsak da başka vakitlerde ziyaretimiz, "davet sahibiyle" aramızda bir mesele.
O, kapılarını kapatmak istediğinde kapatır, kapattığı da olmuştur, açmak istediğinde açar, o kapıların muhafızlığını siz yapmayın, haksızlık etmiş olursunuz.
Sizin, geceyarılarının kimsesiz camilerinden, sabahın serin sessizliğinden değil de "çok büyük", "çok gösterişli" camilerden hoşlanmanızı sorguluyorsam, bunu kötülük olsun diye yapmıyorum.
Gerçekten anlamadığım için soruyorum.
Benim o huzuru, o muhteşem sonsuzluğu, zamansızlığı, o hiçliği, yok oluşu, bütün geçmişini ve geleceğini unutabilmeyi o küçücük camilerde bile bulabilmem dinsizliğimden mi? Dindar olsam o camilerde bulamaz mıydım aradığımı?
"BEN CAMİYE GİTTİĞİMDE.."
Ben camiye gittiğimde af dilemeye gitmiyorum, bir iyilik istemeye gitmiyorum, bir yardım için yalvarmıyorum, cennetine talip olmuyorum, cehenneminden sakınmıyorum; ben camiye gittiğimde "her şeye razı olmak" için gidiyorum, teslim olmak için gidiyorum, tek bir anlığına bile olsa o sonsuzluğa karışabilmek, o sonsuzluğun kokusunu duyabilmek için gidiyorum.
Yasak mı edeceksiniz bana oralara gitmeyi?
Bunlardan söz etmeyi yasak mı edeceksiniz?
Bırakın arada bir gideyim, bırakın arada bir anlatayım, bırakın arada bir o sonsuzluğa kendini adamış insanlar olarak "insanların acılarına nasıl bigâne kalabildiğinizi" sorayım.
"YABANCILIĞIMI VURMAYIN YÜZÜME"
Ben o bahçelerin muhafızı değilim, olmayacağım, o bahçelerde gezinmeyi seven biriyim yalnızca.
Bir yabancıyım.
Bir yabancıya bile yabancılığını hissettirmeyen âlicenaplığın misafiriyim.
Yabancılığımı o kadar da vurmayın yüzüme.
Kimseyi "yabancı" görmeyen bir kudretin kulusunuz neticede, bırakın "yabancı" olduğumu ben söyleyeyim, siz bana "ev halkından biri" gibi davranma yüceliğini gösterin, bir camide bulduğumu sizde de aradığım için kızmayın bana, bulduğumdan çok hoşnut olduğum için arıyorum onu, her yerde aradığım için sizde de arıyorum.
Selma Ergeç en çok neresini beğeniyor.
Selma Ergeç: En çok kulaklarımı beğeniyorum
DİZİ ve sinema oyuncusu Selma Ergeç, lise yıllarında giydiği kıyafetlerini hala tercih ettiğini, rahat edemediği hiçbir şeyi giymediğini söyledi.
En fazla hiç değişmeyen kulaklarını beğendiğini anlatan Ergeç, çeşitli ünlü isimlere özenen gençlere, "Hiç birine özenmeyin, inanın onların hepsi Photoshop’lu, ben biliyorum" diyerek espri yaptı.
Uydu üzerinden Birleşik Arap Emirlikleri’nden yayın yapan MBC4 kanalında Zeynep Özek’in hazırladığı ‘Turki Extra’ programında, bu hafta Selma Ergeç röportajı yayınlandı. Adanalı Türk doktor ile Alman bir hemşirenin ilk çocuğu olarak Almanya'da dünyaya gelen, ‘Best Model of Turkey’ yarışmasını kazanan Selma Ergeç, çeşitli film ve dizilerde oynayan, ‘Muhteşem Yüzyıl’da 3 sezon boyunca ‘Hatice Sultan 'ı canlandıran Selma Ergeç, programda soruları İngilizce yanıtladı.
Çocukluğunda hemen 2 yılda bir ülke değiştirdikleri için kalıcı arkadaşlıklar kuramadığını anlatan Ergeç, köpeği ile zaman geçirdiğini, kitap okumak, müzik dinlemekten hoşlandığını söyledi. Ergeç, şöyle dedi:
"Okurken oyunculuk yaptım. Ama gençken asıl ilgi alanım moda dünyasıydı. Moda çizimleri yapıyordum, modellere hayrandım. Duvarımda Harrison Ford’un Indiana Jones posteri, kendi çizimlerim ve bir sürü catwalk fotoğrafı vardı. Ergenlik çağındaki kendimi acımasızca eleştirirdim. En büyük tutkum bir gün modellik yapmaktı. Gençlere çağrım; ‘Eğer teenage’seniz (Ergenlik dönemi) ve başka kızları kendinizden güzel buluyorsanız hiç endişelenmeyin.
DİZİ ve sinema oyuncusu Selma Ergeç, lise yıllarında giydiği kıyafetlerini hala tercih ettiğini, rahat edemediği hiçbir şeyi giymediğini söyledi.
En fazla hiç değişmeyen kulaklarını beğendiğini anlatan Ergeç, çeşitli ünlü isimlere özenen gençlere, "Hiç birine özenmeyin, inanın onların hepsi Photoshop’lu, ben biliyorum" diyerek espri yaptı.
Uydu üzerinden Birleşik Arap Emirlikleri’nden yayın yapan MBC4 kanalında Zeynep Özek’in hazırladığı ‘Turki Extra’ programında, bu hafta Selma Ergeç röportajı yayınlandı. Adanalı Türk doktor ile Alman bir hemşirenin ilk çocuğu olarak Almanya'da dünyaya gelen, ‘Best Model of Turkey’ yarışmasını kazanan Selma Ergeç, çeşitli film ve dizilerde oynayan, ‘Muhteşem Yüzyıl’da 3 sezon boyunca ‘Hatice Sultan 'ı canlandıran Selma Ergeç, programda soruları İngilizce yanıtladı.
Çocukluğunda hemen 2 yılda bir ülke değiştirdikleri için kalıcı arkadaşlıklar kuramadığını anlatan Ergeç, köpeği ile zaman geçirdiğini, kitap okumak, müzik dinlemekten hoşlandığını söyledi. Ergeç, şöyle dedi:
"Okurken oyunculuk yaptım. Ama gençken asıl ilgi alanım moda dünyasıydı. Moda çizimleri yapıyordum, modellere hayrandım. Duvarımda Harrison Ford’un Indiana Jones posteri, kendi çizimlerim ve bir sürü catwalk fotoğrafı vardı. Ergenlik çağındaki kendimi acımasızca eleştirirdim. En büyük tutkum bir gün modellik yapmaktı. Gençlere çağrım; ‘Eğer teenage’seniz (Ergenlik dönemi) ve başka kızları kendinizden güzel buluyorsanız hiç endişelenmeyin.
"30 yaşıma kadar ateisttim "
"30 yaşıma kadar ateisttim "
Hürriyet Gazaetesinden Ömür Gedik'in sorularını cevaplayan Peker Açıkalın, uzun zaman sonra hayatını anlattı.
Ömür Gedik'in Röportajı:
Başrolünü oynadığın “Gülcemal” vizyona girdi. Gişesi bol olsun dedikten sonra sormak istiyorum, komedi filmlerinin yılında mıyız sence?
- Toplum, morali bozuk olduğu zaman kendini siyasetten spora, spordan sanata atma ihtiyacı hissediyor. Sanat da bu açıdan Türk halkının çok uzak olmadığı bir platform. Özellikle sinema...
Neden özellikle sinema?
- Çünkü Türk insanı her zaman Türk sinemasına saygı duymuş, salonları doldurmuş bir kitle.
Biraz geçmişe dönelim... Gaffur senin efsanevi karakterlerinden. Onun çıkış noktası neydi?
- Ben askerliğimi Foça Dağ Komando Okulu’nda, Güneydoğulu askerlerin eğitmeni olarak yaptım. Dört yıl sürdü. Bu eğitim şınav ya da barfiks çekmek değildi; resim, kitap, müzikle yapılan bir eğitimdi. Her hafta sonu orada o çocuklarla takılıyordum ve hepsinin ne kadar doğal, ne kadar bizden olduğunu fark ettim.
Gaffur nereli?
- Gaffur, Türk... Erzurumlular Erzurumlu diyor, Erzincanlılar Erzincanlı, Niğdeliler Niğdeli. Güneydoğu’ya gittiğimde de herkes “Sen bizdensin” diyor. Gülcemal de aslında böyle bir tip. Köylü bir adamken miras kalıyor, şehre geliyor, bir avukatın yönlendirmesiyle holdingin başına geçiyor ama köyünü ve sevgilisini unutmuyor. Film bu, gayet basit.
Plan yapar mısın yoksa akışına mı bırakırsın hayatı?
- Ben 1988 yılında tüm tiyatro yaşamımı kamera karşısında geçirdim. 1994’te tiyatroyu bıraktım, 2000’den sonra filme başlayacağım dedim ve 19. filmimi çekip tamamladım. Planlıydı her şeyim.
Enerjisi yüksek bir adamsın. Sana ayak uydurmak zor olmalı.
- Ben 51 yaşındayım ama DNA yaşım 24. Beyin yaşı olarak da belki 14... Enerjimi tam yansıttığımda insanlar “Allah’ım bu adam acaba çılgın mı? Yoksa agresif mi, psikopat mı?” diye düşünüyor.
Bazen de fazlasıyla agresif olarak algılanıyorsun.
- Umurumda değil. Bu yolda ilerlemek ve bitirmek istiyorum sanat yaşamımı. İstanbul’dan ayrıldım bile. Sapanca’da kendime bir çiftlik yaptım.
Üç kardeşmişsiniz ve aralarında en afacanı senmişsin. Neler hatırlıyorsun çocukluğundan?
- Evet, üç kardeşiz. En ufak benim. Abim, ablam, ben... Küçüklüğümü net hatırlıyorum; 2,5 yaşında ormana kaçıp bir köpek kulübesine gizlendiğimi, ağaçlara tırmandığımı, ormanda kaybolduğumu... Saykodelik şeyler de vardı.
Ne mesela?
- 10-11 yaşında çıkardım evden, bir trene binerdim. Bir tünelin son ya da ilk istasyonda iner, tünelde trene karşı yürürdüm.
Batıl inançların var mı?
- Yok. Kaldı ki ben 30 yaşıma kadar ateisttim.
Ne değiştirdi seni?
- 30 yaşımdan sonra, bir anda doğanın bana fısıldayan bir varlık olduğunu keşfettim. Ve dedim ki “Bunun bir sebebi olması lazım”... Oturup İncil’i okudum, arkasından Tevrat’ı ve Kuran’ı... Gerçekten Kuran’a gönülden inandım.
Zor günler, ciddi ameliyatlar geçirdin. Nasıl şimdi sağlığın?
- 15 gün oldu yoğun bakımdan çıkalı. Bütün vücudum delik şu an... 300 dikiş var vücudumda.
İlki kalp kriziydi, ya ikincisi?
- Kalp krizi de değil. Bir mitral kapak operasyonuydu. Filmi çekmeden önce girecektim ameliyata ama bekledim. Filmi çektim, ondan sonra gittim hastaneye.
Ama 2011’deki kalp kriziydi...
- Evet, 2011’de kalp krizi geçirdim, ex oldum. İlk ex’im 19-20 saniye olmuş, ikincisi 1 dakikayı geçerken geri döndürmüşler. Ondan sonra kalp pili takıldı.
Ne değişti ondan sonra hayatında?
- Bunun cevabı yok. Sadece uyandığının ilk 3-4 saniyesi farklıydı.
Ne oluyor o anda?
- Merhaba diyorsun. İnanamıyorsun yani. Allah kimsenin başına vermesin.
Aklıma geldi, sen bir ara İzmir’den milletvekili adayı olmuştun... Vaz mı geçtin siyasete atılmaktan?
- Yok. Aslında yine istedim seçimlere katılmayı ama doktorlarım izin vermedi.
Nasıl değerlendiriyorsun sanatçıların politikaya soyunmasını?
- Söyleyecek sözü olan herkesin siyasete girme hakkı vardır. 555 tane nur topu gibi milletvekilimiz var, 550 tane de sözü olacak insan çıksın da bir sanatçı meclisi oluşsun. Ona da Başbakan seçilsin. Somut şeyler sunsunlar bakalım insanlara.
Artık telefon bile taşımadığını biliyorum ama yine de soracağım, sosyal medyayla aran nasıl?
- İnternete daha hayatımda girmedim. Teknoloji özürlüyüm ama bundan dolayı da mutluyum. Çünkü boş zamanlarımda resim yapıyorum. Canım sıkıldığında senaryo yazıyorum. Killi toprak bulduğumda heykel yapıyorum.
Çocuklar kaç yaşında oldu?
- 14 oldu Şeker... Yakut da 8 yaşında.
Nasıl bir babasın?
- Çok kral bir babayım. Gece 11 de giderim, çocuklarıma waffle alır gelirim. Yeter ki istesinler.
Seninle mi yaşıyorlar?
- Genelde benimle... Ama yaşları itibariyle annelerine gitmeleri gereken yaştalar. O konuda bir sorun yaşamıyoruz.
Niran’la (Ünsal) o sorunlu dönemi atlattınız mı yani?
- Adliye koridorlarında iki sanatçı olduğumuz için çok üstümüze geldiler. Yoksa Niran’ın da benim de bir suçumuz yok. Çocuğumuz ortada kalmadı sonuçta. Aslan gibi büyüttük.
Peker bu saçlar neden hep böyle?
- Pis mi?
Hayır... Uzun, asimetrik.
- Ben devamlı saçları uzun yaşayan bir adamım. Aşığım abi, uzun saç insanı gizliyor.
Yaptığın en büyük çılgınlık?
- Geçen ay şunu yaptım; Olimpos’ta bir Zeus çukuru vardır. O çukurun üzerine doğru bir sandal ağacı eğilir. Aşağısı 150 metre. Oraya hamak kurdum, bir gece orada uyudum.
Ya düşsen uykunda?
- Yok, bağladım canım kendimi... Her yerim aparat zaten. Aparatsız dolaşmam, muhakkak bağlanırım.
Ne işin vardı orada?
- Sevgilimle kavga ettim. Çektim gittim. Yağmurlu da bir geceydi. Sırılsıklam oldum.
Kıskanç mısın sen?
- Çok. Her Türk kırosu gibi (gülüyor)... Yanlış anlaşılmasın da çok terbiyesiz ve arsız bir toplumda yaşıyoruz aslında. Güzel her kadına Türk erkeğinin bakış açısı çok hödükçe, çok belden aşağı. Hani örf adet gelenek, annelerimiz, bacılarımız nerede? Sevgilimi alıp bir yere gittiğimde, sevgilime birinin baktığını hissedersem kötü...
Kafa göz girerim demeyeceksin herhalde!
- Yok onu yapmam.
Hürriyet
Hürriyet Gazaetesinden Ömür Gedik'in sorularını cevaplayan Peker Açıkalın, uzun zaman sonra hayatını anlattı.
Ömür Gedik'in Röportajı:
Başrolünü oynadığın “Gülcemal” vizyona girdi. Gişesi bol olsun dedikten sonra sormak istiyorum, komedi filmlerinin yılında mıyız sence?
- Toplum, morali bozuk olduğu zaman kendini siyasetten spora, spordan sanata atma ihtiyacı hissediyor. Sanat da bu açıdan Türk halkının çok uzak olmadığı bir platform. Özellikle sinema...
Neden özellikle sinema?
- Çünkü Türk insanı her zaman Türk sinemasına saygı duymuş, salonları doldurmuş bir kitle.
Biraz geçmişe dönelim... Gaffur senin efsanevi karakterlerinden. Onun çıkış noktası neydi?
- Ben askerliğimi Foça Dağ Komando Okulu’nda, Güneydoğulu askerlerin eğitmeni olarak yaptım. Dört yıl sürdü. Bu eğitim şınav ya da barfiks çekmek değildi; resim, kitap, müzikle yapılan bir eğitimdi. Her hafta sonu orada o çocuklarla takılıyordum ve hepsinin ne kadar doğal, ne kadar bizden olduğunu fark ettim.
Gaffur nereli?
- Gaffur, Türk... Erzurumlular Erzurumlu diyor, Erzincanlılar Erzincanlı, Niğdeliler Niğdeli. Güneydoğu’ya gittiğimde de herkes “Sen bizdensin” diyor. Gülcemal de aslında böyle bir tip. Köylü bir adamken miras kalıyor, şehre geliyor, bir avukatın yönlendirmesiyle holdingin başına geçiyor ama köyünü ve sevgilisini unutmuyor. Film bu, gayet basit.
Plan yapar mısın yoksa akışına mı bırakırsın hayatı?
- Ben 1988 yılında tüm tiyatro yaşamımı kamera karşısında geçirdim. 1994’te tiyatroyu bıraktım, 2000’den sonra filme başlayacağım dedim ve 19. filmimi çekip tamamladım. Planlıydı her şeyim.
Enerjisi yüksek bir adamsın. Sana ayak uydurmak zor olmalı.
- Ben 51 yaşındayım ama DNA yaşım 24. Beyin yaşı olarak da belki 14... Enerjimi tam yansıttığımda insanlar “Allah’ım bu adam acaba çılgın mı? Yoksa agresif mi, psikopat mı?” diye düşünüyor.
Bazen de fazlasıyla agresif olarak algılanıyorsun.
- Umurumda değil. Bu yolda ilerlemek ve bitirmek istiyorum sanat yaşamımı. İstanbul’dan ayrıldım bile. Sapanca’da kendime bir çiftlik yaptım.
Üç kardeşmişsiniz ve aralarında en afacanı senmişsin. Neler hatırlıyorsun çocukluğundan?
- Evet, üç kardeşiz. En ufak benim. Abim, ablam, ben... Küçüklüğümü net hatırlıyorum; 2,5 yaşında ormana kaçıp bir köpek kulübesine gizlendiğimi, ağaçlara tırmandığımı, ormanda kaybolduğumu... Saykodelik şeyler de vardı.
Ne mesela?
- 10-11 yaşında çıkardım evden, bir trene binerdim. Bir tünelin son ya da ilk istasyonda iner, tünelde trene karşı yürürdüm.
Batıl inançların var mı?
- Yok. Kaldı ki ben 30 yaşıma kadar ateisttim.
Ne değiştirdi seni?
- 30 yaşımdan sonra, bir anda doğanın bana fısıldayan bir varlık olduğunu keşfettim. Ve dedim ki “Bunun bir sebebi olması lazım”... Oturup İncil’i okudum, arkasından Tevrat’ı ve Kuran’ı... Gerçekten Kuran’a gönülden inandım.
Zor günler, ciddi ameliyatlar geçirdin. Nasıl şimdi sağlığın?
- 15 gün oldu yoğun bakımdan çıkalı. Bütün vücudum delik şu an... 300 dikiş var vücudumda.
İlki kalp kriziydi, ya ikincisi?
- Kalp krizi de değil. Bir mitral kapak operasyonuydu. Filmi çekmeden önce girecektim ameliyata ama bekledim. Filmi çektim, ondan sonra gittim hastaneye.
Ama 2011’deki kalp kriziydi...
- Evet, 2011’de kalp krizi geçirdim, ex oldum. İlk ex’im 19-20 saniye olmuş, ikincisi 1 dakikayı geçerken geri döndürmüşler. Ondan sonra kalp pili takıldı.
Ne değişti ondan sonra hayatında?
- Bunun cevabı yok. Sadece uyandığının ilk 3-4 saniyesi farklıydı.
Ne oluyor o anda?
- Merhaba diyorsun. İnanamıyorsun yani. Allah kimsenin başına vermesin.
Aklıma geldi, sen bir ara İzmir’den milletvekili adayı olmuştun... Vaz mı geçtin siyasete atılmaktan?
- Yok. Aslında yine istedim seçimlere katılmayı ama doktorlarım izin vermedi.
Nasıl değerlendiriyorsun sanatçıların politikaya soyunmasını?
- Söyleyecek sözü olan herkesin siyasete girme hakkı vardır. 555 tane nur topu gibi milletvekilimiz var, 550 tane de sözü olacak insan çıksın da bir sanatçı meclisi oluşsun. Ona da Başbakan seçilsin. Somut şeyler sunsunlar bakalım insanlara.
Artık telefon bile taşımadığını biliyorum ama yine de soracağım, sosyal medyayla aran nasıl?
- İnternete daha hayatımda girmedim. Teknoloji özürlüyüm ama bundan dolayı da mutluyum. Çünkü boş zamanlarımda resim yapıyorum. Canım sıkıldığında senaryo yazıyorum. Killi toprak bulduğumda heykel yapıyorum.
Çocuklar kaç yaşında oldu?
- 14 oldu Şeker... Yakut da 8 yaşında.
Nasıl bir babasın?
- Çok kral bir babayım. Gece 11 de giderim, çocuklarıma waffle alır gelirim. Yeter ki istesinler.
Seninle mi yaşıyorlar?
- Genelde benimle... Ama yaşları itibariyle annelerine gitmeleri gereken yaştalar. O konuda bir sorun yaşamıyoruz.
Niran’la (Ünsal) o sorunlu dönemi atlattınız mı yani?
- Adliye koridorlarında iki sanatçı olduğumuz için çok üstümüze geldiler. Yoksa Niran’ın da benim de bir suçumuz yok. Çocuğumuz ortada kalmadı sonuçta. Aslan gibi büyüttük.
Peker bu saçlar neden hep böyle?
- Pis mi?
Hayır... Uzun, asimetrik.
- Ben devamlı saçları uzun yaşayan bir adamım. Aşığım abi, uzun saç insanı gizliyor.
Yaptığın en büyük çılgınlık?
- Geçen ay şunu yaptım; Olimpos’ta bir Zeus çukuru vardır. O çukurun üzerine doğru bir sandal ağacı eğilir. Aşağısı 150 metre. Oraya hamak kurdum, bir gece orada uyudum.
Ya düşsen uykunda?
- Yok, bağladım canım kendimi... Her yerim aparat zaten. Aparatsız dolaşmam, muhakkak bağlanırım.
Ne işin vardı orada?
- Sevgilimle kavga ettim. Çektim gittim. Yağmurlu da bir geceydi. Sırılsıklam oldum.
Kıskanç mısın sen?
- Çok. Her Türk kırosu gibi (gülüyor)... Yanlış anlaşılmasın da çok terbiyesiz ve arsız bir toplumda yaşıyoruz aslında. Güzel her kadına Türk erkeğinin bakış açısı çok hödükçe, çok belden aşağı. Hani örf adet gelenek, annelerimiz, bacılarımız nerede? Sevgilimi alıp bir yere gittiğimde, sevgilime birinin baktığını hissedersem kötü...
Kafa göz girerim demeyeceksin herhalde!
- Yok onu yapmam.
Hürriyet
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Etiketler
1 nisan şakası
19 mayıs
1mayıs
2.el oto
2014 bikini
2014 modası
23nisan
3.köprü
3.sayfa
5.element
abdullah gül
abdülkadir selvi
abigail ratchford
abiye elbise
abiye elbise modelleri
abiye elbiseler
abiye modası
ac milan
acun ılıcalı
acun medya
açalya semyeli
adalet
adana
adet
adıyaman
adli olaylar
adnan oktar
adriana curi
adriana lima
ads
aeas bulut iynemli
af kanunu
afganistan
afrika
ahlaksız teklif
ahmet altan
ahmet dursun
ahmet hakan
aile
ajda pekkan
ajurlu örgü modelleri
ak belediyeler
akaryakıt
akhisar
akıllı evler
akıllı telefonlar
akif beki
akif hamzaçebi
akik taşı
akmerkez
akp
akp seçmeni
alanya
albüm
aldatma
alışveriş
ali ağaoğlu
ali atay
alkali diyet
allerji
almanya
alperen ocakları
altın fiyatları
altın ticareti
alzheimer
amal alamuddin
amazon
amerika
amina gülşe
ana braga
ana paula maciel
anais zanotti
anamur
anayasa mahkemesi
andrew silverman
android telefonlar
ankara
ankaralı turgut
ankaranın dikmeni
anket
anlatımlı örgü modelleri
anlatımlı örgüler
anna grigorievna semenovich
anna kournikova
anna paquin
anne
anne ve bebeği
anneler günü
antalya
antikapitalist müslümanlar
antivirüs
apple
arda turan
arkadaşım hoşgeldin
arşivden haberler
artvin
asena
asena erkin
askılı abiyeler
askılı bayan bluz
aşk
aşk hayatı
aşk iksiri
ata demirer
atasözleri
atatürk
ateist
ateizm
atm
avea
avm
avrupa
avrupa ligi
avukat
avustralya
avusturya
ayak kokusu
ayasofya
ayça ayşin turan
aydın
ayhan yılmaz
aylin kocaman
aylin kotil
aym
ayrılık
ayşe arman
ayşe özyılmazel
azerbeycan
aziz yıldırım
babet
baby
bağış
bahar şenliği
bahar yorgunluğu
bahçeşehir
bakanbey
bakım kürü
bakırköy
bal faydaları
balık
balık fiyatları
balıkcılar
balıkcılık
balıkesir
bangladeş
banka kredisi
bankacılık
barbara berlusconi
barbie
basketbol
başak sayan
başörtülü kızlar
battaniye modelleri
bayan bluz
Bayan bolero modelleri
bayan hırka
bayan kazak
bayan kazak modeli
bayan kazak modelleri
bayan örgü bere
bayan örgü elbise
bayan örgü modelleri
bayan sporcular
bayan şal modelleri
bayan yelek
bayanlar
bayburt
bayern münchen
bayram ikramiyesi
bdp
beach
beach volley
beautiful
beautiful selfie
bebe örgü modelleri
bebek
bebek balıkcısı
bebek battaniye örnekleri
bebek battaniyesi
bebek bere örnekleri
bebek elbise modelleri
bebek elbisesi
bebek etek
bebek hırkası
bebek odası
bebek örgü modelleri
bebek örgüleri
bebek patiği
bebek patik örnekleri
bebek süveter
bebek şapka
bebek şapkası
bebek yelek
bebek yelek modelleri
bebiş
begüm birgören
belçim bilgin
belediye başkanı
belediye hizmetleri
belfie
belgesel
belgrad ormanı
bella thorne
bengü
beni affet
bensu soral
benzin fiyatları
bere örnekleri
beren saat
berkay
berkin elvan
berna arıcı
berna laçin
berrak tüzünataç
beslenme
beşiktaş
beyaz show
beyazıt öztürk
beylikdüzü
beyonce
beyza bayraktar
biber gazı
bikini
bikini foto
bikini modelleri
bikinili güzeller
bikinili ünlüler
bilgisayar
bilim
bilim kurgu
binali yıldırım
birce akalay
birmingham
bitcoin
bitki çayı
bitki kürü
bitlis
biyografi
bo osinski
bodrum
bodrum otelleri
boko haram
bolivya
bosna hersek
brezilya
bride and groom
brooklyn decker
buca
burak özçivit
burak yılmaz
burcin abdullah
burcu esmersoy
burhan kuzu
bursa
bülent arınç
bülent emrah parlak
bülent ersoy
büyük beden abiye elbise
büyük beden bikini
büyük beden kadınlar
büyük göğüsler
büyükçekmece
byran singer
cami imamı
can bonomo
can tanrıyar
candan erçetin
candice swanepoel
Caner Erkin
canlı maç
canlı yayın
canlı yayın kazası
cannes film festivali
Cara Delevingne
cari açık
carmen ortega
carola remer
cas
casey batchelor
casusluk
cazibeli kadınlar
celebrities
celebrities on holiday
celebrity
cem boyner
cem kılıç
cem yılmaz
cep telefonu
cepken modelleri
ceren hindistan
ceren kalpakaslan
ceyda ateş
ceyda düvenci
ceylan çapa
chanel iman
charlie sims
china
chp
cicişler
cihangir
cihat
cilt bakımı
cilt maskesi
cilt sağlığı
cinayet haberleri
cinsel güç
cinsel istismar
cinsel sağlık
cinsel sorunlar
cinsel yaşam
cinsellik
cities
CoCo
constance nunes
courtney love
Courtney Stodden
covid19
cris urena
cristiano ronaldo
cristina pedroche
cuma
cumhurbaşkanı
cumhurbaşkanı seçimi
cumhuriyet
cübbeli ahmet hoca
çağatay ulusoy
çağla kubat
çağrı merkezi
çalıkuşu
çanakkale
çankaya
çapkınlık
çekici kadınlar
çemişgezek
çeşme
çılgın ünlüler
çıplak fantazi
çıplak fotolar
çıplak ünlüler
çiğdem kayalı
çin
çin çayı
çivril
çocuk gelinler
çocuk istismarı
çocuk ölümleri
çocuk örgü yelek modelleri
çorum
damak tadı
damat
danıştay
dans yarışması
dantel örgüleri
dantel plaj elbisesi
define
defne joy
değerli taşlar
deimante guabyte
dekolte
demet akalın
demet akbağ
demet evgar
demet özdemir
demi lovato
den
denise welch
deniz
deniz atalay
deniz kazaları
deniz seki
deniz tanrıçaları
deniz uğur
denizli
deprem
deprem haberleri
derbi maçı
derin mermerci
derya baykal örgü modelleri
derya büyükuncu
derya şensoy
desenli battaniye
desenli bikiniler
dev kuleler
devin brugman
devlet bahçeli
devlet garantisi
dış politika
didem soydan
dilara gönder
din görevlisi
din ve islam
disk
diyanet
diyarbakır
diyet
diyet kürü
diyet ve zayıflama
dizi oyuncuları
dizi oyuncusu
diziler
doğa
doğa olayları
doğal sağlık
doğal yaşam
doğukan manço
doğum günü
doktor
doktor servan gökhan
dolar fiyatları
dolar kuru
dolgun modeller
dolunay soyset
dombra marşı
dondurma
doutzen kroes
dövme
dövmeli ünlüler
dubai
dublaj
duygu bal
duygu yetiş
düğün dernek
dünya haberleri
dünya kupası
dünya plajları
Dünyadan Haberler
dünyadan magazin
düzce
dylan penn
ebatv
ebru gündeş
ebru polat
ebru şallı
ebru şancı
ece erken
eda taşpınar
edirne
edita vilkeviciute
edremit
ege
ege üniversitesi
egemen bağış
eğitim
eğlence
Ekonomi
ekonomi haberleri
ekrem imamoğlu
el örgü modası
elazığ
elena perminova
elif turan
eliz sakuçoğlu
emekli maaşı
emekli zammı
emeklilik
emilia fox
emily didonato
emily ratajkowski
emlak vergisi
emma appleton
emrah başsan
en güzel kadınlar
engelliler
engin altan düzyatan
engin öztürk
enrique iglesias
enteresan fotolar
enteresan haberler
enteresan olaylar
enteresan twittler
enteresan videolar
erdal özyağcılar
erhan çelik
erkan petekkaya
erken emeklilik
erman toroğlu
erotic
erotic selfie
erotik sahneler
ertem şener
ertuğrul özkök
erzurum
escort kızlar
esenyurt
eskişehir
eskort
esra ceyda
esra erol
estetik
estetik ameliyatı
estetik güzelleri
estetikli güzeller
etek modelleri
ethem sarısülük
etik
etiler
eurovision
ev hali
ev kadınları
ev yapımı
evlilik
evlilik programları
eyvah eyvah 3
ezgi mola
facebook
fahriye evcen
fail
fantezi
farah zeynep abdullah
fashion
fat girls
fatih altaylı
fatih saraç
fatimanın eli
felipe melo
femen
fenerbahçe
fenomen kızlar
ferne mccann
ferrari
feshane
feyza çıpa
fıkra
fırfırlı abiye
fırfırlı bebek yelek
fifa
film seti
finans
finans haberleri
formula1
foto galeri
foto galerisi
foto haber
foto haberler
foto magazin
foto model
foto modeller
fotomodel
fransa
frikik
funny
futbol
gabriella lenzi
gala geceleri
galatasaray
gamze karaman
gamze özçelik
garip ama gerçek
garip olaylar
gavat
gazetecilik
gece klübü
geçici dövme
gelin
Gelinlik Modelleri
gelir testi
gemicik
genç kadın
gençler
gençlik iksiri
gençlik sırları
george clooney
georgis kousoulou
gerdek
gezi
gezi parkı
gezi rehhberi
girls
gisele bundchen
gizem akdeniz
gizem karaca
gizem özdilli
gizemli olaylar
gizli ilimler
google
gossip girl
gögüs ekzersizleri
gökçe
gökçeada
göz sağlığı
greenpeace
gupse özay
gülben ergen
gülmece
gülşen
güncel
güncel haber
güncel haberler
güncel videolar
güneri civaoğlu
güneşi beklerken
güney kore
günün twittleri
gürsel tekin
güvenlik
güzellik sırları
güzellik yarışması
gwynet paltrow
haber
haberler
haç ve umre
hadise
hakan keysan
hakim
halle berry
halterci
hamdi alkan
hamilelik
hande ataizi
hande soral
hande yener
hanka maslikova
hareketli gifler
harun tan
hasta hakları
hastane
hastane randevusu
haşim kılıç
hatay
hatice aslan
havayolu
havuz medyası
hayvanlar alemi
hazal kaya
hazine
hdp
health
heidi klum
helen flanagan
helga lovekaty
hırsızlık
hilal cebeci
hindistan
hipokrat yemini
hobi ve el işleri
holanda
holiday
hollywood
hong kong
hostesler
hot babes
hot fotos
hot videos
hsyk
hurma faydaları
hülya avşar
hülya avşar cup
hürrem sultan
hüseyin avni çoş
hüseyin avni mutlu
hüseyin çelik
ırak
ırmak atuk
ışid
ibadet
ibrahim çelikkol
ibrahim saraçoğlu
icardi
iç çamaşırı
iç hastalıklar
idam cezası
ideal kadınlar
iğne oyası
iğne oyası yemeni
ihale
ihsan özkes
ikoncanlar
iletişim
ilhan ekşioğlu
ilişki
ilkel yaşam
ilker kaleli
imar
imelih gökcek
imelih gökçek
imogen anthony
indila
ingiltere
inka uygarlığı
insan hakları
insanlık dramı
instagram
inter
internet
İnternet
internet yasakları
intizar
inventions
ipad
ipek tuzcuoğlu
ipucu
iran
irem derici
iri kalçalı kadınlar
iri memeler
irina shayk
isabeli fontana
ismail baki
ismail hacıoğlu
ispanya
israil
istanbul
isviçre
iş adamı
iş güvenliği
işçi bayramı
işçi hakları
işçi sağlığı
italya
ivana sert
izmir
japon turist
japonya
jasmin walia
jen selter
jennifer lawrence
Jennifer Lopez
jennifer nicole lee
jessica alba
jessica szohr
jimnastik
joanna krupa
julia louis dreyfus
justin bieber
justin timberlake
kaan kalyon
kabak çekirdeği
Kadın
kadın askerler
kadın cinayetleri
kadın erkek
kadın hakları
kadın milletvekili
kadın modası
kadın resimleri
kadın sağlığı
kadın ünlüler
kadın ve güzellik
kadınlar
kadirli
kahvaltı
kalça
kalp sağlığı
kama sutra
kamboçya
kampanya
kanada
kanal d
kanser
kanser belirtileri
kar yağışı
kara büyü
kara mizah
kara para aşk
karikatür
karim benzema
karine jelinek
kariyer
karizma
karpuz
kars
kartal
kate hudson
kate upton
kate winslett
katie green
katil
katil koca
katy perry
kaya çilingiroğlu
kayıp çocuk
kayseri
kedi
kedicikler
kehanetler
kehribar
kelly brook
Kelly Brooks
kemal kılıçdaroğlu
kemal sunal
kemer
kenan evren
kenan ışık
kentsel rant kaynakları
kepekli saçlar
kesk
ketche
kıbrıs
kısa elbise modelleri
kısa elbiseler
kısa film
kış diyeti
kıvanç tatlıtuğ
kıyamet
kıyamet günü
kız bebek elbise modeli
kız bebek elbisesi
kız isteme
kızılay
kızlar
kids
kiev
kim kardashian
kinsey elizabeth
kiraz faydaları
kişniş faydaları
klipler
koah
komik fıkralar
komik resimler
komik twittler
komser
konser
konuşan fotolar
konut sektörü
kozan
köşe yazısı
köyceğiz
kredi kartı
kris jenner
kulak ağrıları
kulak çınlaması
kuran ayetleri
kurbagalar
kurdela nakışı yatak örtüsü
kurt seyit ve şura
kurt üzümü
kurtlar vadisi pusu
kuşadası
kutsi
küçük ağa
küçükçekmece
küresel ısınma
kym marsh
kyushu adası
lacey wildd
lady gaga
larissa riquelme
lea anne ellison
lea michelle
leah felder
leah maree
leanna decker
leman sam
leslie mann
lewis hamilton
lig maçı
lilly allen
limon
lindsay ellingson
lindsay lohan
lisa seiffert
lise
liseli kızlar
live match
long dresses
los angeles
lovers
lüks hayat
maç özetleri
maça kızı
maden kazaları
maden kazası
maden mühendisleri
Magazin
magazin haberleri
magazine
magazinler
makyaj
malatya
maliye bakanı
manisa
mansur yavaş
manuela arbelaez
manuela arcuri
maria sharapova
mariah carey
marmara
marmaray
marmaris
mars
masaj
mavi tur
maxi lopez
maxim
mayalar
mayokini
meclis çalışmaları
medcezir
megan fox
mehmet ali erbil
mehmet ali şahin
mehmet şimşek
meksika
melanie brown
melih gökçek
melisa sözen
merve aydın
merve boluğur
merve oflaz
meryem uzerli
metro
mezoterapi
mhp
mısır
miami
michael kadlec
michelle keegan
mihrimah sultan
miley cyrus
milletvekili
milli piyango
mimarlar odası
mini etekli ünlüler
miranda kerr
mirgün cabas
mit
mitoloji
mizah
moda
moda örgüler
montaj
morelos
motifli bebek örgüleri
motifli örgüler
motorsiklet
muammer güler
mucizeler
muğla
muharrem ince
muhteşem yüzyıl
murat başoğlu
murat boz
murat cemşir
murat ülker
murathan mungan
music
mustafa ceceli
mustafa islamoğlu
mustafa sarıgül
muş lalesi
mutfak
muz
müge anlı
Mügge Anlı
mümtazer türköne
müzik
müzik klipleri
müzik listeleri
müzikklipleri
nabilla benattia
nagehan alçı
naked
nakış modelleri
nasıl yapılır
natasha oakley
natural
natural health
naz elmas
nazlı ılıcak
nebahat çehre
necip fazıl kısakürek
nedir
nefes darlığı
nejat işler
nergis kumbasar
neslişah alkoçlar
new york
neymar
nez
nicole aniston
nicole coco austin
nicole lee
nicole scherzinger
nicole trunfio
nihal yalçın
nihat doğan
nijerya
nikolaj coster
nina agdal
niran ünsal
nişanlı
noel biderman
noelle mondolini
normal doğum
norveç
nostalji
nude
nurgül yeşilçay
nurgül yeşliçay
nuri bilge ceylan
nymphomaniac
obezite
officinal plants
okan bayülgen
okan kurt
okmeydanı
oktay usta
okul
online izle
ordu
oryantal
oryantal zümre
osman baydemir
osman sınav
osmaniye
otel
otomobil
otoyol
oylum talu
oyunlar
ödem söktürücü
ölüm
ömer çelik
ömer türken
ömür gedik
öpücük
örgü
Örgü <modelleri
örgü atkı
örgü battaniye modelleri
örgü bayan kazak
örgü bere
örgü etek
örgü hırka modelleri
örgü modası
örgü modelleri
örgü oyuncaklar
örgü örnekleri
örgü teknikleri
örgü yelek modelleri 2014
örgüler
özcan deniz
özel hastaneler
özel sektör
özer hurmacı
özge özpirinçci
özge özpirinççi
özge uzun
özgür özel
özlem kosova
özlem yıldız
pamela anderson
panço modası
para kazan
parlak saçlar
parti
passolig
pedikür
peker açıkalın
pelin karahan
penelope cruz
pentagram
people
perde yapılışı
peru
petek dinçöz
petra silander
pırasa
pierre webo
pilates
plaj fotoları
plaj modası
plaj modelleri
platform
playboy
playroom
podyum
polen alerjisi
police
popo frikikleri
pratik bilgiler
pratik zayıflama
prenses
profil fotoları
protesto
puan durumu
putin
püf noktası
radikal islamcılar
radyo yayınları
rafet roman
real madrid
recep ivedik4
regarding old
reza zarrab
rihanna
rina nanase
rita ora
robalı örgüler
robot
robot teknolojisi
rokcu imam
romantik erkek
romantizm
rose huntington
rtük
rus kadınlar
rus kızı
rus kızları
rus turist
russian girls
rusya
rüstem paşa
saba tümer
sabah sporu
saç bakımı
saç boyası
saç dökülmesi
saç örgü modelleri
saç sağlığı
sadi güven
sağlık
sağlık haberleri
sağlık önerileri
sağlık politikaları
sağlık problemleri
sağlık videoları
sağlıklı beslenme
sağlıklı diyetler
sağlıklı saçlar
sağlıklı zayıflama
sağlıktv
sahil
sahra ışık
sakallı ipten halı modelleri
sam faiers
sampdoria
samsun
samsung
sanat
sansür
sara tommasi
sarı sendika
sarıkamış
sarp akkaya
sarp apak
sarp levendoğlu
savaş
sbs
seçim
seçim anketi
seçim hileleri
seçim sistemi
seçim sonuçları
seçkin özdemir
seda sayan
seks cihadı
seksi güzeller
seksi hostesler
seksi kızlar
selanik örgü
selçuk inan
selen soyder
selfie
selma ergeç
senem kuyucuoğlu
serdar ortaç
serena williams
serenay sarıkaya
ses kaydı
sevgili
sevil uyar
sexuality
seyahat
seyhan
seyyal taner
sgk
shakira
sharon stone
showtv
sıla şahin
sınav
sırt dekolteli abiye
sibel can
sibel kekilli
sibel üresin
simge tertemiz
simon cowell
sinan akçıl
sinem bayraktutar
sinem kobal
sinema
sinema filmi
sirkenin faydaları
sit alanı
sivas
sivilce tedavisi
siyaset
siyaset haberleri
skandal
sneijder
sofia valleri
sofia vergara
sokak modası
soma
soma holding
soma madencilik
soma medencilik
songül karlı
sophie reade
sosyal medya
sosyetik güzel
spor
Spor Haberleri
spor magazin
spor programı
sport
straplez abiye modelleri
stupid
su böreği tarifi
sudan
suriye
survivor
survivor 2014
survivor duygu
survivor eda
survivor gökhan
survivor kızları
survivor müge
survivor sahra
survivor tolga
survivor turabi
survivor yarışması
süleyman aslan
süleymanın yıldızı
sümeyye erdoğan
süper lig
süperlig
süperstar
sylvio berlusconi
şafak pavey
şafak sezer
şahan gökbakar
şair
şaka
şal modelleri
şampiyon
şampiyonlar ligi
şampiyonluk
şarkı yarışması
şehir magandası
şehir yaşamı
şehzade beyazıt
şeker hastalığı
şenay gürler
şeyma subaşı
şifalı bitkiler
tablet
taciz vakaları
taksim
taliban
tamara gorro
taner yıldız
tanga
tanga bikini
tansiyon
tansu çiller
tapeler
tarih
tarkan
taşeron işçiler
tatil
Tatil Fotoları
tatil köyleri
tatil mekanları
tatil yöreleri
tatildeki ünlüler
Tatlı Tarifleri
tattoo
tayland
taylor swift
tayt
Tayyip Erdoğan
tecavüz olayları
technology
tekne gezisi
teknoloji
tele dolandırıcı
telefon dolandırıcıları
televizyon
tenis
terapi
terörizm
tesettür
tesettür modası
teşhircilik
tığ işi örgü modelleri
tığ işi örgüler
tıp doktoru
ticaret
timsah
tmmob
tolga çevik
tolga karel
tolga sarıtaş
tolgahan sayışman
tom cruise
toma
top modeller
tourist regions
trafik kazaları
transfer
transparan
true blood
tuba büyüküstün
tuba ünsal
tuğba ekinci
tuğba özay
tuğba özerk
tuğçe ışınsu
tuğçe kazaz
tunceli
tunus
Tunus işi Örgüler
turist
turizm
turkcell
tutanak
tüketim toplumu
tülay kumaşcı
tüp geçit
türbanlı
türgev
türk askeri
türk kadını
türk kahvesi
türk kızı
türk sineması
türkan şoray
türkiye
türkiye kupası
türkiyem haberleri
türküler
tv
tv dizileri
tv programı
tv yarışmaları
tv yayınları
tv8
twitter
twitter fotoları
uğur aslan
uğur kurt
ukrayna
umut oran
unisex
urla
uygur türkleri
uykusuzluk
uzay kapsülü
uzun abiyeler
ülkeler
ümraniye
üniversite
üniversite sınavı
ünlü kadınlar
ünlü kadınlar resimleri
ünlü modeller
ünlüler
ünlüler frikik
ünlüler gönüllüler
ünlüler modası
ünlülerin diyeti
üretim
üsküdar
üzüm faydaları
v.stiviano
vacation memories
vahide perçin
vakıf
vanessa knowles
varis
vatikan
vergi
vergi cezası
vicky pattison
victoria beckham
victoria secret
video
video indir
video izle
vildan atasever
villa
virüs programları
vişne
vito schnabel
viyana
vodafone
vogue
voleybol
volkan demirel
volkan konak
wanda nara
webcam
wedding dress
wesley sneijder
whatsapp
whitney port
Wilma Elles
woman
xtendadvert
yabancı basından
yabancı diziler
yabancı sinema
yalan dünya
yalova
yangın
yargı
yarışma
yasak aşk
yasaklar
yasemin erbil
yasemin ergene
yasemin key allen
yasmin erbil
yaşam
yaşam koçu
yaşam ve insanlar
yaşam ve teknoloji
yatak odası
yatak odası takımları
yayınları
yazlık modası
yazlık örgüler
yelek modelleri
yemek tarifleri
Yemek Videoları
yenge
yeni magazinler
yeni moda
yeni örgüler
yenikapı
yerel haberler
yerel seçim
yerel seçim anketi
yerel seçimler
yeşil kart
yeşim ceren bozoğlu
yetenek sizsiniz
yılan masajı
yıldız tilbe
yıldızlar
yılmaz erdoğan
yılmaz özdil
yoga
yolanthe cabau
yolsuzluk
yorgunluk
you tube
yozgat
ysk
yusuf yerkel
yüksek tansiyon
yüksel aytuğ
yüreğir
zafer çağlayan
zahia dehar
zahide yetiş
zam haberleri
zayıflama diyeti
zayıflama teknikleri
zeliha sunal
zelkif kazdal
zencefil faydaları
zengin türkler
zenginlik
Zevkler ve Renkler
ziraat
ziraat bankası
Bu gelinlikleri giymek cesaret ister.
Gelinlik Modelleri oldukca cesur. Üstelik tabiri caiz ise cesur tesi.Bu gelinlikleri kimler giyer. ...